KATEGORİ


Tarih

Osmanlı Mutfak Kültürü
İndirim %30

Osmanlı Mutfak Kültürü

Kategori: Tarih

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> VakıfBank Kültür Yayınları’nın Türk tarihçiliğinde en güncel çalışma, kaynak, yöntem ve yaklaşımları belli konular çerçevesinde bir araya getiren Çalıştay serisinin dördüncü cildi, Osmanlı Mutfak Kültürü: Saraydan Halka, Klasikten Moderne Osmanlı mutfağının farklı dönemlerinde ve coğrafyalarında ortaya çıkan yemek alışkanlıklarını, kültürel etkileşim ve değişimleri, temel gıdalardan lüks tüketime geniş bir yelpazede 11 makalede sunuyor. 16. yüzyıldan 19. yüzyıla mutfak tarihini, hem ekonomik-sosyal tarih hem de kültür tarihi perspektifinden incelemeye tabi tutan bu eser, Osmanlı mutfağının temel tüketim maddelerine, mutfaklarda kullanılan eşyalara, şiirlerde, seyahatnamelerde yeme-içme kültürünün yansımalarına ışık tutuyor. Hem saray mutfağını hem de halkın günlük beslenme alışkanlıklarını kapsamlı bir şekilde ele alan bu derleme, yemeklerin toplumsal ilişkilerdeki rolünü ortaya koyarak, imparatorluğun zengin kültürel dokusuna dair derin bir anlayış sunuyor. Osmanlı tarihi okurları ve günümüz mutfak mirasının köklerini merak edenler için uzun yıllar kaynak olacak bir eser.

280,00 ₺ 400,00 ₺

Erken Modern Avrupa Tarihi: Düşünce, Sanat ve Kültür 4.cilt
İndirim %30

Hamish Scott

Erken Modern Avrupa Tarihi: Düşünce, Sanat ve Kültür 4.cilt

Çevirmen: İsmail Hakkı Yılmaz

Kategori: Tarih

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> VakıfBank Kültür Yayınları’nın Erken Modern Avrupa Tarihi serisinin dördüncü cildi Düşünce Sanat ve Kültür, Avrupa’nın modernliğin şafağında entelektüel ve kültürel dönüşümünü merkeze alıyor. Hümanizmin yükselişinden bilimsel devrimlerin etkilerine, politik düşüncenin evrilişinden sanat ve müzik dünyasındaki köklü değişimlere kadar geniş bir yelpazede Avrupa’nın 14. yüzyıldan 18. yüzyılın ortalarına kadar geçirdiği devinimleri takip ediyor. Avrupa’nın düşünce dünyasında ve kültürel yaşamında meydana gelen derin değişimlerin izi, Galieo’dan Newton’a, van Eyck’ten Mozart’a, Bodin’den Rousseau’ya erken modern çağın kültür ve fikir mimarlarının eserleri, düşünce dünyaları ve modern zamana uzanan etkileri üzerinden işleniyor. Aynı zamanda bu dönüşümlerin, toplumsal yapı ve günlük yaşam üzerindeki etkileri de dikkatle inceleniyor; bunların ne miktarda bir kırılma ya da ne denli bir devamlılık olduğu, ne oranda sadece Avrupa’ya ait oldukları ve İslam, Çin, Hint gibi kültürlerden nasıl beslendikleri, kadim eserleri nasıl yorumladıkları ve onlarla nasıl irtibatta oldukları dakik araştırma yöntemleriyle sorgulanıyor. Erken modern dönemde, sanat, mimarî ve müzik gibi yaratıcı alanlarda yaşanan devinimler, sadece estetik anlayışı değil, aynı zamanda toplumun kendini ifade ediş biçimlerini de dönüştürmüştü. Erken Modern Avrupa’nın entelektüel ve kültürel dinamiklerini anlamak için temel bir rehber niteliği taşıyan bu eser, serinin önceki üç cildinde olduğu gibi, okurlar için öncelikli bir başvuru kaynağı olmayı sürdürecektir.

266,00 ₺ 380,00 ₺

Bilginin Yolculuğu
İndirim %30

Violet Moller

Bilginin Yolculuğu

Çevirmen: Sinan Çakır

Kategori: Tarih

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Antik çağların kadim bilgisinin büyük eserleri Roma İmparatorluğu’nun bölündüğü, şehirlerin terkedildiği, kütüphanelerin yandığı bir devirde unutuldu ve adeta kayboldu. Okurunu heyecanlı bir yolculuğa davet eden bu eser, üç kadim kitabın bin yıllık hayatta kalma mücadelesini, yedi şehirden oluşan bir güzergâhta takip ediyor. İskenderiye Kütüphanesi yok olduktan sonra Bağdat, Kurtuba, Toledo, Salerno, Palermo ve Venedik karanlık bir dünyada adanmış âlimlerin metinleri topladığı, tercüme ettiği ve paylaştığı nadir bilgi merkezleri oldu. Bilgi’nin Yolculuğu, okuru bu yedi şehrin parlak entelektüel hayatına götürüyor ve Müslüman âlimlerin Batı düşüncesinin köşe taşı fikirlerini geliştirmesinde oynadıkları rolü vurguluyor. Öklid, Batlamyus ve Galen’in matematik, astronomi ve tıp alanındaki temel eserleri nasıl olup da Rönesans ve sonrasında bilim neşriyatının ana merkezi olan Venedik’e ulaşmıştı. VakıfBank Kültür Yayınları okuru bilginin bu yolculuğuna davet ediyor.

294,00 ₺ 420,00 ₺

Antik Çağ’ın Son Büyük Savaşı
İndirim %30

James Howard-Johnston

Antik Çağ’ın Son Büyük Savaşı

Çevirmen: İlhami Tekin Cinemre

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> Antik Çağın Son Büyük Savaşı, Roma ve Sasani İmparatorlukları arasında geçen ve insanlık tarihinin seyrini değiştiren destansı bir mücadelenin hikâyesi. Özellikle 603-628 yılları arasında kızışan ve Kafkaslardan Filistin’e, Kuzey Afrika’dan Karadeniz sahillerine kadar geniş bir coğrafyada meydana gelen bu uzun savaşlar silsilesi, tarihin en uzun ve en karmaşık savaşlarından biri. Oxford Üniversitesi’nin kıdemli profesörlerinden geç antik çağ tarihinin önde gelen uzmanlarından James Howard-Johnston dönemin siyasi, askerî ve sosyal dinamiklerini titizlikle ele alarak okuyucuyu olayların merkezine çekiyor. II. Hüsrev ve Heraclius gibi figürlerin stratejilerini, başarılarını ve başarısızlıklarını detaylandırarak, her iki imparatorluğun da nasıl birbirlerini zayıflattıkları, Türk kağanlığının bu savaşlardaki kritik rolünü ve İslam’ın içine doğduğu siyasi ve sosyal konjonktürü akıcı bir dille resmediyor. Kitap, sadece askerî tarihi değil, aynı zamanda dönemin sosyal yapısını ve yerel yaşamı da detaylandıran zengin kesitler sunuyor. Antik Çağın Son Büyük Savaşı hem içeriği hem de anlatım tarzıyla tarih okurları için vazgeçilmez bir kaynak ve rehber niteliğinde.

336,00 ₺ 480,00 ₺

Kudüs’te Son Osmanlı Nizamı
İndirim %30

Ali İhsan Aydın

Kudüs’te Son Osmanlı Nizamı

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> “19. yüzyıla kadar büyük ölçüde kutsiyetiyle ön plana çıkmış olan Kudüs, Mehmed Ali Paşa isyanıyla birlikte siyasi ve politik bir zemine çekildi. Bu dönemde Kudüs’ün de içinde bulunduğu Filistin bölgesi, Avrupalı güçlerin nüfuz alanı hâline gelmeye başladı. Osmanlı bürokrasisinin Hıdiv ailesine pek güvenmemesi, Mısır ile sınırdaş olan Kudüs mutasarrıflığının siyasi önemini arttırıyordu. 1882’de İngilizlerin Mısır’a girmesiyle Osmanlı açısından tüm Filistin bölgesi ciddi bir tehditle de yüzleşti. 19. yüzyılda yaşanan bu gelişmeler Kudüs’ü dini bir merkez olmanın yanında politik bir arenaya da dönüştürdü.” Dört asır Kudüs’te kesintisiz devam eden Osmanlı idaresi çeşitli merhalelerden geçti. 19. yüzyılda Tanzimat’la birlikte başlayan kapsamlı idari, siyasi ve iktisadi reformların tatbik edildiği sahalardan biri de bu kutsal şehrin idaresi olmuştu. Bu eser, Tanzimat dönemiyle başlayan ve II. Abdülhamid devrinde zirveye ulaşan Osmanlı’nın modernleşme sürecinin en belirgin örneklerinden biri olan Kudüs mutasarrıflığının idari yapısını ve bunların toplumsal etkilerini tarihsel belgelerle ele alıyor. Kutsal şehrin, 19. yüzyılın son çeyreğinde nasıl idari ve sosyal bir merkez hâline geldiğini, Osmanlı’nın merkeziyetçi politikaları doğrultusunda yeniden yapılandığını vaka örnekleriyle mercek altına alıyor. Kudüs’ün idari statüsünden, adliye sisteminin modernleşmesine, buradaki mülkiyet anlayışının ve hukukunun değişiminden, toplumsal yaşamın çeşitli dinamiklerine kadar geniş bir yelpazede ufuk açıcı bilgi ve yorumlar sunuyor.

224,00 ₺ 320,00 ₺

Kaymakamlık
İndirim %30

Mehmet Güneş

Kaymakamlık

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> Taşranın mülkî-idarî hiyerarşisinde en büyük ikinci idarî birim olan sancakların yönetiminden sorumlu tutulan kaymakamlar, 1864 tarihli ilk Vilayet Nizamnâmesi’ne kadar sancak yöneticisi olarak ülke çapında önemli görevler üstlenmiş; 1867’den günümüze uzanan hâliyle kaza (ilçe) biriminin başı, merkezin taşradaki mülkiye memuru ve temsilcisi olarak varlığını devam ettiren köklü yöneticiler olmuşlardır. Osmanlı-Türk şehrinde yüzyıllarca askerî, ilmî ve idarî alanlarda var olup Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne tevarüs eden bu kadim müessesenin geleneksel yönetim anlayışı içerisinde kullanıldığı çeşitli alanlardan hiyerarşik mülkî bir kademe olarak dizayn edildiği 1842 yılına, oradan 1864 yılındaki yeni statüsüne, nihayet Cumhuriyet’e kadar geçirdiği değişim ve dönüşüm süreçlerini detaylı biçimde inceleyen elinizdeki bu kitapta; kaymakamlığın tarihî gelişimi, merkez-çevre ilişkileri içindeki mülkî-idarî fonksiyonu, görev ve sorumlulukları, idareci ve memurları, üst yönetim ve halkla ilişkileri, velhasıl akla gelebilecek tüm soruları yanıtlamak, bu yönüyle de idare tarihi ile kamu ve mahalli yönetim disiplinlerine katkı sağlamak hedeflenmiştir.

266,00 ₺ 380,00 ₺

Çalışkanlık Devrimi
İndirim %30

Jan De Vries

Çalışkanlık Devrimi

Çevirmen: Ramiz Üzümçeker

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> 17. yüzyılın başlarından itibaren tüketicilerin yeni talepleri, kuzeybatı Avrupa ve Kuzey Amerika’nın maddi kültürlerini kökünden değiştirecek yeni bir çalışkan davranışla birleşti. Bu çalışkanlık devrimi, Sanayi Devrimi ile ilişkilendirilen ekonomik ivmenin içinde şekillendiği bağlamdır. Hollandalı tarihçi De Vries’in erken modern dönem iktisat tarih yazımında dönüm noktası olan bu eseri, tüketim mallarının yeni önemine ilişkin entelektüel anlayışı ve bütün gelir düzeylerinden hane halklarının tüketici davranışlarını araştırıyor. Tüketici davranışını hane halkı ekonomisi bağlamına yerleştirerek, tüketim taleplerinin farklılaşması ve bunların çeşitlenmesi ekonomik kalkınmanın seyrini nasıl şekillendirmişti? Hane halklarının çalışmak ve tüketmek üzerine yoğunlaşmaları nasıl bir iktisadi düzen yaratmıştı? Orijinal kaynakları ve iktisat tarihi modellerini birleştiren bu kitap, mevcut tüketici teorisinin güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koymakta ve ekonomik soyutlamalara tarihsel gerçekçilik katan revizyonlar önermekte.

266,00 ₺ 380,00 ₺

Derkenar
İndirim %30

Feridun M. Emecen

Derkenar

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> Tarih, nesnel ve tarafsız olarak ele alınması en güç disiplinlerden biridir belki ama Türk tarihçiliğinde akademik ve bilimsel tarihçiliğin güçlü bir geleneği olduğunu da göz ardı etmemek gerekir. Arşiv malzemesini ayıklama, değerlendirme ve yorumlama evrelerinin içine çoğu kez öznel kanaatler, ideolojik eğilimler sızıverir ama elbette her tarihçi böyle değildir. Türk tarih yazıcılığında akademik ve bilimsel üslup dendiğinde akla ilk gelen isimlerden Feridun M. Emecen’in yazılarında, tarih malzemesine duyulan merak ve sevgiye eşlik eden soğukkanlı akademik duruşu fark etmemek olası değildir. Osmanlı tarihinin en tartışmalı konuları, Emecen’in eleştirel gözlemi altında bir bilimsel nesneye dönüşür; okur da bu akademik titizliğe alışıverir. Emecen’in kitaplarına girmemiş yazıları, notları ve söyleşilerinden oluşan bu seçki, yaşamını bilimsel tarih yazıcılığına adamış bir tarihçinin adeta çalışma odasını simgeliyor. İstanbul’un fethi sırasında gemiler karadan nasıl yürütüldü? Şehzade Mustafa’nın babası Kanuni Sultan Süleyman tarafından boğdurulması devlet-i ebed müddet açısından nasıl yorumlanmalı? Hilafet, Osmanlı devleti açısından ne anlama geliyordu? Fetret Devri’nden kalan sorunları Fatih Sultan Mehmed nasıl çözmüştü? Tarih dizileri ile tarihî gerçeklikler arasında bir uyum olmalı mı, kurmaca mı öne çıkmalı yoksa tarihî olgular mı? Kahramanmaraş depremleri bir tarihçiye ne anlatır? Emecen, bu ve benzeri sorulara yanıt ararken seçkin tarihçilere özgü irdeleyici bir tutum takınıyor ve okurunu tarih yazıcılığını doğru anlamaya davet ediyor.

266,00 ₺ 380,00 ₺

Biyografik Dönemeç
İndirim %30

Hans RendersBinne de HaanJonne Harmsma

Biyografik Dönemeç

Çevirmen: Uğur Yankı Üçkardeşler

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> Biyografik Dönemeç, tarih ve sosyal bilimlerde biyografi alanındaki gelişmelere ışık tutan en güncel araştırmaları bir araya getiriyor. Bu alanda önde gelen on beş akademisyen, biyografik perspektifi bir araştırma metodolojisi olarak sunuyor. Biyografi, 1980’lerden bu yana akademik çevrelerde giderek daha çok rağbet görüyor. Bu kitap, beşerî bilimlerin içinden geçmekte olduğu biyografik dönemecin teorik sonuçlarını ve imkânlarını vurgulamaktadır. Kitabın bölümleri din, ırk, medya ve mikro tarih gibi konuları ele alarak biyografiyi sadece tarihçiler için değil aynı zamanda edebiyat, sosyoloji, ekonomi ve siyaset gibi alanlardaki keşifler için de uygun bir saha olarak sunmakta. Bu kitap tarihsel failliği, birincil kaynakların kullanımı ile bağlam ve tarih yazımının eleştirel analizini vurgulayarak biyografinin bilimsel bir metodoloji olarak nasıl iş görebileceğini göstermektedir. 20. yüzyıl tarih yazımında siyaset, toplum ve iktisat perspektifleri güç kazandı. Bireyin geçmiş üzerinde kalıcı bir etkiye sahip olabileceği çoğunlukla göz ardı edildi. Bireysel yaşamların tarih anlatısı için devletler, kurumlar ve olguların tarihi kadar önemli olabileceği bu kitapta ileri sürülüyor. VakıfBank Kültür Yayınları’nın dilimize kazandırdığı bu eser biyografi, tarih ve tarih teorisi okurları için önemli ve değerli bir kaynaktır.

224,00 ₺ 320,00 ₺

Kan ve Demir
İndirim %30

Katja Hoyer

Kan ve Demir

Çevirmen: Sinan Çakır

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> “Devrin büyük meseleleri müzakerelerle ve çoğunluğun tercihleriyle değil, demir ve kanla karara bağlanacak.” Otto von Bismarck “Almanya’yı zengin ve umut vaadeden bir geleceğe sahip topraklarda diğer ülkelerle rekabetten dışlamanın tavsiye edilmeyeceğine en baştan beridir inanıyoruz. [...] Kısacası kimseyi gölgemize düşürmek istemiyoruz, ama güneşteki yerimizi de talep ediyoruz.” Bernhard von Bülow 1871’den önce Almanya henüz bir ulus değil, sadece bir fikirdi. Otto von Bismarck’ın önünde zorlu bir görev vardı. Otuz dokuz ayrı devlet tek bir Kayser’in hükmü altına nasıl girebilirdi? Birleşebilse bu genç Avrupa ulusu Britanya ve Fransa imparatorluklarına rakip olacak güce sahip olabilir miydi? Yoksa böyle bir gaye bu ulusun sonunu mu getirecekti? Katja Hoyer, modern tarihin akışını değiştirecek elli yıllık bir macerayı kitabına konu ediyor. Bismarck’ın Realpolitik’inden II. Wilhelm’in Weltpolitik’ine Alman İmparatorluğu’nun kan ve demirle geçen bir devrini akıcı bir şekilde okura sunan bu kitap 20. yüzyılın insanlık felaketlerini anlamak için bir rehber.

196,00 ₺ 280,00 ₺

Cânibî Ali Paşa
İndirim %30

Hüseyin Onur Ercan

Cânibî Ali Paşa

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> Ardından her ne kadar şehre girmeye ve kayzere efendisinin dostluk mesajını taşımaya istekli olsa da, teşrifat konusunda “olağandışı” isteklerini sıralamaktaydı. Ali Paşa, alayın ilerleyişi sırasında yanında herhangi birinin at sürmesini asla kabul edemeyeceğini, hele etrafında Prens Auersperg ve vekilharç Linderl gibi Hıristiyan zatların bulunmasına “Muhammedî dininin” müsaade vermediğini, çevresinde yalnızca Türklerin olması gerektiğini ve atının yanında da Türklerin yürüyeceğini ifade etmişti. 1739’da Osmanlılar 21 sene önce kaybettikleri Belgrad’ı Habsburgların elinden almayı başarmıştı. Bu önemli zaferin ardından iki imparatorluk arasında barış için karar kılındı. Müzakereler neticesinde kararlaştırılan barışın akdi için taraflar büyük elçilerini tayin etti. Elinizdeki kitap Habsburg Viyanası’na gönderilen büyük sıfatlı son elçimiz Cânibî Ali Paşa’nın macerasını ele alıyor. 1806 yılında Kutsal Roma Alman İmparatorluğu tarihe karışana kadar birkaç Osmanlı elçisi daha Viyana’ya gitmiş olsa da bunlar orta elçi ya da fevkalade elçi olarak gönderilmiş, Cânibî Ali Paşa gibi göz kamaştıran, şaşaalı, neredeyse bin kişilik bir maiyet sahibi olmamışlardı. Günümüze ulaşan bir sefaretnamesi olmasa da Cânibî Ali Paşa ve elçiliği hakkında çoğu ilk defa gün yüzüne çıkan Avusturya ve Osmanlı arşiv belgelerinden yapılmış bu çalışma, erken modern Osmanlı diplomasi tarihçiliğinde yeni bir ufuk açacak.

252,00 ₺ 360,00 ₺

Amerika Birleşik Devletleri Tarihi
İndirim %30

Jill Lepore

Amerika Birleşik Devletleri Tarihi

Çevirmen: İrem G. Şalvarcı - Barış Arpaç

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> Amerikan deneyi, Thomas Jefferson’ın “Bu gerçekler” dediği üç farklı siyasi fikre dayanıyordu: Politik eşitlik, doğal haklar ve halkın egemenliği. Jefferson, 1776 senesinde, Bağımsızlık Bildirgesi’nin bir taslağında, “Biz bu gerçekleri kutsal ve yadsınamaz kabul ediyoruz” diye yazmıştı … Bu fikirlerin kökleri Aristoteles kadar antik, Genesis kadar eski ve dalları bir meşenin dalları kadar uzundu. Bunlar bu ulusun kuruluş ilkeleridir; bunlar ilan edilerek ulus oluşmuştur. Takip eden asırlarda bu ilkeler el üstünde tutulmuş, yerilmiş, bunlara karşı çıkılmış, onlar için ve onlara karşı mücadeleler verilmiştir. Jill Lepore’un, Amerika Birleşik Devletleri Tarihi kitabı, Amerika’nın başlangıcından günümüze kadar uzanan mücadeleler ve çelişkilerle dolu tarihine yönelik kapsamlı bir inceleme yürütüyor. Bu uzun tarihi, “Fikir” (1492-1799), “Halk” (1800-1865), “Devlet” (1866-1945) ve “Makine” (1946-2016) şeklinde dört temel konu ve başlık altında tartışıyor. Lepore’un bu kapsamlı incelemesi, Amerikan ulusunun ideolojik temellerini ve tarih boyunca bu temellerin nasıl tezahür ettiğini, yalnızca siyasi liderlere ya da önemli olaylara değil, aynı zamanda dönemin toplumsal olaylarına, ekonomik değişimlere ve kültürel gelişmelere de değinerek ortaya koyuyor. Birleşik Devletler’in, temel idealleri olarak gördüğü özgürlük, eşitlik ve halkın egemenliği gibi kurucu ilkeleri sorgulayarak, bu idealleri, kölelik, ırkçılık, kadın hakları ve göçmenlik vb. konulardaki mücadelelerle iç içe geçirerek ele alıyor. Bu doğrultuda Amerikan demokrasisinin zayıflıklarını ve sınırlarını tartışan Lepore, bir yandan da ulusal kimlik ve demokrasi kavramlarının dönüşümü bağlamında Amerikan toplumunun çeşitli kesimlerinin bu süreçteki rollerini ve birbirleriyle olan etkileşimlerini göstermeye çalışıyor. VakıfBank Kültür Yayınları olarak okurla buluşturduğumuz Lepore’un bu eseri, Amerikan tarihini anlamak bakımından temel bir kaynak olmasının yanı sıra, Amerikan toplumunun güncel meselelerini ve istikbaldeki yerini anlamak için bir kılavuzdur.

490,00 ₺ 700,00 ₺

Fenike Miti ve Fenikecilik
İndirim %30

Mehmet Fahri Danış

Fenike Miti ve Fenikecilik

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> “Fransız Şarkiyatçılar ağırlıkta olmak üzere, 18. yüzyıl sonu ve uzun 19. yüzyıl boyunca bir grup Avrupalı yazarın çalışmaları vasıtasıyla kurulan söylem, “istisnai” bir temsil olarak Grand Liban’ı ve modern anlamda bir Lübnan devletini mümkün kılmış, dahası bu temsilden doğan milliyetçi söylem alanı içerisinde Fenikeci hareketi doğurmuştur. Oluşan bu Lübnan temsili, Lübnan’ı Said’in incelediği şekliyle kurulan Şark temsilinden bağımsız, istisnai bir imaj olarak içerir ve Lübnanlıları Fenikelilerin torunu olarak kodlayarak Lübnan’ı “Şark içerisindeki Garp” formunda (yeniden) okur. Modern Lübnan’ı mümkün kılan, Fransız himayesi altında bir Hristiyan yurdu olarak kurumsallaştıran ve Akdeniz üzerinden Avrupa medeniyetinin bir küçük üyesi haline getiren bu söylem; çevresinden yalıtılmış, Arap değil Fenikeli, Müslüman değil Hristiyan ve Ortadoğulu değil Akdenizli bir kültürel yapı öngörür.” Lübnan’ı; Arap ve Doğulu niteliklerinden soyutlanmış, Akdenizli antik bir medeniyetin varisi, “kozmopolit” ama “Hıristiyan karakterli” bir istisna olarak sunma girişimi, uğruna “şiir yazılabilecek” bir ülke inşa edilmesinin önünü açıyordu. 19. yüzyılda Fransız Şarkiyatçılar, gezginler ve düşünürler Lübnan’ı antik Fenike’nin mirasçısı, Şark içinde korunmuş bir Garp adacığı olarak gördüler ve Lübnanlılara Fransa tarafından “bahşedilecek” bir ülkenin, kadim Fenike geleneğini yeniden yaşatmak anlamına geleceğini düşündüler. Bu kitap, modern Lübnan fikrini mümkün kılan söylemsel bir geleneğin ve bu geleneğin ürettiği kurucu-mitin detaylı bir analizini sunuyor. Antik Yunan’dan itibaren Batı’nın Fenikelileri ya da Lübnanlıları algılayış ve temsil etme biçimleri üzerinde durarak bunun 19. yüzyıl Şarkiyatçılığı içerisinde belirli yönde bir düşünce pratiğini ürettiğini iddia ediyor. Elinizdeki çalışma; Lamartine, Nerval, Flaubert gibi Şark seyyahlarının eserlerinden Ernest Renan’ın Mission de Phénicie’sine ve Victor Bérard’ın Les Phéniciens et l’Odyssée’sine dek Fransız yazınında Lübnan’ı Fenike’ye eşleştiren söylem biçiminin izini sürüyor. Bu, aynı zamanda Lübnanlı Mârûnîlerle Fransızlar arasındaki, kökenleri Haçlı Seferleri’ne dayanan siyaset-üstü ilişkiyi de önemli hale getiriyor. 20. yüzyılın hemen başında kendilerine “Genç Fenikeliler” diyen bir grup Lübnanlı Hıristiyan’ın edebî ve kültürel faaliyetleri, modern Lübnan’ın çokkültürlü, Batılı, “Fransız” bir siyasal birim olarak teşekkülünü mümkün kılıyor.

238,00 ₺ 340,00 ₺

Türk Tarihinde Savaş Esirleri
İndirim %30

Okan Yeşilot

Türk Tarihinde Savaş Esirleri

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı :</strong> Hayvan taşımada kullanılan yük trenleriyle önce toplama kamplarına ardından esaret hayatlarını sürecekleri ana kamplara gönderilen Türk esirler, yolculuk boyunca birçok olumsuz durumla karşı karşıya kalmıştır. Giyim, yiyecek ve içme suyu açısından sefaletin yaşandığı bu yolculuklar sırasında birçok Türk esir, tifo ve dizanteri gibi hastalıklardan dolayı yaşamını kaybetmiştir. Sağ kalanlar ise gönderildikleri esir kamplarında yaşam mücadelesi vermişlerdir. Rusya içlerine gönderilen Türk esirlerin toplama kamplarından biri olan Bakü’deki Nargin Adası, yaşam koşullarının en ağır olduğu toplama kamplarından biridir. “Yılanlı Ada” olarak da anılan Nargin Adası, susuzluktan kaynaklı pislikten haşerelerin kol gezdiği, camsız barakaları ve sayıları binleri bulan esir nüfusuyla insanlık tarihinin kötü anılarından biri olarak tarihteki yerini almıştır. Savaşlar ve çatışmalar, istenmeyen dramatik hadiseler olsalar da insanlık tarihinde savaşsız ve rekabetsiz bir dönem hemen hemen yok gibidir. Genelde zaferler ve mağlubiyetler ekseninde değerlendirilen savaşlarda devletler, şehitler ve gaziler üzerinden bir tarihyazımı gerçekleştirirken esirler, çoğunlukla göz ardı edilmektedir. Hâlbuki her savaşta silahlı çatışma sırasında veya sonrasında rakip tarafından canlı şekilde ele geçirilerek gözaltında tutulan askerler, az veya çok bir esaret hayatı yaşamaktadırlar. Esir alınanlar veya esareti yaşamak zorunda kalanlar bu savaşların belki de en görünmez unsurlarından biridir. Artık onlar ne ölüdürler ne de tam anlamıyla mensup oldukları tarafın bir parçasıdırlar. Siyasi-askeri tarih yazıcılığında genelde sonuca odaklanıldığından, sadece mağluplar için değil galipler için de söz konusu olan esaret, tâlî bir mevzu olarak değerlendirilmiş ve diğer konuların gölgesinde kalmıştır. “Esir kimdir?” sorusuna insan merkeze alınarak cevap verildiğinde konunun ne denli dramatik olduğu görülmektedir. Şöyle ki esirler, esaretin zillet ve hiddeti içlerini kemiren, savaşın ceremesini yüklenen ve çoğu da nisyana mahkûm edilen insanlardır. Esaret, basit bir tutsaklık hadisesi veya hürriyetin tahdidi olarak değerlendirilecek kadar sıradan bir mevzu değildir. Farklı etnik ve dini kökenden gelen esirlerin yaşadıkları ortama dair bizzat müşahedelerine dayanan kıymetli bilgileri kayıt altına aldıkları, hatta ihtidâ suretiyle esaretleri sona erdiğinde idari, sosyal ve kültürel hayata çok önemli katkılar sağladıkları da bilinmektedir. Savaş esirleri sadece milletlerarası hukukun değil aynı zamanda insanlık tarihinin de bir parçası olarak ortaya çıkmıştır. Esir/esaret biraz da mahcubiyet içerdiği için bu konularla ilgili çok fazla yayına ulaşılamamaktadır. Bu alandaki boşluğu doldurmak üzere yapılan bu çalışmada, Türk tarihinde savaş esirleri konusu akademisyenler/uzmanlar tarafından birçok yönüyle incelenmeye çalışılmıştır.

210,00 ₺ 300,00 ₺

Erken Modern Avrupa Tarihi
İndirim %30

Hamish Scott

Erken Modern Avrupa Tarihi

Çevirmen: İsmail Hakkı Yılmaz

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> Avrupa’nın modernliğe giden uzun yolculuğunda, dinler ve kiliseler de büyük değişimler yaşadı. Ortaçağların baskın Katolik Kilisesi önce siyasî gücünü, sonra da evrensel dinî otoritesini kaybederken, yeni mezhepler, kiliseler ve din yorumları bütün Avrupa’yı sardı ve sarstı. Bununla birlikte 16. yüzyılın sonunda kurumsallaşan Katolik Reformu, ortaya çıkan yeni kilse ve din yorumları toplumları bölen, savaşları başlatan ve bitiren esas unsurlar hâlini aldı. Hızla çoğalan Katolik tarikatlar, Protestan ve Kalvinist kiliseler erken modern zihniyet değişimlerinin kâh öncüsü, kâh neticesi oldu. Öte yandan Avrupa’nın diğer din ve kiliseleri, İslâm, Yahudilik ve Doğu Kiliseleri de kendi içlerinde çeşitli değişimler yaşadı. Tüm bunları erken modernite çerçevesinde ele alan, alanının uzmanlarını bir araya getiren Erken Modern Avrupa Tarihi, Kiliseler, İnançlar ve Mezhepler, VakıfBank Kültür Yayınları’nın Erken Modern Avrupa Tarihi serisinin üçüncü kitabı.

224,00 ₺ 320,00 ₺

Lavrentiyev Kroniği
İndirim %30

Keşiş Lavrentiyev

Lavrentiyev Kroniği

Çevirmen: Alihan Büyükçolak

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> “Bir halkın tarihi, onun Yaradan’ı ararken kat ettiği yolun tarihidir. Bu yol, öyle bir yoldur ki halklar, bu süreçte pek çok imtihandan geçer: yabancı kabilelerin istilaları, esaret, vadedilmiş toprakların peşinde oradan oraya sürgün hayatı, türlü türlü günahlar, yoldan çıkmalar, adaletsiz ve sapkın hükümdarlardan çekilen eziyet ve cefa… Fakat nihayetinde bu halk eğer salih bir halk ise o zaman, Yaratıcı ile konuşabileceği kendine münhasır dilini, kendisine ‘vadedilmiş toprak’larını teslim almak ve Yaratıcı ile yeni bir ‘ahit’ yapmak şerefine nail olabilecektir.” Elinizdeki kitap, Kiev’de 1110’lu yıllarda meydana getirildiği çağa kadarki Rus yurdunun tüm tarihini ve Doğu Avrupa’da “Rus” kavminin ve Rus Devleti’nin ne zaman ve tam olarak nasıl meydana çıktığını yıllık kayıtlar biçiminde ortaya koyan ilk sistematik kroniktir. Lavrentiyev Kroniği’nin yazarı eserini, yukarıda alıntıladığımız Kitâb-ı Mukaddes’te gördüğü taslağı taklit ederek inşa etmiştir. Şöyle ki eserde, Slavların, Nuh Peygamber’in oğlu Yafes’ten türedikleri ilan edilmiştir. Putperest olduklarından, kader yolculuklarında çeşit çeşit musibetler gelmiştir başlarına: Yabancı kavimler-kabileler tarafından istila edilmişlerdir. Çoğu zaman günah içinde bir yaşam sürmüşlerdir. Ayaklanmalar ve iç kargaşa ortamından ötürü huzur yüzü görmemişlerdir… Fakat Slavlar, sonrasında havarilere denk görecekleri Kirill ve Methodius’un sayesinde, Yaratıcı ile konuşabilecekleri kendilerine has dillerini edinebilmişlerdir. Geriye ise “vadedilmiş toprak”mışçasına Rus yurdunun sahibi olmak, onu baştan aşağı fethetmek ve yeryüzünde yayılmış olan kavimlerin en yüce gayesi olan “Yaratıcı’nın kavmi olmak” mefkuresine erişmek kalmıştır. İşte tüm bu hikâyeyi ihtiva eden ve ilk Rus kroniği olarak nitelendirebileceğimiz bu eser olmaksızın, Rus tarihini kavramak için verilen her uğraş eksik kalacak ve en nihayetinde “Rus yurdunun tarihi nereden başlamıştır?” sualinin peşine düşemeyecek ve dahası, bu suale bir cevap veremeyecektik.

196,00 ₺ 280,00 ₺

Türk Tarihinde İz Bırakan Kadınlar
İndirim %30

Okan Yeşilot

Türk Tarihinde İz Bırakan Kadınlar

Kategori: Tarih

<strong>Kitap Tanıtım Yazısı : </strong> “Kadın, insanın yeryüzünde varoluşundan bu yana nesilleri devam ettiren ana unsurlardan biri olmuştur. Kadın sevgiyi, terbiyeyi, dili, dini ve bütün kültürü nesillere aktaran ilk öğretmendir. Kadının statüsü ve değeri her toplumun kendi inançları, değerleri, normları, kültürü ve hayat biçimi doğrultusunda farklı biçimde şekillenmiştir. Bütün bu algılar toplumların mitolojisine, destanlarına, efsanelerine, yazılı kaynaklarına, diline, müziğine, yapıtlarına, tutum ve davranışlarına yansımıştır. Her toplumun dilinde; kadınlarla ilgili ad, sıfat, hitap şekli, deyim ve atasözleri, çoğunlukla diğerlerinden farklıdır. Toplumun kız çocuklarına ve kadınlara karşı kullanmış olduğu dil, o toplumun bilinçaltıyla birlikte, kadın ve erkek algısını göstermesi açısından oldukça etkili bir veridir.” Kadınların tarih sahnesindeki yerini yeniden değerlendiren bu çalışma, Türk tarihindeki kadınların etkisini ve önemini, kapsamlı bir perspektifle ele alıyor. Türk tarihinin farklı dönemlerinde yaşamış ve zamanın akışını sessizce yönlendirmiş kadınların hayat hikâyelerini, hem sosyo-kültürel hem de tarihsel bağlamda inceliyor. Her bir sayfasında; tarih sahnesinde yer alan kadınların, sadece birer figüran olmadıklarını, aksine tarihin akışını etkileyen, dönüştüren ve şekillendiren güçlü karakterler olduklarını gösteriyor. Elinizdeki bu kitap, okuyucularını Anadolu’nun kadim topraklarından Orta Asya’nın sonsuz bozkırlarına, Osmanlı’nın görkemli saraylarından Cumhuriyet’in aydınlık yıllarına uzanan bir zaman yolculuğuna davet ediyor. Bu yolculuk, İslâm öncesi Türk tarihi ve töresinde kadının sosyal statüsünden Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslâmlaşmasına katkı sağlayan Bâciyân-ı Rûm’a, Türk tarihinde kadın velîlerden modernleşme sürecinde Osmanlı kadınına değin uzanıyor. Kitapta; Türk-İslâm tarihi boyunca anne ve kızlarımızın adlarını taşıyarak şerefyâb oldukları Hz. Hatice’den Hz. Fâtıma’ya; Osmanlı tarihinin en güçlü ve en etkili kadınlarından olan Hürrem Sultan’dan Osmanlı hânedanı mensupları arasında yetişen tek kadın şair Âdile Sultan’a; maarifperver bir Türk kadını olan Hanife Hanım Melikova’dan Rusya Türkleri arasındaki kadın hareketinin önderi Şefika Gaspıralı’ya; Aziziye Kahramanı Nene Hatun’dan II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemi edebiyatının önemli temsilcilerinden Halide Edib Adıvar’a kadar Türk tarihinde iz bırakan kadınlar, her biri alanında uzman akademisyenler tarafından inceleniyor.

224,00 ₺ 320,00 ₺

Küçük Said Paşa Sultan II. Abdülhamid’in Gölgesi
İndirim %30

Zekeriya Kurşun

Küçük Said Paşa Sultan II. Abdülhamid’in Gölgesi

Kategori: Tarih

<strong>Arka kapak yazısı:</strong> II. Abdülhamid dönemi yok olmakla karşı karşıya gelmiş olan devletin yeniden canlandırılması için üstün gayretlere sahne oldu. Bir taraftan geçmişten beri biriken problemler, öte yandan Devlet’in güçsüzlüğünden istifade etmeye çalışan batılı devletlerin yarattığı yeni meseleler yüzünden sultan ve ricali Tanzimatın prensipleriyle devleti ayakta tutmak için sürekli yeni reçeteler peşinde koştular. Sultan Abdülaziz döneminde Osmanlı bürokrasisine intisap edip dönemin tecrübeli birçok devlet adamının yanında yetişen Said Paşa’nın siyasi hayatı II. Abdülhamid’in tahta geçtiği gün başladı. Daha çocuk yaşta girdiği kalemde, devlet işlerinde tecrübe kazanan bir yandan da Ayasofya Medresesine devam eden Paşa kendi kendine öğrendiği Fransızca ile Avrupa’daki gelişmeleri de yakından takip etme imkânı buldu. Said Paşa, düşünceleri ve yaşayışıyla muhafazakâr bir reformcuydu. Bazı konularda gelenekçi, Türkçü ve İslamcı gibi davranan Said Paşa, gelişen dünya şartları karşısında sergilediği tavırları ve uygulamalarıyla bir reformcu olarak da karşımıza çıkar. Bu özellikleriyle II. Abdülhamid’in bir gölgesi gibi çalışan Said Paşa medenî yaşamanın temelinde eğitimin yaygınlaştırılması ve adaletin eşit bir şekilde dağıtılmasını görmüştü. Aldığı görevlerde ihdas ettiği pek çok müessese Cumhuriyet Türkiye’si kurumlarının da esasını teşkil etmiştir. Saltanatı devlet olarak telakki ederken, sultanın yetkilerinin de sınırlandırılmasının gerekliliğine inanan Paşa’nın anayasacılığı hep tartışmalı oldu. Dönemin kapalı kapılar ardındaki “konstitüsyon” mu “isntitüsyon” mu tartışmalarında o, tıpkı II. Abdülhamid gibi ikincisinden yana olmuştur. Tarihin kendisini yargılamasından korkarak, pek çok önemli meselede sorumluluk almaktan kaçınan veya çeşitli alternatifler ileri sürerek işin içinden sıyrılmanın yollarını arayan Said Paşa, Sultan ile zaman zaman ihtilafa düşmüş ve en verimli olabileceği dönemlerde iş başından uzaklaştırılmıştır. Türk siyasi hayatının bu büyük ismi hakkında Prof. Dr. Zekeriya Kurşun’un başta Osmanlı arşiv kaynakları olmak üzere yüzlerce vesikaya dayandırarak kaleme aldığı, incelikle kurgulanmış bu eser II. Abdülhamid devrine Küçük Said Paşa’nın biyografisinden bakıyor

217,00 ₺ 310,00 ₺

Soğdlar ve Türkler İpek Yolu'nun Tüccarları ve Hakimleri
İndirim %30

Başak Kuzakçı

Soğdlar ve Türkler İpek Yolu'nun Tüccarları ve Hakimleri

Kategori: Tarih

<strong>Arka kapak yazısı:</strong> İslam dünyasından Doğu Asya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada ticarî, dinî, sosyal ve kültürel etkileşimlerin pek çoğu İpek Yolu sayesinde gerçekleşmiştir. Bu ticaret güzergâhının kadim halklarından biri de Soğdlardır. Orta Asya’nın verimli vadileri çevresinde, Ceyhun ve Seyhun nehirleri arasında, Zerefşan Vadisi boyunca mukim olmuş Soğdlar; dilleri, kültürleri, toplumsal özellikleri ve âdeta “homo economicus” olarak nitelendirilebilecek ticarî kabiliyetleriyle MÖ 6. yüzyıldan MS 10. yüzyıla kadar bölgenin ticaretle maruf olan halkları arasında yer aldılar. Uzun mesafe ticareti yapmaları dolayısıyla Soğdlar, Sâsânilerden Çinlilere, Bizans’tan Müslüman Araplara çok farklı kültürlerin tarihî kayıtlarında boy gösterdiler. 4. yüzyıldan itibaren Hunların idaresi altında şehir yapısının, ticarî düzenin ve sosyal dokunun güçlendiği bir istikrar dönemine giren Soğdlar, Türk Kağanlığı (Göktürkler) hâkimiyetinde İpek Yolu’nun efendilerine dönüştüler. 6. yüzyılda Türk Kağanlığı’nın sınırlarını Çin’den Bizans’ın doğu sınırına kadar genişletmesi Soğdlara büyük bir pazar alanı açtı. Bu süreçte onlar köklü tarihsel bağlarıyla Türk fatihlere ve hâkimlere hizmet ederek imparatorluğa diplomatik, siyasî ve ticarî bilgileriyle katkı sundular. Gerek İpek Yolu ve Orta Asya tarihinde gerekse eski Türk tarihinde oynadıkları bu sıra dışı role karşın ülkemizde Soğdlar üzerine yapılmış akademik çerçevede müstakil bir çalışma yoktur. Soğdlar ve Türkler: İpek Yolu’nun Tüccarları ve Hâkimleri bu boşluğu dolduruyor ve okurunu İpek Yolu’nda bir seyahate çıkartıyor.

154,00 ₺ 220,00 ₺

Dijital Beşeri Bilimler ve Osmanlı Çalışmaları
İndirim %30

Dijital Beşeri Bilimler ve Osmanlı Çalışmaları

Kategori: Tarih

Son otuz yılda beşerî bilimlerin neredeyse tüm dalları hızla gelişen bilişim teknolojilerinden yararlanmaya başladı. Hatta birçok araştırma sahasında bu teknolojiler yöntemleri şekillendirir hâle geldi. Bilgisayar ve internetin gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası olduğu bir dünyada tarihçiler de kendi sahalarında kullanılabilecek bilişim teknolojileri üzerinde düşünmeye ve onları araştırmaya çoktandır başlamış durumdalar. Sahalarında uzman tarihçilerin bu kitapta sunulan on farklı makalesi; Osmanlıca metinlerin yapay zekâ yazılımları ile günümüz harflerine çevrilmesini sağlayan projelerden, kültürel mirasın tespiti, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için geliştirilen dijital yöntemlere ve çeşitli arşiv kaynaklarından edinilen büyük verilerin tarihçilerin yorumlamasına izin verecek analiz tasarımlarına; tarihî verilerin dinamik görselleştirilmesinden Coğrafî Bilgi Sistemleri’nin kullanımına kadar geniş bir yelpazede, dijital beşerî bilimler ve Osmanlı tarihçiliğinin kesiştiği noktalara ışık tutuyor. Son yıllarda tarih bölümlerinin lisans üstü ve hatta lisans programlarında yer almaya başlayan bu yöntem ve yaklaşımlar hakkında yayımlanmış en kapsamlı eserlerden biri olan bu derleme, tarih araştırmasını yeniden şekillendiren öncü teknikleri sergiliyor. Açık kaynaklı veri tabanlarının ve yazılımların Osmanlı tarihçileri için etkin kullanımını ortaya koyan bu eser, arşivlerde geleneksel yöntemlerle gözden kaçan bilgileri gün yüzüne çıkarma ve yeni argümanlar oluşturma için eşsiz bir rehber olacaktır. VakıfBank Kültür Yayınları’nın Türk tarihçiliğindeki yeni eğilim, yöntem ve bakış açılarını bir araya getiren Çalıştay serisinin üçüncü kitabı Dijital Beşerî Bilimler ve Osmanlı Çalışmaları sadece Osmanlı tarihine yeni pencereler açmakla kalmıyor, aynı zamanda geleneksel yöntemleri yenilikçi yaklaşımlarla birleştirerek gelecek keşiflere öncülük ediyor.

168,00 ₺ 240,00 ₺

Çürüksu ve Batum Notları
İndirim %30

Aleksandr Samoyloviç Frenkel

Çürüksu ve Batum Notları

Çevirmen: Eyüp Karakuş

Kategori: Tarih

“Batum’da buluşma yerleri kahvehanelerdir. Minyatür kahve fincanlarının başında oturan Batumlu siyasetçiler bütün önemli sorunlarını konuşup karara bağlıyorlar. Bu arada bir hayli ilginç bir toplantıya denk geldim. Bejanidze Konağı’nın önünde, yolun ortasına küçücük, alçacık hasır tabureler atılmış, bu taburelere gayet kerli ferli insanlar oturmuş, tabure bulamayanlar ise bunu dert etmeyerek doğrudan yere bağdaş kurmuşlardı… Batum’un bu kalburüstü şahsiyetleri muhtemelen baba ocaklarında kalmakla Türklerin peşinden gidip gitmemeyi tartışıyorlardı.” Çürüksu-Batum Notları, on dokuzuncu yüzyılda A. Frenkel’in kaleme aldığı seyahat notlarından oluşur. Bu notlar, son derece kişisel bir tanıklığı imlediği gibi tarihsel olarak Batum’un Osmanlılar tarafından Ruslara nasıl bırakıldığını aktaran bir metindir. Kobuletlerin İslam’ı benimsemesi üzerine yaşanan değişimlere de odaklanan bu metin, okurlara on dokuzuncu yüzyıl Çürüksu ve Batum Bölgesi’nden bir kesit sunar. Yer yer savruk bir anlatının hâkim olduğu bu metin, resmî tarih anlatılarına da alternatif oluşturur. Batum ve Çürüksu’daki yönetim biçiminden yemek ve kıyafet kültürüne, yöre halkıyla Türklerin ilişkilerine, Kobuletlerin yaşam pratiklerine ve dillerine, eğitim hayatına ve alınan vergilere kadar, gündelik hayatın pek çok katmanına değinen bu seyahat notları hem kişisel hem de toplumsal hafızayı besleyen bir kaynak olarak karşımıza çıkar. Rusçadan Türkçeye ilk kez çevrilen bu notları VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle okur ve araştırmacıların dikkatlerine sunuyoruz.

134,40 ₺ 192,00 ₺

Tarihçinin Zanaatı: Tarih Araştırması İçin Bir Rehber
İndirim %30

Zachary M. Schrag

Tarihçinin Zanaatı: Tarih Araştırması İçin Bir Rehber

Çevirmen: Semih Türkoğlu

Kategori: Tarih

Ekim 1827’de Leopold von Ranke, Viyana’daki bir devlet dairesine okumak istediği resmî evrakın künyelerinin bulunduğu bir kâğıdı sunarak başvuruda bulundu. O zaman için bu talep abes karşılanmıştı, zira memurlar gizli notları, şifreli belgeleri ve diplomatik yazışmaları ziyarete gelen “tarihçilerin” işine yarasın diye saklamamışlardı. Ranke’nin arkasında Başbakan Klemens von Metternich de dâhil nüfuzlu devlet ricali olması önce Viyana’daki, sonra da Venedik’teki arşivlerin kapılarını açtı. Ranke’nin arşivlerde gördükleri onu hayrete düşürmüş, zira 17. yüzyıla ait orijinal belgeleri okuyunca mevcut iki yüz yıllık anlatılarla çelişen yeni bir hikâye görmüştü. Modern tarihçiler iki yüzyılı aşkın bir süredir Ranke’nin zanaatının izinden mesleklerini şekillendirdi. Son iki asır içinde tarihyazmı, tarih felsefesi ve kuramı üzerinde yoğun tartışmalar, değişen eğilimler gözlendi. Her geçen gün tarihçilerin kaynakları çeşitlendi. Gazete ve dergiler, kütüphaneler, açık erişim görsel ve yazılı kaynaklar, hususi arşivler, müzeler, büyük veriler, istatistik kayıtları, dijital kataloglar, ben anlatıları ve diğer birçok kaynak günümüz tarihçilerinin masasında. Bunları okumak, notlandırmak, fişlemek ve en önemlisi bir kitap, makale ya da tez hâline getirmek tarihçinin meşakkatli zanaatını teşkil ediyor. George Mason Üniversitesi tarih bölümü hocalarından Zachary M. Schrag’ın Tarihçinin Zanaatı Tarih Araştırması için Bir Rehber’i başta lisans ve lisans üstü eğitimine devam eden tarih talebeleri olmak üzere, masasına tarih yazmak için oturan herkesin elinden düşürmeyeceği bir kitap.

252,00 ₺ 360,00 ₺

Afrika'da Askerî Darbeler ve Dış Müdahale
İndirim %30

Murat Yiğit

Afrika'da Askerî Darbeler ve Dış Müdahale

Kategori: Tarih

“Askerî darbeler, Batılı sayılmayan toplumların siyasi sistemlerini 20.yy başından bu yana esir alarak bu ülkelerin siyasi düzenlerinin olgunlaşmasına izin vermemiştir. Modern dönemde bizatihi siyasetin kendisini bertaraf eden bu yeni sömürgeci yaklaşımın en önemli göstergesi ise bir dış müdahale aracı olarak iç savaşlar ve darbeler olmuştur.” Afrika’da Askerî Darbeler ve Dış Müdahale, Batı Afrika ülkelerinin tarihindeki askerî darbe ve darbe girişimlerinin oluşumunda dış müdahalelerin etkisini sorguluyor. Özellikle ABD ve Fransa’nın darbe ve iç savaş gibi siyasi olaylarda etkin birer dış aktör olarak nasıl belirdiklerini inceliyor. Dış müdahale etkisiyle tetiklenen iç savaşlar ve darbeler, Batı Afrika ülkelerinin sömürgeci geçmişten miras kalan bağımlılıklarını, yeni sömürgecilik çerçevesinde yorumlamanın örtük bir aracı olarak modern dönemde kurulan siyasi ilişkilerinde ön plana çıkmıştır. VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle bu kitap, Batı Afrika ülkelerinde gerçekleşen askerî darbelerin nasıl ortaya çıktığını siyaset teorisi ve uluslararası ilişkiler perspektifinden ele alarak akademik literatüre de katkıda bulunmayı hedefliyor.

231,00 ₺ 330,00 ₺

Muhtarlık: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Köy ve Mahalle İdaresi
İndirim %30

Mehmet Güneş

Muhtarlık: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Köy ve Mahalle İdaresi

Kategori: Tarih

Merkezi yönetimin yerel kademede denetimi ve kontrolü sağlamasının aracı olan muhtarlar, ahalinin haklarını aramada, farklı amaç ve talepler için düzenlenen belgeleri ilgili mercilere göndermede; merkezin halka tebligat veya talimatlarını iletmede aktif rol üstlendiler; güvenlik güçleriyle iş birliği yaparak bulundukları bölgelerde huzurun ve asayişin devamını sağlamaya çalıştılar. Modern çağda Avrupa’nın dünyaya egemen kıldığı siyasi ve iktisadi sistemin dışında kalmayarak devleti güçlü kılmak üzere reform hareketlerini hızlandırmak isteyen Osmanlı padişahı II. Mahmud, Yeniçeri Ocağı’nı 1826 yılında kaldırdıktan kısa süre sonra devletin merkez ve taşra idaresinde birtakım gerekli düzenlemeleri hayata geçirmiştir. Önceliği yeni bir ordunun teşkiline ayıran sultan, bu hengamede Rusya ile yaşanan savaşın getirdiği bunalımlı dönemi atlattıktan sonra devletin yereldeki kontrolünü ve halkın güvenliğini temin için yeni kurumları devreye koymaya başlamıştır. Muhtarlık teşkilatı, bu saikle ilk olarak 1829 yılında İstanbul’da hayata geçirilirken, başkent dışında ise dört yıl kadar sonra Kastamonu’da halk ile âyan arasında çıkan bir çatışmanın sonucunda âyanlığa alternatif olarak ortaya çıkmış, öteden beri yerel güçleri tasfiye etmek isteyen padişahın da onayıyla ülke genelinde tatbik edilmeye başlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin mahalli idaresinin alt kademesini oluşturan, kuruluşundan günümüze kadar mülki ve mahalli idarenin görevlerini üstlenmesi yönüyle hem merkezin temsilcisi hem de beledi işlerin takipçisi olan, farklı zamanların değişen koşulları altında bazen inişli çıkışlı süreçler geçirerek de olsa varlığını devam ettirebilen muhtarlık kurumunu inceleyen bu kitap, Osmanlı dönemine ait arşiv, kanun mecmuaları gibi birinci el kaynaklara ve konuyla ilgili araştırma eserlere dayanılarak hazırlanmıştır.

190,40 ₺ 272,00 ₺

Ahmet Ferit'e Mektuplar
İndirim %30

Yusuf Akçura

Ahmet Ferit'e Mektuplar

Kategori: Tarih

“Üç Tarz-ı Siyâset’i iyi bulmamışsın da ‘Üç Siyâset’ demişsin, pekâlâ! Daha selis fakat dediğin gibi biraz prentieux (iddialı). Sen üç siyasetten yalnız birincisi kabil diyorsun. Ben de bilahare görmüş olacağın gibi yalnız birincisi gayr-i kabildir diyorum. Ne kadar taban tabana zıt efkâr. Lakin birinci kısım makalem sırf tarih idi, ma-vaka‘ayı hikâye idi. Tabii bence doğrusu zannolunan bir nokta-i nazardan bakılarak. Lakin asıl kabil-i tatbik olur olan üçüncü makaledir ki onu şimdi artık okumuşsundur ve ancak onu okuduktan sonra öyle bahsedebileceğiz, şimdilik kesiyorum. Eğer karşılık makale yazarsan elbet hoş olur… Acele ediyorum değil mi? Belki benimkini de derç etmeyecekler. Amma ne beis var; yaşasın Şûrâ-yı Ümmet!” [25 Mart 1904] Türk düşünce tarihinin önemli isimlerinden Yusuf Akçura ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk İçişleri Bakanı Ahmet Ferit Tek, Kuleli Askeri Lisesi’nde başlayan samimiyetlerini, Akçura’nın vefatına dek sürdürmüş iki yakın dosttur. Birlikte Fizan’a sürgün edilmişler ve yine birlikte Paris’e geçerek Ecole Libre des Sciences Politiques’ten mezun olmuşlardır. Yusuf Akçura’nın 1903’te Fransa’dan Rusya’ya dönüşüyle yoğunlaşmaya başlayan mektuplaşmaları Akçura’nın vefat ettiği 1935’e kadar devam etmiştir. Hemen her hafta karşılıklı yazıldığı anlaşılan mektuplar gösteriyor ki birbirlerini bu derece seven, saygı duyan iki dost herhâlde Türk siyaset ve kültür hayatında enderdir. Bu mektuplar Yusuf Akçura ve Ahmet Ferit Tek’in hayatlarının karanlıkta kalan bazı noktalarının aydınlatılması açısından önemli olduğu kadar, Rusya Türkleri’nin 1905 İhtilali sonrası giriştikleri siyasi mücadelenin tarihinin yazılmasına da mühim katkı yapacak niteliktedir. Belki de en önemlisi, neşredildiği günden beri gündemimizi işgal eden Üç Tarz-ı Siyaset’in yazılış serüveni, Jön Türkler’in muhaceretteki mücadeleleri, birbirleriyle olan ilişkileri hakkında da mektuplar sayesinde yeni bilgiler edineceğiz.

169,40 ₺ 242,00 ₺

Cumhuriyet'in 100. Yılında Türk Ordusu ve Millî Savunma
İndirim %30

Zekeriya Türkmen

Cumhuriyet'in 100. Yılında Türk Ordusu ve Millî Savunma

Kategori: Tarih

100. yılını tamamlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin en köklü ve kurumsal yapılarından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tarihi Türk milletinin tarihiyle özdeşleşmiştir. VakıfBank Kültür Yayınları’nın tarih sahasındaki uzmanların en güncel araştırmalarını bir araya getiren serisi Çalıştay’ın bu cildi, bir asırlık Cumhuriyet’in öncü kurumunu tarihî kaynak ve belgelerle değerlendiriyor. Alanlarında uzman, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çeşitli birimlerinde kariyerlerinin bir döneminde çalışmış ve çalışmaya devam eden ya da onun eğitim kurumlarında tahsil görmüş 26 uzman araştırmacının makaleleri bu kitapta üç bölüm hâlinde derlendi. Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ordusu olarak teşekkül eden, bir milletin varlık mücadelesini zaferle neticelendiren ordudan Türkiye Cumhuriyet’i ordusuna; Soğuk Savaş’ın sıcak cephelerinde çarpışan, çağdaş silahlarla donanmış bir orduya; 21. yüzyılda değişen dünya dengeleri ve siyasetinde gerek motivasyon gerek teknoloji açısından kendini her daim yeni ve diri tutan Türk ordusuna; kurumsal bir macerayı anlatıyor bu kitap. Bir yüzyılda ordunun oluşan ve değişen birimlerine, kara, hava, deniz ve jandarma komutanlıklarına, askerî teknoloji ve eğitimin, muharebelerin ve ordunun sosyal ve psikolojik değişimlerine ayrıntılı ve bilimsel bir dille yaklaşan Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Ordusu ve Millî Savunma, Cumhuriyet dönemi askerî tarihçiliği için bir rehber niteliğinde.

231,00 ₺ 330,00 ₺

Safavi İranı: Pers İmparatorluğu'nun Yeniden Doğuşu
İndirim %30

Andrew J. Newman

Safavi İranı: Pers İmparatorluğu'nun Yeniden Doğuşu

Çevirmen: Damla Gürkan Anar

Kategori: Tarih

1979 İran Devrimi’nin ardından dünya kamuoyu gözlerini İran topraklarında On İki İmam Şiiliğini ilk defa resmî mezhep olarak kabul eden Safevîlere çevirdi. Safevî tarihine duyulan bu merak, söz konusu döneme ilişkin akademik çalışmalara yeni bir soluk getirdi. Fakat bu çalışmalar bir dizi problemi de beraberinde getirdi: Safevî tarihi Avrupa-merkezci bir perspektife sıkıştı; Osmanlı tarihine reva görülen ilerleme-gerileme gibi indirgemeci yaklaşımlar bu önemli erken modern dönem devletinin tarihini anlaşılmaz bir hâle getirdi. Edinburgh Üniversitesi profesörlerinden Andrew J. Newman’ın Safevî İranı: Pers İmparatorluğu’nun Yeniden Doğuşu başlıklı çalışması günümüz Safevî tarihi çalışmalarında önemli bir merhaleyi temsil etmektedir. Bu eser, E. Brown, V. Minorsky ve L. Lockhart ve onların çalışmalarının bir özetini sunan, hemen Devrim sonrasında yayınlanmış Roger Savory’nin eserlerinden farklı bir perspektif sunuyor ve yeni sorular soruyor. Safevî öncesi İran kültürü ve bu yeni hanedanın söz konusu kültürle nasıl bir ilişki kurduğu; Safevî hanedanının nasıl bu kadar uzun ömürlü olabildiği, Şiiliğin bu hikâyedeki konumu ve önemi, Türkmen kabilelerinin siyasi ve sosyal pozisyonları kitap boyunca çeşitli açılardan ele alınıyor. Safevîlerin “çoklu söylemi”, “birleştirici hükümdar” idealleri ve “kapsayıcılıkları” Newman’ın bu devleti tanımlarken kullandığı kavramlar olarak öne çıkıyor. Farsça başta olmak üzere birçok dilde birincil kaynaklar kullanılarak titiz bir araştırmayla yazılmış bu eser, Türkçe Safevî tarihi çalışmalarında önemli bir konuma sahip olacaktır.

140,00 ₺ 200,00 ₺

Erken Modern Avrupa Tarihi: Toplumlar ve Ekonomiler
İndirim %30

(Hazırlayan ) Hamish Scott

Erken Modern Avrupa Tarihi: Toplumlar ve Ekonomiler

Çevirmen: İsmail Hakkı Yılmaz

Kategori: Tarih

Modern Avrupa’nın teşekkül ettiği tarihsel süreci ele alan serinin bu ikinci kitabı, Ortaçağ’ın sonlarından 19. yüzyılın başlarına kadar Avrupa’nın toplumsal ve iktisadi tarihine odaklanıyor. Hamish Scott’ın editörlüğünde alanlarında uzman tarihçilerin kaleme aldığı on makaleden oluşan bu cilt modern tarihçilerin model ve tezlerini değerlendirirken, güncel araştırmaların neticelerini de olgun ve veciz bir şekilde sunuyor. Demografik değişimler, şehirlerin ve kırsalın dönüşümü, Avrupa’daki sosyal düzen ve yapıların farklılaşması, aile ve hanelerin toplumsal rolleri, bireysel kimlik, benlik ve faillik gibi modernliği tanımlayan kavramların erken modern kökleri bu cildin konularından. Modern dünyanın tüketim alışkanlıkları ve maddi yaşam şartları, tarım toplumunun feodal yapılardan evrilmesi- kapitalistleşmesi ya da modernleşmesi- şehirlerin sosyolojik açıdan geçirdikleri değişimler ve imalatın toplumsal ve iktisadi yaşamda giderek daha fazla merkeze gelmesi de bu ciltte birçok açıdan işleniyor. Kıtanın dört bir tarafındaki iktisadi eğilim ve döngüler, pazarların hem kıta içinde hem de küresel çapta bütünleşmesi ve Avrupa’daki ticaret ve sanayinin ilkel tiplerindeki genişlemenin etkileri gibi olgular modern öncesi Avrupa’da kapitalist bir ekonominin ön koşullarının varlığını veya yokluğunu kanıtlamak için araştırılmıştı. Süreci modern öncesinden başlayıp modern toplum ve ekonomilere giden süreç araştırması olarak inceleyen toplum ve iktisat tarihçileri amaçları açısından son derece elverişli görünen erken modern tabirini sahiplendiler. Çağdaş tarihyazımının bu dikkat çekici yaklaşımı VakıfBank Kültür Yayınları’nın Türk tarihçiliğinin hizmetine sunduğu Erken Modern Avrupa Tarihi, Toplumlar ve Ekonomiler Türkçe literatürde bir köşe taşı olacak.

245,00 ₺ 350,00 ₺

Ağalar: Konya Aladağ'da Âyan Bir Türkmen Ailesi (1680-1880)
İndirim %30

Ensar Köse

Ağalar: Konya Aladağ'da Âyan Bir Türkmen Ailesi (1680-1880)

Kategori: Tarih

İhtişamlı bir mazi” idealinin ulaştırdığı köken arayışı ve ataların “büyüleyici” hikâyesine duyulan merak, kâh ailevî bağların tetiklediği, kâh hayatın zamanla tesis ettiği tabii ve insanî bir temayül. Böyle bir teşvikin mahsulü olan bu kitap okurunu, Osmanlı “âyanlar çağı”nın tipik bir Anadolu ailesi olan Ağalar’ın ilginç hikâyesiyle buluşturuyor. Âyanlık ve derebeylik gibi Anadolu Türklüğünün karakteristik hususiyetlerinin yanı sıra, merkezî devlet ölçeğinde çok da büyük sayılmayacak yerel teşekkül ve ilişkiler ağını arşiv vesikaları ışığında gün yüzüne çıkaran bu çalışma Osmanlı toplumsal tarihinin karanlıkta kalan sayfalarını aralıyor. Osmanlı döneminde Konya sancağına bağlı bir kaza olan Aladağ’da meskûn Ağalar’ın kökleri, 1680’lerde ilmiye mensubu olduğu tahmin edilen Hacı Mehmed-oğlu Abdülahad Efendi’ye uzanır. 18. yüzyılda Abdülahad Ağa ve Kurd Osman kardeşler aileyi büyüterek mahallî ölçekte bir “hânedana” dönüştürdüler. Onların nesillerinden, devletin inkıraz devrine şahit olmuş son Ağalar’a kadar bu hânedanın yükseliş, güçleniş ve dağılış aşamaları “âyanlar çağı”nı şaşırtıcı veçheleriyle aydınlatan ayrıntılar barındırmakta. Feodal sayılabilecek toplumsal bağların güçlü olduğu bu Türkmen ailesinin zamanın ruhuna boyanmış serüveni, sahanın uzmanları kadar tarih meraklılarının da dikkatini hak ediyor. Ağalar, Konya Aladağ’da Âyan Bir Türkmen Ailesinin Tarihi, yerel seçkinlerin taltiften cinayete, stratejik ittifak ve servet birikiminden yargılama ve idama uzanan inişli çıkışlı hikâyesi, Osmanlı taşrasında sosyal hayatın titizlikle işlenmiş bir anatomisi.

147,00 ₺ 210,00 ₺

Akis Dergisi: Nazik İhtilal( 1960)
İndirim %30

Cemil Koçak

Akis Dergisi: Nazik İhtilal( 1960)

Kategori: Tarih

Akis Dergisi serisinin üçüncü cildi, derginin 27 Mayıs’ı takip eden altı ayda yayınlanan sayılarını inceliyor. Cemil Koçak bu ciltte Türk demokrasi tarihinin üzerinde vurguyla durulması gereken bu askerî darbenin zihniyet dünyasını, dönemin belki de en muhkem yayın organı üzerinden okuyor. Yassıada yargılamalarını anbean takip eden Akis’in ayrıntılı tasvirleri yakın tarihin söz konusu kritik meselesi için yeni bir başvuru eseri. Menderes ve Demokrat Parti döneminin son aylarında kapatılan dergi, 27 Mayıs’tan birkaç gün sonra -elbette intikam hırsıyla- tekrar yayına başlamış ve ilk sayısında okurlarını ihtilalin nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirildiği ve hangi amaca hizmet ettiği hususunda bilgilendirmiştir. Bu açıdan Akis kamuoyunda bu “nazik ihtilali” anlatan ve onun meşruiyet zeminini oluşturan en önemli unsurlardan biriydi. Derginin, ihtilalin üzerinden henüz birkaç gün geçmeden ve ancak ihtilali planlayanların bilebileceği ayrıntılara vâkıf olması epey düşündürücüdür ve tesadüfle izahı zordur. Bu dönemde Akis artık muhalefetin değil, iktidarın sesidir. İhtilal sonrasında yüz elli binlere ulaşan tirajıyla halkın ve siyasetçilerin hadiselere bakışını kendi pozisyonuna göre şekillendiren dergi, tarih kitaplarında DP iktidarının kaleminin kırıldığı Yassıada sürecinin ele alınışındaki iticiliğin ve hafifliğin de müsebbidir. Öyle ki Yassıada literatürünün başlıkları, temel meseleleri, kavramları ve en önemlisi de o nahoş üslubu Akis’in yazılarıyla inşa edilmiştir. 27 Mayıs sürecinin âdeta röntgenini çeken, Cumhuriyet devrinin siyaset, toplum ve düşünce iklimini incelikleriyle resmeden Akis Dergisi, “Nazik İhtilal”, Yassıada’da gerçekte ne olduğunu sorgulayan, Türk siyasetinin ve demokrasisinin tarihini derin bir perspektifle okumak isteyen herkes için eşsiz bir başvuru kaynağı.

239,40 ₺ 342,00 ₺

Filozoflar, Mutasavvıflar ve Halifeler 2.BASKI
İndirim %30

Ali Humayun Akhtar

Filozoflar, Mutasavvıflar ve Halifeler 2.BASKI

Çevirmen: Ahmet Fethi Yıldırım

Kategori: Tarih

İslam dünyasının Kurtuba’da Endülüs Emevi, Kahire’de Fatımi ve Bağdat’ta Abbasi hükümdarları arasında siyaseten üçe bölündüğü bir çağda, ilmi tartışmalar da bu siyasi rekabetin dönüştürücü etkisi altında şekillenmekteydi. Bir yanda halifeler siyasi otoritelerini tanımlamak ve sağlamlaştırmak için ulema ve mutasavvıfların kavramsallaştırmalarına başvururken, fakihler, filozoflar, mütekellim ve mutasavvıflar da ilmi otorite ve toplumsal rehberlik tartışmalarını bu iktidar mücadelesi altında sürdürmekteydi. Bates College öğretim üyesi Dr. Ali Humayun Akhtar, 10. yüzyıldan 12. yüzyıla dek bu siyasi rekabetin ve endişelerin hâkim olduğu bir toplumsal ortamda felsefe, kelam ve tasavvufun nasıl hem bir mücadele hem de karşılıklı etkileşim içinde olduğunu ortaya koyuyor. Filozoflar, Mutasavvıflar ve Halifeler İslam entelektüel tarihinin en çetrefilli metafizik meselelerini tarihi ve siyasal bağlamını ve çerçevesini ihmal etmeden ele almayı başarıyor. İbn Meserre, İbn Hazm, İbn Berrecan, İbn Kasi ve İbn Tufeyl başta olmak üzere, alim ve sufilerin eserlerini derinlikli ve titiz bir incelemeye tabi tutarak bilhassa Endülüs entelektüel tarihine ışık tutuyor ve İslam düşünce tarihine esaslı bir katkı sağlıyor.

162,40 ₺ 232,00 ₺

Erken Modern Avrupa Tarihi Esaslar 1
İndirim %30

(Hazırlayan ) Hamish Scott

Erken Modern Avrupa Tarihi Esaslar 1

Çevirmen: İsmail Hakkı Yılmaz

Kategori: Tarih

Her nesil tarihi tekrar yazarken yeniden bir dönemlendirme yapar. Güncelin soru ve meseleleri değiştikçe araştırma sahaları değişir, kaynaklar başka gözlerle okunur ve zamanın yapısı bir kere daha tartışılır. Son yıllarda tarihçilerin en çok üzerinde durdukları dönemlendirmelerden biri erken modernite oldu. Modern dünyayı tanımlayan tarihsel, toplumsal ve zihnî değişimlerin ayak seslerinin bu dönemde duyulduğu ya da birer ikişer belirmeye başladığı yüzyıllar, erken modern başlığı altında anlaşılmaya çalışıldı. 2015 yılında Erken Modern Avrupa Tarihi Rehberi başlığıyla iki hacimli cilt olarak Oxford Üniversitesi tarafından hazırlanan bu eseri VakıfBank Kültür Yayınları yedi kitaplık bir seri olarak Türk okuruna sunuyor. Erken Modern Avrupa Tarihi, Esaslar, erken modern dönemde değişen, ortaya çıkan, yeniden tanımlanan dokuz ayrı olguyu konu ediyor. Değişen coğrafya biliminin Avrupa’nın sınırlarını nasıl tanımladığını, iklim ve çevre şartlarının tarihsel rolünü, kamu kaynaklarının toplum sağlığını kontrol etmek için nasıl kullanıldığını, ulaşım ve iletişimin değişen toplumsal manalarını, nüfus dinamiklerini, matbaa ve kâğıt teknolojilerini, insanların değişen zaman algısını, yerel dillerin doğuşunu ve bilgi devrimi tartışmalarını özgün araştırmalarla değerlendiriliyor. Avrupa tarihi ve tarihçiliğinin bu rehber eseri, Türk tarihçiliğinde yeni ufuklar açacaktır.

245,00 ₺ 350,00 ₺

Ukrayna Bir Tarihsel Atlas
İndirim %30

Paul Robert Magocsi

Ukrayna Bir Tarihsel Atlas

Çevirmen: Maryna Kravets - Victor Ostapchuk -Murat Yaşar

Kategori: Tarih

Yüzyıldır başarılı bir devlet olan Türkiye’nin meşruiyeti elbette ki herkes için aşikâr olup onun yüzyıllarca geriye giden meşruiyetini kabul ettirmek de kolaydır. Ancak birçok Türk için, 1991’de Karadeniz’in diğer tarafında, büyüklük ve şekil bakımından Türkiye’ye sanki aynadaki yansıması gibi benzeyen bir ülkenin ortaya çıkması oldukça şaşırtıcı olmuştur. 20. yüzyıldan önce Ukrayna diye bir devletin olmaması yüzünden tarihçiler bile “Ukrayna’nın bir tarihi var mıdır?” sorusunun cevabını merak ettiler. Kendi dili olan ve on milyonlarca insandan oluşan büyük bir etnik grup birdenbire ortaya çıkamayacağından ve böyle bir grubun derin tarihsel köklerinin olması gerektiğinden, bu sorunun cevabının olumlu olacağı aşikârdır. Ukrayna, Avrupa’nın toprak genişliği açısından ikinci büyük ülkesidir. Bu geniş ve kadim ülkenin hikâyesini özenle hazırlanmış haritalarla anlatan bu kitap, ülkenin en eski zamanlarından günümüze kadar kısa ve okunması kolay bir tarihsel incelemesini sunuyor. Kırk altı bölümden oluşan kitabın her bir bölümünde, ele alınan kronolojik dönem veya temanın temel unsurlarını görsel olarak sunan tarihi, coğrafi ve siyasi içerikli bir harita bulunuyor. Tüm metne, Ukrayna’nın zengin geçmişini canlı bir şekilde sunan 300’ü aşkın fotoğraf, çizim, portre, kitap ve sanat eserinin reprodüksiyonu eşlik ediyor. Ukrayna çalışmaları konusunda otorite olmuş Toronto Üniversitesi Ukrayna Kürsüsü başkanı tarihçi Paul Robert Magocsi, çalışmasını ülkede sayısal olarak en büyük nüfusu teşkil eden etnik Ukraynalıların incelenmesiyle sınırlandırmıyor. Ukrayna’nın tarihi boyunca çok kültürlü yapısını vurguluyor ve etnik Ukraynalıların tarihiyle beraber günümüz Ukrayna sınırları içinde yaşayan ya da tarihte yaşamış olan diğer tüm halkları da ele alıyor: Ruslar, Lehler, Yahudiler, Kırım Tatarları, Almanlar, Rumlar ve diğerleri. Bu kitap sadece Avrupa ve Slav çalışmaları uzmanları için değil; Ukrayna’daki siyasi, ekonomik ve kültürel gelişim hakkında bütüncül bilgiye erişmek isteyen Türk tarihçileri ve okurları için de değerli bir başvuru eseridir. Kitabın geniş ve açıklamalı kaynakçası, bu konuda yapılacak araştırmalar için bir rehber görevi görecektir. VakıfBank Kültür Yayınları’nın tarihsel atlas kitaplığına kattığı bu ikinci eser, Ukrayna Bir Tarihsel Atlas titizlikle hazırlanmış haritaları ve tarihsel bağlamında seçilmiş görselleriyle uzun yıllar Ukrayna tarihinin dilimizdeki temel eseri olarak kalacaktır.

364,00 ₺ 520,00 ₺

Sultan II. Abdülhamid'in Savunma Sanayii Fonları (1896-1902)
İndirim %30

Hakkı Öz

Sultan II. Abdülhamid'in Savunma Sanayii Fonları (1896-1902)

Kategori: Tarih

1878 Berlin Kongresi sonrasında Osmanlı Devleti parçalanma ve dağılmanın eşiğindeydi. Sultan II. Abdülhamid’in 33 yıl süren saltanatı bu süreci duraklattı. Onun başarısı muhakkak sadece diplomatik ve siyasî maharetinden ileri gelmiyordu. 93 Harbi’nin acı tecrübelerinden ders alınmış, ordunun ve teçhizatının ne denli önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştı. Böylesine bir beka meselesinin çözümü ancak caydırıcı ve güçlü bir ordu ile mümkündü. Toprakları kuşatılmış, maliyesi iflas etmiş bir devletin halkından topladığı yardımlarla ordusunu nasıl yeniden teçhizatlandırdığı bu kitabın konusudur. Osmanlı askerî erkânının aldığı tedbirler çerçevesinde Almanya’dan uzmanlar getirilmiş, çeşitli teçhizat alımlarıyla beraber orduda geniş çaplı bir reform hareketine girişilmişti. Modern teknik, silah ve teçhizatla ordunun donatılması ve bunun yüksek maliyetlerinin karşılanması için II. Abdülhamid yerli kaynaklarla iki savunma fonunu, Tesisât-ı Askeriye İânesi ve Teçhizât-ı Askeriye Tertibi’ni oluşturdu. Bu fonlar savunma sanayii ve ordunun modernizasyonu için halkı da seferber ederek mali kaynak sağladı. Müslüman ve gayrimüslim ahaliden toplanan gelirler Türklerin ordu-millet dayanışmasına bu dönemden verilecek en iyi örnektir. Sultan II. Abdülhamid’in Savunma Sanayii Fonları (1896-1902) arşiv kaynaklarından hareketle kaleme alınmış, en uzun yüzyılın son çeyreğinde, II. Abdülhamid’in öncülüğündeki savunma sanayii çabalarını tüm ayrıntılarıyla tarih okurlarına ve tarihçilere sunan bir eser.

112,00 ₺ 160,00 ₺

Alanya Kadim Medeniyetler Kalesi
İndirim %30

Orhan Karaoğlu

Alanya Kadim Medeniyetler Kalesi

Kategori: Tarih

Alanya, tarihsel süreç boyunca stratejik konumunun yanı sıra kültürel ve doğal güzellikleri nedeniyle de birçok medeniyetin ilgisini çekmiştir. En parlak dönemini Anadolu Selçuklu Devleti zamanında yakalayan Alanya, sahip olduğu istisnai kültürel değerler nedeniyle 2000 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne kültürel miras alanından dahil edilmiştir. Meşhur Türk tarihçisi İbrahim Hakkı Konyalı, Alanya Tarihi adlı eserinde bu kadim kenti şöyle anlatıyor: “... Alanya ormanları ile muz, portakal, limon, mandalin bahçeleriyle, ılık güneşiyle, plajları, tarih ve tarihi eserleriyle eşsiz bir yurt parçasıdır. Tanrı burada her şeyin varlığına cazip bir bukalemun tabiatı karıştırmış. Her şey mevsimine, gününe hatta saatine göre insanı büyüleyen bir renk taşır.” Yetiştirilen ürünlere avokado, mango, papaya, passiflora ve ejder meyvesi gibi yeni değerli tropikaller eklendi. Bu gibi ürünler dünyanın dört bir tarafına ihraç ediliyor. Turizm gelişti, dünyadan ve ülkemizden birçok insan bu cennet yöreyle tanıştı. Dünya çapında organizasyonlara ev sahipliği yapan Alanya aynı zamanda çeşitli branşlardaki takımları ile sporda da adını ülke sınırları dışına taşıdı. Dünyanın 120 farklı ülkesinden, çeşitli milletlerden ve dinlerden yaklaşık 50 bin yabancı bölgeye yerleşti. Yerleşik yabancılar (Alanya tabiriyle Yeni Alanyalılar), Alanya’yla kaynaştı ve şehre artı zenginlik kattı. Ancak, Alanya’nın dünya turizminde daha da iyi bir yerde olması, hak ettiği payı alması ve daha güçlü bir marka haline gelmesi için yeni hamleler gerekiyor. Özellikle Alanya’nın kadim tarihi ve kültürel zenginliğinin daha iyi anlatılması gerekiyor. Elinizdeki eser böyle bir boşluğu doldurma amacını güdüyor ve Alanya’nın sahip olduğu tarihi ve kültürel değerlerini akademik bir şekilde gözler önüne seriyor.

207,20 ₺ 296,00 ₺

Osmanlı Tarihçiliğinde Yeni Çalışmalar: Kaynak, Bağlam, Yöntem
İndirim %30

Osmanlı Tarihçiliğinde Yeni Çalışmalar: Kaynak, Bağlam, Yöntem

Kategori: Tarih

Osmanlı tarihinin çeşitli alanlarını konu edinen dokuz ayrı çalışmadan oluşan bu kitabın çerçevesi “kaynak, yöntem ve bağlam” temelinde çiziliyor. Yazarlar Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nde edindikleri tarihçilik anlayışını yansıtan bu çerçeve içerisinde, 17. yüzyıldan 20. yüzyılın başına kadar uzanan bir dönemde tarihin iktisat, hukuk, sanat, mimarî, kültür ve siyaset alanlarından farklı örneklere ve temalara odaklanıyor. Çalışmaların sunduğu çeşitlilik sadece temalarında değil, kaynak kullanımında ve kavramsal çerçevelerinde de öne çıkıyor. Osmanlı tarihçiliğinde güncel konu, yöntem ve yaklaşımların bir seçkisini sunan makalelerin konuları geniş bir yelpazede olsa da metodolojik açıdan ortak ilkeleri benimsiyor: Kronolojik ve tematik ayrımları yeniden düşünmeyi teşvik etmek, titiz bir arşiv araştırması yapmak, çeşitli dillerde kaynakları kullanmak, kaynakları eleştirel, bağlama dayalı ve karşılaştırmalı olarak incelemek. Osmanlı Tarihçiliğinde Yeni Çalışmalar Kaynak, Bağlam, Yöntem VakıfBank Kültür Yayınları’nın Türkiye’deki güncel tarih çalışmalarını bir araya getirmeyi amaçlayan Çalıştay serisinin ilk kitabı.

140,00 ₺ 200,00 ₺

Osmanlı Modernleşmesinde Tereddüt ve Teceddüt Yılları (1768-1908)
İndirim %30

Fatih YeşilYüksel Çelik

Osmanlı Modernleşmesinde Tereddüt ve Teceddüt Yılları (1768-1908)

Kategori: Tarih

“İnsanlık tarihini salt Batı medeniyetini merkeze alarak değerlendiren ve oluşturduğu akademik tekellerle modernleşme sürecini temellük eden, bu sürece entegrasyonda geciken devlet ve toplumları ötekileştirip az gelişmiş yapılar ya da bağımlı değişkenler kategorisinde yargılayan anlayış, artık geçerliliğini yitirmiştir. Bu bağlamda Batı eksenli ve Avro-Amerikan merkezci tekçi-tekelci modernleşme paradigması doğrultusunda Osmanlı devlet aklını, bürokratik birikimini, iç dinamiklerini, değişimin-dönüşümün tabii bir ihtiyaç olduğunu ve özellikle dış dünyaya entegre olma konusundaki çabalarını göz ardı ederek kaleme alınmış siyasi-sosyal tarih anlatılarının artık pek de anlamlı olmadığı üzerinde geniş bir mutabakat mevcuttur.” Bu çalışma Devlet-i Aliyye’nin gölgesinin uzadığı, eski kudretinden hızla uzaklaştığı ve zevâle yaklaştığı yılların hikayesidir. Çalışmanın temel hedefi, malumu ilamdan ziyade Devlet-i Aliyye’nin 1768-1908 yılları arasındaki modernleşme çabalarını diğer bir ifadeyle teceddüt (reform, ıslahat, yenilik) azminin giderek güçlendiği fakat tereddütlerini de tam anlamıyla gideremediği devrin siyasi tarihini çok yönlü olarak değerlendirmektir. XVIII. yüzyılda yaşanan Aydınlanma, Sanayi Devrimi ve Fransız İhtilâli, mikro ölçekte idari zihniyetin, rejim biçimlerinin, sosyal yapının, kentleşmenin, fert-devlet ve üretim-tüketim ilişkilerinin; makro ölçekte ise devletlerarası münasebetlerin çerçevesinin yeniden belirlenmesini zorunlu kılmıştır. XIX. yüzyılın siyasi-sosyal mecrasını belirleyen bu süreç, küresel ölçekteki radikal değişimleri tercihten ziyade zarurete dönüştürmüştür. XIX. yüzyıl Osmanlı tarihini ‘az gelişmişlik’ parantezine alarak ve küresel çaptaki değişim ve dönüşümü göz ardı ederek bu süreci Osmanlıların zafiyeti perspektifinden değerlendirmek, Batı-merkezci modernleşme paradigmasının aşırı parlatıldığı döneme mahsus, sorunlu bir yaklaşımdır. Osmanlı dünyasındaki sınaî, kültürel, sanatsal ve sosyal gelişmeleri dışarıda bırakan, salt siyasi olayların ve özellikle de savaşların sonuçları esas alınarak yapılan periodizasyonun da gerçekçi olmadığı ve birçok soruyu cevaplamakta yetersiz kaldığı açıktır. XVIII. ve XIX. yüzyıl Osmanlı tarihi, her alanda kabuk değiştiren, Kānûn-ı kadîm ile sembolize edilen idari zihniyetini, geleneksel kurumlarını ve sosyal yapısını zamanın ruhu doğrultusunda dönüştüren büyük bir imparatorluğun ‘en uzun yüzyılı’nın sancılı hikayesidir. Osmanlı Modernleşmesinde Tereddüt ve Teceddüt Yılları (1768-1908), çoklu modernleşme süreçlerinin mevcudiyeti, her devlet ve toplumun farklı iç dinamiklerinin bulunduğu ve değişim-dönüşümün evrensel bir olgu olduğu gerçeğinden hareketle, Devlet-i Aliyye’nin yaklaşık 150 yıllık ayakta kalma mücadelesini ve modernleşme çabalarını diğer bir ifadeyle ‘tereddüt ve teceddüt yıllarını’ ele alıyor.

212,80 ₺ 304,00 ₺

Akis Dergisi: Öfke ve İsyan (1957-1960)
İndirim %30

Cemil Koçak

Akis Dergisi: Öfke ve İsyan (1957-1960)

Kategori: Tarih

Cemil Koçak’ın kaleme aldığı Akis Dergisi serisinin ikinci cildi, 1957 seçiminden 27 Mayıs 1960’a kadar geçen yaklaşık iki buçuk yıllık dönemde günden güne artan siyasi tansiyonun dergi tarafından nasıl yansıtıldığını resmediyor. 1954-1957 döneminde “ümit ve hayal kırıklığı” arasında gidip gelen ruh hâlinin açık bir “öfke ve isyan”a dönüşmesi ve ihtilale giden yolun taşlarının bu “öfke ve isyan” havası ile döşendiğini gözler önüne seriyor. Hemen herkes tarafından CHP’nin resmî yayın organı olarak okunan Akis, “Demokratlar-Halkçılar” kavgasının bu son perdesinde, CHP muhalefetinin siyasal ve ideolojik istikametini çizmişti. Demokrat Parti iktidarının meşruiyetinin törpülenmesinde de Akis’in rolü kritikti. Başta Güney Amerika ve Orta Doğu olmak üzere; 1950’ler boyunca bütün dünyayı saran askerî ihtilal ve devrim hareketlerini her ayrıntısı ve gizli-açık paralellikleriyle sayfalarına taşıyan Akis, ‘diktatörlüklere karşı meşru devrimler’ anlayışını oluşturmak gayesiyle, 27 Mayıs’ın fikriyatını temellendirmişti. Dergi, bu dönemde her türlü siyasi yumuşamanın şiddetle karşısında dururken; İsmet İnönü’nün şahsı etrafında kenetlenen CHP muhalefetinin de en önemli sözcüsü konumundaydı. Akis’in rolü ve önemi siyasi istikamet çizmekten daha fazlaydı: “Aydınlar” olarak adlandırdığı bir zümrenin dünya, Türkiye, siyaset, toplum, kültür ve hayat tarzına dair anlayış ve görüşlerini şekillendirmeyi vazife edinen derginin aynasında Cumhuriyet’in birkaç nesli için hâkim ideoloji hâline gelmiş bir siyaset ve dünya görüşünü okumak mümkündür. Akis Dergisi: Öfke ve İsyan (1957-1960), Demokrat Parti iktidarının son dönemine dair tarihyazımının en önemli kaynaklarından ve başvuru eserlerinden biri olacaktır.

231,00 ₺ 330,00 ₺

Osmanlı Arapları : Hilafet- Siyaset - Milliyet (1878-1918) 2.BASKI
İndirim %30

Zekeriya Kurşun

Osmanlı Arapları : Hilafet- Siyaset - Milliyet (1878-1918) 2.BASKI

Kategori: Tarih

1516’da başlayan fetihleri takip eden yarım asır içinde geniş Arap coğrafyasının siyasi hâkimi Osmanlı Devleti oldu. Osmanlı öncesi şartlarla karşılaştırıldığında, coğrafyanın genişliği ve nüfusu göz önüne alınırsa, dört asırlık Osmanlı idaresi kesintisiz bir barış ve istikrar dönemi getirdi. Bu uzun barış dönemi 19. yüzyıldan itibaren önce sömürgeci imparatorlukların işgalleri, ardından da milliyetçilik dalgalarıyla büyük darbeler aldı ve nihayetinde I. Dünya Savaşı akabinde tamamen ortadan kalktı. Osmanlı Araplarının Türkiye’de en önde gelen uzmanlarından Prof. Dr. Zekeriya Kurşun’un bu kapsamlı eseri bu uzun birlikteliğin koptuğu çağın hikâyesi: Napolyon’un Mısır’ı işgalinden 18. yüzyılda başlayıp sonraları yeni bir hanedanın kökü olan Vehhabî isyanlarına, İngiliz ve İtalyan müdahalelerine kadar sunulan geniş tarihsel bakış açısı, Osmanlı Araplarının o meşhur uzun yüzyılda yaşadığı tehditleri ve İstanbul’un Osmanlı Araplarını merkeze bağlı tutabilmek adına aldığı çeşitli tedbirlerle beraber anlatıyor. Milliyetçilik akımlarının dünyayı kavurduğu bir çağda, Osmanlı Araplarının siyasi konum ve hareketlerini, II. Abdülhamid’in hilafet siyaseti ve Arapların bu siyasete tepkilerini, İslâm Birliğinin Osmanlı Arapları üzerindeki etkilerini yakından mercek altına alan bu eser, bir yandan da dönemin önemli siyasi ve dini simalarının portrelerini resmediyor: Abdülkadir El-Cezayiri, Necip Azurî, Reşid Rıza, Şekip Arslan, İzzet El-Cündî ve daha niceleri. Osmanlı Arapları, Hilafet-Siyaset-Milliyet 1798-1918 Osmanlı Devleti’nin son asrında yaşanan bu büyük coğrafi ve beşerî kopuş hakkında yazılmış olgun bir tarih araştırması…

204,40 ₺ 292,00 ₺

Osmanlılar ve Macarlar
İndirim %30

Sándor Papp

Osmanlılar ve Macarlar

Kategori: Tarih

Orta Avrupa’nın kadim milletlerinden Macarlar 15. yüzyıldan itibaren Osmanlı Türkleriyle asırlar sürecek bir irtibat kurdu. Bu irtibat, bazen bir askerî çatışma, bazen bir diplomatik münasebet, bazen de kültürel bir alışveriş olarak tecelli etti. 16. yüzyılda Habsburg ve Osmanlı imparatorluklarının çetin mücadelelerinde, Macarlar her iki tarafın da diplomatik ve askerî faaliyetlerinde önemli roller üstlendi. Budin, Belgrad, Peçuy, Segedin gibi önemli Macar şehirlerinin Osmanlı hâkimiyetine girmesi, bu iki milletin sosyal ve kültürel irtibatlarını yoğunlaştırdı. Osmanlı Macaristan’ı, Habsburg Macaristan’ı ve Erdel Voyvodalığı olarak üçe bölünen Macaristan, erken modern dönem Osmanlı diplomasi tarihinin önemli sahnelerinden biri oldu. Macaristan’daki Szeged Üniversitesi profesörlerinden Sándor Papp’ın Türkçe kaleme aldığı Osmanlılar ve Macarlar Bir Diplomatik Tarih, uzun soluklu bir tarihin, kaynakların titizlikle incelenmesiyle oluşturulmuş bir sunumudur. Macarca, Türkçe ve Almanca kaynaklardan yola çıkılarak, 19. yüzyıla kadar uzanan bir düzlemde on dört ayrı temadan oluşan bu eser bu iki milletin tarihi hakkında Türk okuruna yeni bakış açıları kazandıracaktır.

203,00 ₺ 290,00 ₺

Türkiye'de Milli Bankacılığın Doğuşu 1908-1918
İndirim %30

Ayşegül Can

Türkiye'de Milli Bankacılığın Doğuşu 1908-1918

Kategori: Tarih

İkinci Meşrutiyet döneminde Türk siyasi hayatında milliyetçilik ön plana çıkarken, ülke ekonomisi de yeniden şekillendi. İktisadi millileşme kapsamında Türk bankacılık tarihinin yeni bir sayfası açılıyordu. Milli sermayeli bankaların kurulmasıyla, Tanzimat döneminde yabancı bankaların Osmanlı ekonomisindeki hâkimiyeti giderek milli bankalara geçmeye başladı. Bu yeni kurumlar, Cumhuriyet devrinin milli bankacılık anlayışına da temel teşkil edecekti. Cumhuriyet’in ilanıyla, Türkiye İş Bankası’na devredilen Osmanlı İtibar-ı Milli Bankası’nın kurumsal öncülüğünde, yaklaşık on yıllık bir dönemde başta İstanbul olmak üzere Anadolu, Rumeli ve Arap vilayetlerinde, tarım ve sanayi kredileri veren unutulmuş onlarca bankanın izleri bu kitapta sürülüyor. Bakanlıklar ve Ziraat Bankası vasıtasıyla sermayelerine katkı sağlanan bu bankaların ortak gayesi ülkede yerli üretim ve yerli sermayedarın oluşumunu temin etmekti. Türkiye’de Milli Bankacılığın Doğuşu 1908-1918 yakın dönem iktisat tarihimizin kaynak eserlerinden biri olacaktır.

217,00 ₺ 310,00 ₺

Osmanlı İç Borçlanma Sisteminde Modernleşme (1839-1881)
İndirim %30

Esma Gül Yetiş Doğan

Osmanlı İç Borçlanma Sisteminde Modernleşme (1839-1881)

Kategori: Tarih

XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti büyük çaplı siyasi, askeri ve toplumsal değişimler yaşadı. İç borçlanma sisteminde menkul kıymetlere dayalı finansal araçlar da bu devirde ortaya çıkmıştı. Devlet borçlanmasının modern çağda geçirdiği değişim ve dönüşümler kamu maliyesi tarihinin temellerini oluşturur. Bu yüzden de iktisadi modernleşmemizin ve toplumsal değişimlerin ihmal edilmiş olsa bile dikkat çekici başlıklarından biri de iç borçlanma enstrümanlarıdır. Tanzimat Fermanı’ndan mali iflasla beraber kurulan Düyûn-ı Umûmiyye İdaresi’ne kadar geçen süre elinizdeki kitabın tarihsel çerçevesini çizer. Birçok devlet kurumunun yeniden şekillendiği, Kırım Savaşı’yla birlikte Avrupa devletleriyle yeni borç ilişkilerinin kurulduğu bu dönemde menkul kıymetlere dayalı iç borçlanma sisteminin gelişimi bu eserde iktisat biliminin yöntemleriyle incelenmektedir. Finansal modernleşmeyle beraber gelen tahvil ihraçları, modern savaşların aşırı maliyetlerine karşı kâğıt para emisyonundaki değişimler, bunlara bağlı yeniden oluşturulan bütçe yapıları rakamsal analizlerle ele alınmıştır. Osmanlı İç Borçlanma Sisteminde Modernleşme, 1839-1881 Türk modernleşme tarihinin finansal bir panoramasını çizerek ve arşiv verilerini ilk kez bütüncül bir veri olarak kullanarak iktisat tarihimizde önemli bir pencereyi açıyor.

134,40 ₺ 192,00 ₺

Rami Kışlası
İndirim %30

Yüksel Çelik

Rami Kışlası

Kategori: Tarih

Millî Mücadele sonrasında imzalanan Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) ile işgal kuvvetleri protokol gereği altı hafta içerisinde tahliye işlemlerini tamamlamak zorundaydı. Eylül 1923’ten itibaren hareketlenen bu süreçte, Fransız işgali altında bulunan Râmi Kışlası’ndaki tahliye işlemleri 10 Eylül itibariyle henüz tamamlanmış değildi. Kışlanın Türk Ordusu tarafından teslim alınması Ekim ayının başlarını bulmuştur. İtilaf Devletleri nihayet 2 Ekim 1923 tarihinde İstanbul’dan ayrılmış, böylece beş yıllık işgalin ardından Türk Ordusu’nun 6 Ekim’de şehre girmesiyle İstanbul resmen ve fiilen esaretten kurtulmuş, Râmi Kışlası camiinin ayakta kalmış yegâne kısmı olan minaresine Fransızlar tarafından asılmış olan haç indirilmiştir. Osmanlı modernleşmesinde dünyadaki değişime paralel olarak XIX. yüzyılın ilk yarısında iktidarın sembolleri değişmiş, kamuoyu ve hükümdarın görünürlüğü gibi popülist yeni unsurlar öne çıkmış, bu süreçte münzevî ve muhtefî hükümdar algısı terk edilmeye başlanmıştır. Ordusunun başında muzaffer bir kumandan ve çağdaşı üniformalı monarklar gibi muktedir bir hükümdar olmak, merkeziyetçi-otoriter devletin inşası bakımından kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu ideali/hayali mümkün kılacak unsurlar olarak çağdaş disiplinli ordular ve ideolojik-politik anlamlar kazanan modern askeri yapılar önem kazanmıştır. Söz konusu iki unsurun belirgin bir biçimde öne çıktığı II. Mahmud’un saltanatında, önce Vak‘a-i Hayriyye ile Yeniçeri Ocağı ilga edilmiş, yerine kurulan Asâkir-i Mansure-i Muhammedîye için hızla yeni kışlalar inşa edilmeye başlanmıştır. Payitaht İstanbul’un silüetini, selatin camileri yerine abidevi modern kışlaların belirlediği bu yeni dönemde, iktidarın temel dayanağı ordu ve onların eğitim üsleri olan kışla yapıları en önemli gündem maddesi olmuştur. Elinizdeki kitabın odak noktasını, bu kışlaların ilklerinden biri olan ve önemli bazı reformların vitrini hükmündeki Râmi Kışlası oluşturmaktadır. Osmanlıda gelenekten kopuş ve modern olana yöneliş sürecinde ordu, hükümdar ve iktidar üçgeninde kışla yapılarının kazandığı yeni anlam ve işlevler, kışla ve talimli-asker (eğitimli çağdaş ordu) üzerinden merkeziyetçi devletin ve mutlak otoritenin yeniden tesisinin analiz edildiği Râmi Kışlası: II. Mahmud Devrinde Aydın-Despotik Modernleşmenin Karargâhı isimli bu eserde; Râmi Kışlası’nın inşası, geçirdiği onarımlar, modernleşme sürecinde ifade ettiği politik-ideolojik anlam, askeri eğitim tarihimiz açısından önemi ve kışla etrafında zamanla oluşan yerleşim gibi konular ele alınıyor.

134,40 ₺ 192,00 ₺

Akis Dergisi: Ümit ve Hayal Kırıklığı (1954-1957)
İndirim %30

Cemil Koçak

Akis Dergisi: Ümit ve Hayal Kırıklığı (1954-1957)

Kategori: Tarih

Cumhuriyet tarihinin önde gelen uzmanlarından Cemil Koçak, yakın tarihimizin kritik dönemeçlerinden Demokrat Parti ve sonrasının siyasi tarihini dönemin en etkili dergisi Akis üzerinden okuyor. İsmet İnönü’nün damadı Metin Toker’in sahibi olduğu Akis, 1954-1967 yılları arasında Cumhuriyet’in “münevverleri”ne hitap eden haftalık aktüalite dergisi olarak günümüze kadar devam eden ideolojik bir konumun sesiydi. Akis, önce Demokrat Parti iktidarına karşı muhalefetin ana eksenini teşkil etti. 27 Mayıs darbesinden sonra da yeni iktidarın “ortağı” oldu. Birkaç cilt olarak düşünülen bu monografinin ilk cildinde Demokrat Parti iktidarının ikinci dönemi olan 1954-1957 yıllarının siyaset gündemi ve mücadeleleri neredeyse gün gün takip ediliyor. Akis’in Demokrat Parti iktidarına yönelik ihtiyatlı ümitlerinin nasıl hızlıca keskin bir muhalefete dönüştüğü izleniyor. Muhalefetin sadece politik yörüngesini çizmekle kalmayıp, aynı zamanda ideolojik altyapısını ve dünya görüşünü şekillendirme vazifesini de üstlenen Akis, bir yandan siyasi muhalefetin istikametini tayin ederken, bir yandan da “modernlik ve medeniyet” inşasında hem görselleriyle hem de kadın, aile, moda ve sanat gibi alanlardaki yayınlarıyla bir misyonun sözcülüğünü yapıyordu. Akis Dergisi Ümit ve Hayal Kırıklığı (1954-1957) tarihimizin bu önemli evresindeki siyasi ve ideolojik kurguyu analiz ediyor. Bu dönemdeki “Halkçılar-Demokratlar” kavgasını, derginin iktidar ve CHP başta olmak üzere muhalefet partilerini şekillendirme gayretlerini, hemen her sayıda filizlenen ümitlerini ve onları takip eden hayal kırıklığını gözler önüne seriyor.

210,00 ₺ 300,00 ₺

Hindistan Tarihi ve Kültürü
İndirim %30

Yalçın Kayalı

Hindistan Tarihi ve Kültürü

Kategori: Tarih

Geç Harappā döneminin çanak çömlek yapısı tıpkı sosyal hayatın içerisindeki diğer sahalarda olduğu gibi, İndus kentlerinin etkili şehir planlaması ve drenaj sistemlerini oluşturan gelişmiş zihniyetin izlerini fazlasıyla taşımaktadır. Geniş çapta bir tekerleğin dönmesi esasına dayanan İndus tezgâhları, seramik üretiminde izlenilen yüksek standartları ve düzenli bir imalat sisteminin varlığını göstermektedir. Erken Dönem Hindistan tarihi ile ilgili en büyük eksik ya da engel, siyasi ve kültürel tarihin kronolojisini aydınlatan kesin bir tarihsel sıralamanın yapılamamasıdır. Erken Dönem Hint tarihinin aydınlatılmasında, günümüze değin ulaşan Hint edebî metinlerinin hacmi düşünüldüğünde, aslında ilgili döneme ilişkin bütün bilinmezliklerin ortadan kaldırılmış olması beklenir. Ancak Sanskrit dilinde kaleme alınmış olan ilgili edebî metinlerden neredeyse hiçbiri tarihî metin özelliği taşımamaktadır. Kısacası entelektüel birikimleri oldukça güçlü olan ve edebî hareketlilikleri bakımından çağdaşı diğer medeniyetlere göre daha gelişmiş olan Hint toplumunun bir Herodot’u olmamıştır. Çalışmamıza konu olan ve siyasi tarihin, kültürel faaliyetlerle birlikte ele alınmasını gerekli kılan ilgili çağ; Hint tarihinin günümüze kadar devam eden hareketliliğinin, tarihsel arka planını oluşturması açısından son derece önemlidir. Erken Dönem Hindistan Tarihi ve Kültürü başlığını taşıyan ve editoryal bir çalışma olarak her bir bölümü, Hindoloji (Hindistan Araştırmaları) alanında eğitim almış ve ilgili konu hakkında akademik çalışmaları bulunan araştırmacılar tarafından kaleme alınan elinizdeki bu kitap; Antik Hindistan’ın şehir devletleri ve krallıklarından Buddhizm ve Cainizm’in gelişim süreçlerine, Yunanların ve İskender’in fetihlerinden Hint destanlarına kadar geniş bir alana ışık tutmakta, Hint tarihinin görece göz ardı edilmiş antik çağlarının anlaşılması ve araştırılması hususunda akademiye önemli bir kaynak teşkil etmektedir.

208,60 ₺ 298,00 ₺

Ahmet Rüstem Bey
İndirim %30

Ökkeş Kürşad Karacagil

Ahmet Rüstem Bey

Kategori: Tarih

Çoğunlukla aşırıya varan haysiyet algısı nedeniyle yaşadığı düello maceraları arasında, şüphesiz en dikkat çekicisi Mustafa Kemal Paşa ile olanıdır. Rüstem Bey, kişiliğinden kaynaklı bir güdüyle böyle bir teklifte bulunur iken kendi ölümünü kesinleştirmek suretiyle haysiyetini korumayı planlamış ve bu tutumuyla hem vatanperverliğini hem de cesaretini bir kez daha göstermiştir. Ahmet Rüstem Bey’in Türk milletine olan sevgi ve bağlılığı ise özel bir vurguyu hak edecek büyüklüktedir. Ahmet Rüstem Bey, hayatının her aşamasında Türk milletine gönülden bağlı kalmıştır. Gerek bulunduğu vazifelerde aldığı tutumlarla gerekse yazdıklarıyla bunu her seferinde ispat etmiştir. Hatta yakın arkadaşı Celal Nuri’nin ifadesiyle o bir “chauvin”dir. Yani Fransızca “fazla vatanperver”dir. 1854 yılında Osmanlı hizmetine giren Polonyalı bir ailenin çocuğu olan Ahmet Rüstem Bey (Alfred Rüstem Bilinski) (1862-1934), Osmanlı Devleti’nin son dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarına yakından şahit olmuş bir diplomat ve aydındır. Ahmet Rüstem Bey, aldığı iyi eğitim ve çok sayıda yabancı dile hakimiyeti sayesinde genç yaşlardan itibaren başlayan hariciye kariyerinde edindiği tecrübelerle gerek Osmanlı’nın son dönemi gerekse de Milli Mücadele döneminde diplomasi alanında önemli katkılar sağlamıştır. Yazdığı makaleler ve kitaplar kadar polemikleri ve düellolarıyla da dikkat çekici bir tarihsel figür olan Ahmet Rüstem Bey, Milli Mücadele’ye katılarak Meclis-i Mebusan ve TBMM’de milletvekili olarak bulunmuştur. Pek çok yabancı kaynak, arşiv belgeleri ve devrin gazeteleri gibi zengin kaynak kullanımı ve anlatı kuvvetiyle öne çıkan elinizdeki bu eser; Türk olmamasına rağmen Türk milletine karşı güçlü minnet ve sevgi hisleriyle dolu olan, milletinin en zor zamanlarında yanında yer alarak bir aidiyet, vefa ve vatandaşlık örneği gösteren sıra dışı bir diplomatın hayat hikâyesini okuyucuların beğeni ve dikkatine sunuyor.

207,20 ₺ 296,00 ₺

Yüz Yıl Savaşları: Bir Halk Tarihi
İndirim %30

David Green

Yüz Yıl Savaşları: Bir Halk Tarihi

Çevirmen: Mete Tunçay

Kategori: Tarih

XIV. yüzyılın başlarından 1453’e kadar bir asrı aşkın bir müddet devam eden Yüz Yıl Savaşları Avrupa tarihinin dönüm noktalarından biridir. Tarihçiler İstanbul’un fethini anlatırken, Avrupa’nın içinde bulunduğu bu kanlı ve uzun savaşlara her zaman atıf yaparlar. Kıtayı siyasi manada parçalayan Yüz Yıl Savaşları, İngiliz ve Fransız kralları arasındaki feodal savaşlar zinciri olsa da neticeleri açısından dikkat çekicidir. Askerî tutum ve örgütlenmeler temelinden değişmiş, siyasî ve sosyal kurumlar yeniden şekillenmişti. Batı Avrupa orduları profesyonelleşirken köylülüğün toplumsal konumu ve işlevi de değişmişti. Kralları için savaşan köylüler sonu gelmeyen felaketlerin kurbanı olmuştu. Bununla birlikte İngiliz ve Fransız uluslarının tarihsel temelleri de bu savaşlarla atılmıştır. Hanedanlar, soylular ve kilise savaşların ortaya çıkarttığı yeni şartlara uyum sağlamaya çalışırken, bir tarihsel devir kapanmakta, erken modern Avrupa tarihinin siyasi ve toplumsal temelleri atılmaktadır. İngiltere’nin saygın tarihçilerinden David Green’in Yüz Yıl Savaşları: Bir Halk Tarihi başlıklı eseri, sürükleyici bir anlatımla yaşanan çatışmaların özellikle İngiltere ve Fransa halklarını nasıl değiştirdiğini ve hatta oluşturduğunu orijinal birincil kaynaklar üzerinden ele alıyor. Şövalyeler, soylular, ruhban, krallar, askerler ve esirler: bu sürükleyici tarih araştırmasının aktörleri. Mete Tunçay’ın çevirisi ile sunulan elinizdeki bu kitap, Türk tarih çalışmalarında kendine pek yer bulamayan Yüz Yıl Savaşları için öncü bir rol oynayacaktır.

224,00 ₺ 320,00 ₺

İslam Tarihi: Yeni Bir Yorum
İndirim %30

Armando SalvatoreBabak RahimiRoberto Tottolı

İslam Tarihi: Yeni Bir Yorum

Çevirmen: İsmail Hakkı Yılmaz

Kategori: Tarih

“İslam medeniyetinin en sonunda neden “Batı”nın hegemonik gücüne boyun eğdiğine dair teleolojik varsayımlardan oluşan bir arka plana karşı bu kitap şehirli, kırsal ve göçebe ortamlardaki “sıradan insanlar” ile elitlerin diyalektiğinin kendine özgü İslami (ve İslamla yoğrulmuş) açıklamasını ele almaktadır. Birbiriyle bağlantılı hayat tarzlarının oldukça değişken ve genellikle de esnek idari kurumlarla bağlantılı olarak nasıl şekillendiğini göstermektedir. Açık ama kapsamlı bir İslam tarihi ortaya koymanın başlıca anahtarı din ve kültürü, güç ve medeniyete bağlayan mevcut dinamikler üzerine odaklanmaktır. Bu odak medeniyet ötesi yaklaşıma değer katmakta, böylece İslam coğrafyası dar bir araştırma alanının merceğinden ziyade hem iç ifade biçimleriyle hem de dış açıklığı ve geçirgenliği içinde görülmektedir.” Son zamanlarda tarih yazımında, birbiriyle bağlantılı gelişmelerin araştırılması ve sadece karşılaştırmalı bir tarih yerine “bağlantılı tarih” denilen araştırma anlayışına önem verilmesi gerektiği üzerinde durulmaktadır. Wiley Blackwell tarafından hazırlanan İslam Tarihi: Yeni Bir Yorum, işte böyle bir tarih yazımı anlayışıyla medeniyet inşa etmede İslam’ın toplumsal dönüşümdeki yerini, dünya tarihi gibi geniş bir perspektif içinden ve farklı disiplinlerden beslenerek ele alıyor. Farklı araştırmacıların makalelerinden oluşan eseri, ortak bir zihnin ürünü olarak değerlendirmemizi mümkün kılansa bu yazarların genel olarak Marshall Hodgson’ın İslam’ın Serüveni’nde kullandığı özgün terminoloji ve dönemlendirmeyi sahiplenmesidir. Bireysel hayatlarda ve kolektif toplumlarda yerel ve küresel faktörlerin dinamik bir etkileşim hâlinde olduğu şeklindeki yaklaşıma dayanan İslam Tarihi: Yeni Bir Yorum’da olaylar ve onları meydana getiren iletişim ağları detaylı bir şekilde gözler önüne serilmiştir. İslam Tarihi: Yeni Bir Yorum, kapsamlı bir tarih yazımının yapı taşlarını oluşturacak kavramların, tek bir yazarın tercihi ve kullanım becerisiyle sınırlı olmaması nedeniyle “İslam dünyasını” konu edinmiş muadillerinden ayrılır; tarihsel analiz ve teorik düşünceyi harmanlamak suretiyle gerek gelenek gerekse bir medeniyet süreci olarak İslam tarihinin biricik ve zengin içeriğini ele alır. Bu özellikleriyle elinizdeki eser geniş bir akademik çevre tarafından çoğunlukla kabul gören temel kavramların özümsenmesine ve yeniden konumlandırılmasına katkıda bulunacaktır.

316,40 ₺ 452,00 ₺

Modern Irak'ın Osmanlı Kökenleri
İndirim %30

Ebubekir Ceylan

Modern Irak'ın Osmanlı Kökenleri

Çevirmen: Kenan Koçak

Kategori: Tarih

<i>“Söz sanatlarındaki ve hikâyelerdeki öneminden ayrı olarak, hiç şüphe yok ki Irak hem geçmişte hem de bugün, ‘Ortadoğu’nun bir minyatürü’ gibi. Bu kitapta etraflıca anlatıldığı gibi, hemen hemen bütün temel etnik unsurlar (Türkler, Araplar, Kürtler, İranlılar ve Ermeniler) Bağdat vilayetinde bir arada yaşamışlar ve belki de en özgün mezhepler/dinler de (Sünnîler, Şiîler, Süryânîler, Keldânîler, Ya‘kūbîler gibi) orada var olmuştur. Bu barış içinde birlikte yaşama Irak’a benzersiz bir karakter kazandırmıştı.” </i> Modern Irak’ın kökenleri XIX. yüzyıl Irak vilayetlerindeki Osmanlı yönetimine dayanır. Tanzimat dönemi Osmanlı Irak’ı odağında, İngiliz ve Osmanlı arşiv belgelerinden faydalanılarak yazılan bu kitap; Osmanlı Devleti’nin taşra vilayetlerden idari yapısı, coğrafyası, demografisi ve toplumsal kompozisyonu bakımından farklı olan Bağdat vilayetinde, Osmanlı modernleşmesinin kamu hizmetlerine yansımalarını ve Tanzimat reformlarının uygulanışını ele alıyor. Bağdat, sadece İslam medeniyetinin kadim bir merkezi olmasıyla değil aynı zamanda sınırda bir serhat şehri olması bakımından da Osmanlı imparatorluk zihninde önemli bir yere sahip olmuştur. Nitekim zengin bir tarihî ve kültürel birikime sahip olan Irak’a Osmanlı döneminde de yatırımlar yapılmaya devam etmiştir. Osmanlı Devleti, gerek nehirlerde gemi seyrüseferi, demiryolu projeleri ve telgraf ağı gibi iletişim ve ulaşım imkânları sağlayarak gerekse de modern okullar ve matbaalar açarak buradaki sosyo-kültürel hayatın gelişimine önemli katkılar sağlamış ve bu yatırımlar modern Irak’ın kuruluşunda bir temel teşkil etmiştir. İstanbul Teknik Üniversitesi hocalarından Ebubekir Ceylan’ın Modern Irak’ın Osmanlı Kökenleri başlıklı eseri, Bağdat’taki merkezîleştirici ve modernleştirici reformları mercek altına alarak Bağdat’ın ve daha genel olarak Irak’ın modernleşen Osmanlı merkezine ne ölçüde bağlı olduğuna ışık tutmaktadır.

147,00 ₺ 210,00 ₺

İmam Şâfiî: Alim ve Veli
İndirim %30

Kecia Ali

İmam Şâfiî: Alim ve Veli

Çevirmen: Mehmet Ali Okan Doğan

Kategori: Tarih

İslam düşüncesinin kurucu düşünürlerinden İmam Şâfiî müslüman toplumu en çok etkileyen isimler arasında yer alır. Buna rağmen hayatı hakkında çok az şey biliyoruz. Kecia Ali, elinizdeki kitapta büyük fakihin biyografisini erken dönem kaynakları ve çağdaş çalışmaları ustaca kullanarak resmediyor; İmam Mâlik ve Muhammed eş-Şeybânî gibi âlimler başta olmak üzere döneminin şahsiyetleriyle olan ilişkileri ve entelektüel, sosyal bağlamdaki hayatına odaklanıyor. Ayrıca Şâfiî düşüncesinin ana hatlarını teşekkül döneminin canlı tartışmaları üzerinden, düşünürün kendi eserleri ve muhataplarının çalışmalarını kullanarak ortaya çıkarıyor; fıkhi yönteminin geliştirilmesini, inceltilmesini ve öğrencileri tarafından yaygınlaştırılmasını araştırıyor. Ve bir “âlim” olarak vefatının ardından zaman içerisinde nasıl müslüman toplum tarafından bir “veli” olarak kabul gördüğünü anlatıyor. İmam Şâfiî: Âlim ve Veli düşünürün hayatı ve fikriyatını güvenilir kaynaklara dayanan bir kurgu ve akıcı bir üslupla ele alıyor.

105,00 ₺ 150,00 ₺

İktidar ve Sanat
İndirim %30

Ünal Araç

İktidar ve Sanat

Kategori: Tarih

1730’da kanlı bir isyanla sona eren Damat İbrahim Paşa’nın 12 yıllık iktidarı birçok tarihçi tarafından Osmanlı tarihinde önemli siyasi ve kültürel değişikliklerin meydana geldiği bir dönem olarak kabul edilir. 20. yüzyılın önde gelen tarihçilerinden Ahmed Refik’in tabiri ile “Lale Devri” safahatın, şaşaanın, kültürel ve askerî anlamda Batı etkisinin başlangıcı olmuştu. Bu romantik tabir son yıllardaki çalışmalarda sorgulandı ve Osmanlı tarihinin on iki yıllık bu dönemindeki (1718-1730) kültür ve siyaset çeşitli açılardan tekrar değerlendirildi. Bu dönemde, sanat ve siyasetin, şair ve haminin, mimar ve baninin bir arada değerlendirildiği elinizdeki bu eser Osmanlı kültür tarihinin kapsamlı rehberlerinden biri olmayı vaat ediyor: Sadabad kasırlarında, Kağıthane mesirelerinde şiirlerini takdim eden şairler, yüksek kültürde kitabın ve kütüphanenin değişen rolleri, Arapça, Farsça ve Batı dillerinden yaptırılan tercümeler, İstanbul’un dört bir yanında yeni mimari üsluplarla yükselen külliyeler, çeşmeler ve su yolları… Tebriz’den Nevşehir’e, Üsküdar’dan Rumeli’ye yayılan geniş Osmanlı coğrafyasında, şairlerin sundukları kasidelerde, yenilenen binaların kitabelerinde Damat İbrahim Paşa’nın adı sadece bir sadrazam olarak değil, âbâd edilen çevrenin bir hamisi olarak karşımıza çıkar. Onun kamusal temsili, siyasi gücünün bir dayanağı, hatta bu siyasi gücün varlık sebeplerinden biri olarak düşünülebilir. Hacettepe Üniversitesi, Sanat Tarihi bölümü öğretim üyelerinden Ünal Araç’ın İktidar ve Sanat: Damat İbrahim Paşa’nın Hamiliği (1718-1730) tarihin bu renkli devrinde okurlarını uzun ve zevkli bir seyahate çıkaracak.

169,40 ₺ 242,00 ₺

Bizansçılık ve Slavlık
İndirim %30

Konstantin Nikolayeviç Leontyev

Bizansçılık ve Slavlık

Çevirmen: Alihan Büyükçolak

Kategori: Tarih

<i>“Peki biz ne diye endişeleniyoruz? Avusturya ve Türkiye hâlâ ayakta durmuyor mu en nihayetinde? Avusturya ve Türkiye’nin ömrü uzun olsun (bilhassa bu sonuncusunun). Türkiye’nin varlığını sürdürmesinin hem bizim için hem de Doğu’da bizle aynı inancı paylaşan çoğunluk için faydalı bir şey olduğunun bugün dahi pek çok kişi farkında."</i> Rus düşünce hayatının en zengin ve üretken olduğu on dokuzuncu asır, sosyal ve siyasi yaşamda da oldukça çalkantılı ve hareketli bir devir olmuştur. Elinizdeki eser, Rus düşünce hayatının nevi şahsına münhasır bir kalemi, bir tıp doktoru ve tecrübeli bir diplomat olan Konstantin Nikolayeviç Leontyev’in kendi toplumu ve devleti başta olmak üzere Slav halklarının siyasi vaziyetlerine dair koyduğu tanıları ve Çarlık rejiminin bekâsı için yazdığı “yegane kurtuluş reçetesini” içermektedir. İmparatorluğunun kapsamlı reformlara giriştiği bir ortamda otokrasinin savunusunu veren düşünür, ortaya koyduğu yaklaşımla Rusya’nın niçin diğer devletlerden farklı olduğunu ve olması gerektiğini izah etmektedir. Rus siyasi kültürünün Batı’nınkinden farklı bir gelişim sürecine sahip oluşunu Bizans mirasçılığı zaviyesinden ele alan Leontyev, panslavist ideolojiye de ağır eleştiriler getirmektedir. İmparatorluk Türkiye’sinde Dersaadet, Selanik, Girit (Hanya), Tulça, Yanya ve Edirne’de, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun ise Bohemya Eyaleti’ndeki Rus elçiliklerinde 1863-1872 yılları arasında yoğun ve üretken bir diplomatlık kariyerine sahip olan Leontyev’in siyasi ve felsefi görüşlerini ihtiva eden ve başyapıtı olarak kabul edilen Bizansçılık ve Slavlık adlı eseri, on dokuzuncu asır Rus entelektüel tarihine ışık tutarken okurunu da Rusya’nın uluslararası ilişkilerde dünkü ve bugünkü konumunu düşünmeye sevk etmektedir.

105,00 ₺ 150,00 ₺

Hilâl-i Ahmer Cemiyeti
İndirim %30

Ahmed Midhat

Hilâl-i Ahmer Cemiyeti

Çevirmen: Mustafa Akay

Kategori: Tarih

<i>“İnsâniyyet ve medeniyyetin mebde’i ile müntehâsına bir nazar-ı dikkat ve hikmet atfedilecek olsa âlem-i insâniyyet ve medeniyyette cengin îcâdına şaşılmayıp fakat bugüne kadar devâmına şaşılabilir. Hele insâniyyet ve medeniyyetin bundan sonra vâsıl olacağı daha şimdiden bedâheten tahmin edilen derecât-ı âliyyesi göz önüne getirilecek olur da muhârebenin o zaman dahi devâmına ihtimâl verilir ise insanın bütün bütün şaşırıp kalmaması mümkün olamaz.”</i> Osmanlı Hilâl-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti, 11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla kurulmuş, 1877 tarihinde “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti” adını almıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun en zor döneminde askerlere yardım amacıyla kurulan Hilâl-i Ahmer Cemiyeti, uluslararası harekete “kızıl ay” amblemini de kazandırmış, böylelikle “hilâl”i dünyaya armağan eden kurum olmuştur. Elinizdeki bu kitap, millî ve milletlerarası bir yardım kurumu olan Hilâl-i Ahmer Cemiyeti hakkındaki birincil kaynaklardan biridir. 1879 tarihli bu eser, Hilâl-i Ahmer’in kuruluşunu ve özellikle Osmanlı-Rus Harbi sırasındaki faaliyetlerini ele alır. Ahmed Midhat Efendi’nin 1878 tarihli üç ciltlik Fransızca Société Ottomane de secours aux blessés et malades militaires [Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti] adlı eserden derlediği Hilâl-i Ahmer Cemiyeti, Fransızcası olmayan Türk okuyucunun Hilâl-i Ahmer ile ilgili malumata erişmesinde köprü görevi görmüştür. Ahmed Midhat Efendi’nin yer yer kendi izlenim ve görüşlerini de okurlarla paylaştığı bu eser, Hilâl-i Ahmer’in ilk kuruluş tarihi gibi muğlak bazı hususlara ilişkin net yorum ve bilgiler sunmuştur. Uzun süre, Hilâl-i Ahmer üzerine çalışan araştırmacılar için önemli bir kaynak işlevini gören elinizdeki bu eser; VakıfBank Kültür Yayınları’nın “Cumhuriyet’e intikal eden köklü kurumların tarihi” ile ilgili çalışmalarının bir numunesi olarak okuyucularla buluşuyor.

63,00 ₺ 90,00 ₺

Rusya: Huzursuz İmparatorluk
İndirim %30

Ian Barnes

Rusya: Huzursuz İmparatorluk

Çevirmen: Abdullah Yılmaz

Kategori: Tarih

Geniş ovalara, karlarla kaplı tundralara, uçsuz bucaksız ormanlara yayılmış Rus ülkesinin tarihi en az coğrafyası kadar büyük ve merak uyandırıcıdır. Slav kabilelerinden, Rurik ve Romanov hanedanlarına, Moğol İstilaları’ndan Napolyon’un ordularına, Bolşevik devriminden Hitler’in panzerlerine, Soğuk Savaş’tan Putin’e… Rusya, huzursuz bir imparatorluktur: Hanedan kavgalarını yabancı istilalar, ekonomik büyümesini kanlı savaşlar takip eder. Bu huzursuzluğun sebebi belki de ülkenin çelişkileridir: Rusya’nın doğal kaynakları zengindir, ama Rusya zengin değildir; Rus modernleşmesi Avrupalılaşmanın en iyi örneğidir, ama Rusya Avrupalı değildir. Rusya tıpkı, devlet armasında sağa ve sola bakan kartalı gibi hem Doğu’ya hem de Batı’ya bakan bir ülke. Tarih boyunca, soğuk ve geniş coğrafyasında, kâh genişlemeye kâh bu geniş toprakları dış dünyaya bağlayan ticaret ve kültür yollarına hükmetmeye çalıştı. 15. yüzyılda Rus knezliklerinin zayıf idarecisi olan Moskova, üç asır içinde Baltık Denizi’nden Karadeniz’e, Hazar Denizi’nden Baykal Gölü’ne, Polonya Ovası’ndan Kuzey Buz Denizi’ne yayıldı. Kadim Polonya-Litvanya Birliği ve Avrupa’nın en büyük askeri güçlerinden İsveç Krallığı çarın ordularına teslim oldu. Napolyon’un yenilmez ordularını, General Kış ve Rusya beraber püskürttü. Rus kimliğinin tarihsel oluşumu, zaferleri ve kıyımları hem Türk tarihinin hem de dünya tarihinin en önemli başlıklarından birini teşkil eder. Osmanlı İmparatorluğu’nu askerî olarak yıkabilen güç Avrupa devletleri değil, Rus Çarlığı oldu. Kırım, Çeçenistan, Afganistan ve Türkistan’ın huzursuzluğunun sebebi hep Rusya oldu. Modern zamanların da tarihine yön veren Rusya’nın huzursuzluğuydu: 1917 Bolşevik Devrimi’nin ve Stalinizm’in Rusya’dan dünyaya yayılma çabası belki de insanlığı yok edecek nükleer bir savaşın soğuk rüzgarını tüm insanlığa hissettirmişti. Rusya: Huzursuz İmparatorluk, Bir Tarihsel Atlas Rus tarihini sadece bir anlatıyla değil, haritaların diliyle de tasvir ediyor. Derby Üniversitesi’nden tarih profesörü Ian Barnes, uzun yıllar devam eden araştırmalarının meyvesi olan bu eserin yayımlanmasına şahit olamadı. Yazar 2014 yılında öldüğünde, Putin Rusya’sı Soğuk Savaş sonrasında Ukrayna’ya verdiği Kırım’ı işgal etmeye hazırlanıyordu. Bugün bu huzursuzluk çetin ve sonu belirsiz bir savaşa dönmüş durumda: Rusya’nın tarihsel huzursuzluğu hâlâ devam ediyor. Bir ulusun ve bir coğrafyanın yaşadığı zaferler, felaketler, yaşattığı, yaşadığı acılar ve kıyımlar, renkli ve gerçek ölçekli haritalarla tarih ve coğrafya meraklılarının vazgeçilmez bir başucu eseri olacaktır. Canlı ve ayrıntılı haritaları, sürükleyici ve bilgilendirici metinleriyle bu eser Türk okurunun özlediği, tarih ve coğrafyayı buluşturan bu yazın türünün başarılı bir örneği. VakıfBank Kültür Yayınları’nın tarihsel atlaslar dizisinin bu ilk kitabı, huzursuz imparatorluk Rusya’nın kapılarını aralıyor…

462,00 ₺ 660,00 ₺

Hindistan'da İslam
İndirim %30

Muzaffer Alam

Hindistan'da İslam

Çevirmen: İhsan Durdu

Kategori: Tarih

İslam’ın Hindistan’daki var oluş tarihi ile Anadolu’dan Rumeli’ye uzanan Batı’daki tarihi arasında ciddi benzerlikler kurulabileceği anlaşılıyor. Mukayeseli çalışmalar bu iki yayılma tarihinin benzerliklerini henüz tespit etmemiş olsa bile elinizdeki kitap İslam’ın farklı kültür, dil ve etnik zenginlik içinde nasıl bir gelişim seyri gösterebileceği hakkında mühim bir perspektif veriyor. Erken devirlerden itibaren Hint alt kıtasında yayılan İslam’ın buradaki macerası ve yerleşik din ve inançlarla ilişkileri, şeriat, ahlâk, siyaset ve kültür sahalarında karşılıklı etkileşim ve uyum süreçlerini gösteriyor. Bu süreçte Müslüman idareciler yönettikleri halkların kültürel ve dini geleneklerine bazen müdahale etmişler, ama yaklaşık altı asır boyunca yerel din ve kültürlerle alışveriş hâlini devam ettirmişlerdi. Bu durum bizzat İslam içinde de birtakım tartışmaların doğmasına da yol açmıştı. Hindistan’ın Farsça konuşan Müslüman Türk idarecileri kültürel zenginlik ve çatışma içerisinde, İslam’ın siyaset düşüncesi, ahlâk ve tasavvuf metinlerini Hint kültür dünyasına sunmuşlardı. Bu etkileşimin neticesinde üretilen ahlâk teorileri, pratik hayat tecrübesi, yeniden şekillenen Farsça ve tasavvufî görüşler, İslam’ın dünya tarihindeki gelişimiyle ilgili yeni bir bakış sunuyor. Chicago Üniversitesi tarih profesörlerinden Muzaffar Alam’ın, Hindistan’da İslam: Siyasi Dil ve Kültürün İnşası, 1200-1800 başlıklı eseri, Türk okuru için yeni bir ufuk açacak.

147,00 ₺ 210,00 ₺

Emevî Devleti'nin Kuruluşu
İndirim %30

R. Stephen Humphreys

Emevî Devleti'nin Kuruluşu

Çevirmen: İsmail Hakkı Yılmaz

Kategori: Tarih

Muâviye’nin Şam’da, sonradan Emevî Camii olan surlarla çevrili büyük alanın hemen güneyine bir saray yaptırdığı söylenmektedir. (Bu sarayın bulunduğu yerde geç Osmanlı döneminde inşa edilmiş olan gümüşçüler çarşısı bulunmaktadır.) Sadece tuğla ve ahşaptan inşa edilmiş olan bu “saray” 670’li yıllarda burayı ziyaret eden Bizans elçisini fazla etkilememişti. “Tavan kuşlarla dolu,” demişti, “duvarlar da farelerle.” Bilhassa İslâm Tarihi’nin ilk dönemlerine yönelik uzmanlığıyla öne çıkan California Santa Barbara Üniversitesi Profesörü Amerikalı tarihçi R. Stephen Humphreys’in bu çalışması, İslâm tarihi boyunca tartışmalı bir figür olagelmiş Muâviye’yi merkeze alarak Emevî Devleti’nin kuruluşunu ele alıyor. Yalnızca İslâm geleneği aracılığıyla aktarılan metinlerle sınırlı kalmayıp eldeki tüm tarihsel materyali göz önünde bulundurarak oluşturduğu anlatım, söz konusu dönem ile ilgili genel bir perspektif sunuyor. Humphreys, İslâm tarihinin ilk hanedan devleti olan Emevî Devleti’nin kuruluşuyla birlikte artan fetihlerde İslâm’ın Türkistan’dan Fransa içlerine, Anadolu’dan Hindistan’a yayılmasındaki merkezi rolü ile Muâviye’nin ismi etrafında örülen birbirinden farklı anlatılar arasında mümkün bir tarihsel gerçekliği inşa etmeye çalışıyor. Yazar, bu inşa esnasında, düşünceleri hakkında çok az şey bildiğimiz Muâviye’ye dair çarpıcı bir biyografiyi de ustalıkla ortaya koyuyor.

103,60 ₺ 148,00 ₺

27 Mayıs'ın Kayıp Anayasası
İndirim %30

Cemil Koçak

27 Mayıs'ın Kayıp Anayasası

Kategori: Tarih

… Meselenin püf noktası buradaydı, çünkü genel ve eşit oy, “aydınlar katından” bakıldığında, büyük ölçüde cahil bir seçmen çoğunluğunun ana tercihini yansıtıyordu ve 1950 sonrasındaki bütün siyasal tecrübeler, bu ana tercihin çok büyük ölçüde Demokrat Parti ya da onun benzerlerine yöneldiğini açıkça göstermişti. Bu ana eğilimi, en azından kısa ya da orta vadede kırabilecek ya da tersine çevirebilecek bir yöntem bilinmiyordu. Eğitimin toplumun önemli bir kesimini “aydınlatması” için uzun zaman geçmesi gerekecekti çünkü... 27 Mayıs askerî darbesi Türkiye’nin 1950 seçimleri ile başlayan demokrasi yolculuğunun en önemli kırılma noktalarından birini teşkil etti. Darbenin mimarları 1924 Anayasa’sının yeni bir Demokrat Parti iktidarına yol açabileceğinden korkmuş ve bunun için tedbirler almak istemişlerdi. Yeni bir anayasa bu tedbirlerin temel taşını oluşturacaktı. İstanbul Üniversitesi Rektörü Ordinaryüs Prof. Dr. Sıddık Sami Onar başkanlığında teşkil edilen komisyonun darbeden hemen sonra hazırladığı “1960 Anayasası”, 1961 Anayasası’nın gölgesinde kaldı ve tarihin tozlu rafları arasında kaybolup gitti. Darbeler tarihi ve Türkiye’de demokrasinin serencamı konusunda Türkiye’nin saygın otoritelerinden biri olan Cemil Koçak’ın kaleminden 27 Mayısçıların bu ilk ve kayıp anayasa taslağının tartışmaları ve zıtlaşan dünya görüşleri Türkiye’nin yakın tarihi için bilinmeyen bir kapıyı aralıyor.

140,00 ₺ 200,00 ₺

İslam'ın İlk Dönemlerinde Yazı ve Rivayet
İndirim %30

Gregor Schoeler

İslam'ın İlk Dönemlerinde Yazı ve Rivayet

Çevirmen: Güllü Yıldız

Kategori: Tarih

Başlangıçta, [Hz.] Muhammed’in ashabından okuma yazma bilenlerin, onun sözlerinden bazılarını herhangi bir endişe duymadan yazmayı alışkanlık hâline getirdikleri görülürken, hadis âlimleri 8. yüzyıl boyunca ve sonrasında bu tür hadisleri yazmanın caiz olup olmadığını tartıştı. Birçok kişi bunun yasak olduğunu düşünüyordu. Çünkü Kur’an’ın, İslam’ın tek kitabı olarak kalması gerekiyordu… İslam’ın İlk Dönemlerinde Yazı ve Rivâyet, İslam tarihi ve İslami ilimlerin teşekkül süreciyle ilgili çağdaş İslamiyat araştırmalarının en ihtilaflı meselesi hakkındadır: Hadislerin ve hadis ilminin bu süreçteki yeri tartışmaların odağını oluşturur. Doğrudan Kur’an-ı Kerim’in yazılı bir Kitap hâline gelmesi ile bağlantılı olan bu konu hakkında Batılı araştırmacılar, süreci farklı şekillerde yorumlamıştır. Elinizdeki kitapta Gregor Schoeler, İslami ilimlerin oluşumunda sözlü olanın yazıya aktarımı sürecini, Arap edebiyatının 7. ve 8. yüzyıllarındaki alışkanlıklarından koparmadan değerlendiriyor. Shoeler, Goldziher ve Schact’ın, hadislerin kanıtlanamaz oluşuna dayalı klasik oryantalist ezberi, rivâyet sürecine ilişkin tespitleriyle farklı bir noktaya taşıyor. Farklı başlıklar altında Câhiliye döneminde neşir; Kur’an ve Kurrâ; Mekke ve Medine ekolünde Siyer, Hadis ve Tefsir; saray çevrelerinin bu süreçteki yeri; tasnîf ve dil bilgisi gibi konularını ele alıyor. İngilizce ve Arapça tercümelerinden sonra İslam’ın İlk Dönemlerinde Yazı ve Rivâyet adıyla Türkçeye kazandırdığımız eser, araştırmacının Fransızca verdiği bir dizi konferanstan oluşuyor ve dikkat çektiği noktalarla saha ile ilgili tartışmaları ileriye taşıyor.

182,00 ₺ 260,00 ₺

İktisadi Düşünce Tarihi
İndirim %30

William J. Barber

İktisadi Düşünce Tarihi

Çevirmen: İhsan Durdu

Kategori: Tarih

İktisat düşüncesinin önde gelen fikirleri sadece iktisatçılar ya da tarihçiler için değil, toplumun geniş bir kısmı için heyecan verici bir merak ve araştırma sahası olmuştur. Modern dünyada hızla değişen iktisadi dengeler, toplumsal ve siyasi sonuçları derin olan krizlerle beraber bu heyecan ve merakı canlı tutuyor. 21. yüzyılda, toplum ve siyasetin yapısı, üretim ve tüketimin tarzları ve araçları değişmiş olsa da iktisat tarihinin büyük isimlerinin kuram, ilke ve yaklaşımları hâlâ sorulara cevap, sorunlara çözüm bulmak için rehber olabilme niteliğini taşıyor. Adam Smith, T. R. Malthus, David Ricardo, J. S. Mill, Karl Marx, Alfred Marshall ve J. M. Keynes gibi büyük isimlerin iktisadı anlama ve anlamlandırma yöntemleri elinizdeki kitabın temel gayesini teşkil etmekte. Kalkınma iktisadı alanında uzmanlaşmış bir tarihçi olan William J. Barber Batı’nın meşhur iktisatçılarının fikirlerini kendi tarihsel bağlamında tahlil ettikten sonra, bu isimlerin günümüz meselelerine nasıl cevaplar verebileceklerini tartışıyor. İktisadi Düşünce Tarihi’nde Klasik, Marxgil, Neo-Klasik ve Keynesyen olmak üzere dört ana iktisadi düşünce ekolünün meselelerine yoğunlaşan Barber’ın bu başvuru eseri merak ve dikkatle bir solukta okunacaktır…

126,00 ₺ 180,00 ₺

Kavalalı Mehmed Ali: Osmanlı Valiliğinden Mısır Hükümdarlığına 2. BASKI
İndirim %30

Khaled Fahmy

Kavalalı Mehmed Ali: Osmanlı Valiliğinden Mısır Hükümdarlığına 2. BASKI

Çevirmen: Abdullah Yılmaz

Kategori: Tarih

Kavalalı Mehmed Ali Paşa (1770-1849) sadece modern Mısır’ın temellerini atan bir yönetici değil, Osmanlı’nın ve İslam dünyasının tarihsel seyrine de yön vermiş önemli bir şahsiyettir. Kimi Şarkiyatçılarca “Müslüman Napoléon” olarak nitelenen Mehmed Ali Paşa, Avrupa’daki devrimlerin, sanayileşmenin ve modernleşmenin Yakındoğu coğrafyasındaki öncü takipçilerinden biri kabul edilir. Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi Khaled Fahmy, bu kitapta, Mehmed Ali’nin yaşamına yakından bakıyor ve onun Mısır, Osmanlı, Avrupa ve İslam tarihine yaptığı kalıcı etkileri değerlendiriyor. Paşanın Mısır’a getirdiği ekonomik, askeri ve toplumsal reformları, rakipleriyle mücadelelerini ve aile ilişkilerini ele alan Fahmy, “uzun on dokuzuncu yüzyıl”ın güçlü suretlerinden biri olan Kavalalı Mehmed Ali Paşaya dair yepyeni bir değerlendirme sunuyor.

102,20 ₺ 146,00 ₺

Afganistan Politik ve Kültürel Bir Tarih
İndirim %30

Thomas Barfield

Afganistan Politik ve Kültürel Bir Tarih

Çevirmen: Burhan Yüksekkaş

Kategori: Tarih

Afganistan denilince, savaşa, çatışmalara ve işgalcilerine odaklanmak, ülkenin halkını ve tarihini gölgede bırakıyor. Bu ülke ve halkı, repliklerini başkalarının söylediği uzun soluklu uluslararası bir dramada, belli belirsiz bir dekora dönmüş durumda. Afganlar bu dramada sürekli yerleri ikame edilen, elleri silahlı bir koro gibi rol alıyorlar. Elinizdeki bu kitap dramayı farklı kurguluyor. Ülkeyi ve ülkenin siyasi dinamiklerini anlamak için Afganlar bu kitabın başrolünü oynuyor. 18. yüzyılın ortasında siyasi bütünlüğe kavuşan bu çileli ülkede yöneticilerin siyasi meşruiyeti nasıl elde ettikleri ve ülkeye nasıl düzen getirdikleri ya da getiremedikleri sorusu irdeleniyor. Boston Üniversitesi antropoloji profesörlerinden Thomas Barfield’in Afganistan’da geçirdiği uzun yıllardan sonra kaleme aldığı bu eserde, Afganistan’ın aşiret yapıları, yabancı istilalarının sebep ve sonuçları hakkında tahliller yaptığı gibi ülkenin geleceği hakkında öngörülerde bulunmaktan da imtina etmiyor. Türkiye’de Afganistan ve Orta Asya literatüründe yeni bir saha açacak Afganistan, Politik ve Kültürel Bir Tarih, bir kadim ülkenin nasıl İngiliz, Sovyet ve nihayetinde Amerikan imparatorluklarının “mezarına” dönüştüğünü merak eden her okur için önemli ve değerli bir eser.

217,00 ₺ 310,00 ₺

Modern Japonya’nın Doğuşunda Bir Aydın:Yukichi Fukuzawa
İndirim %30

Yukichi Fukuzawa

Modern Japonya’nın Doğuşunda Bir Aydın:Yukichi Fukuzawa

Çevirmen: Esra Üstündağ Selamoğlu

Kategori: Tarih

“Uygar bir ülkenin gerçekten değerli insanları olabilmeleri için ülkemin erkek ve kadınlarının ahlâkî değerlerini yükseltmek adına çaba harcamak istiyorum.” Yukichi Fukuzawa Fukuzawa hayat hikâyesini anlatmaya Nakatsu’da geçen çocukluğuyla başlıyor. Yaşadığı toplumun Fukuzawa’nın kaleminden tasviri, bugün neredeyse hayal dahi edilemeyecek katılıktaki hiyerarşik bir düzeni en ince ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor. Öte yandan yazarın yaşadığı dönem, Japonya’daki toplumsal düzenin, ekonomik ve siyasi boyutlarıyla çok yönlü ve köklü değişikliklerden geçtiği bir döneme tekabül ediyor. Bu nedenle Fukuzawa’nın önemi, Japonya’nın 19. yüzyıl boyunca modern dünyaya uyum sağlamak için attığı ilk adımlara şahit olmasıdır. O, bu sürecin önemli bir parçası ve modern Japonya’nın kurucu düşünürlerinden olmuştur. Japonya’nın yeni dünyayla bağlantı kurmak için ilk kez 1860’ta Amerika’ya ve 1862’de Avrupa’ya gönderdiği elçilik heyetlerinde tercüman olarak yer almış, akabinde bu seyahatlerine dair gözlemlerini özyaşamöyküsünde ve başka kitaplarında paylaşmıştır. Kendi kurduğu okulda gençlerin dil eğitimi almalarını ve güncel araştırmaları takip etmelerini çok önemseyerek halihazırdaki eğitim kurumlarına nazaran farklı bir müfredatı takip etmiştir. Bugün Fukuzawa’nın kurduğu okul Keio Üniversitesi olarak nesilleri eğitmeye devam ediyor. Modern Japonya’nın Doğuşunda Bir Aydın: Yukichi Fukuzawa aslında hem Fukuzawa’nın hem de bu ufak ada devletinin hızla değişen yeni dünya düzeninde, kendi yerini ve yolunu bulma mücadelesini anlatıyor.

204,40 ₺ 292,00 ₺

Nasuhzâde Ali Paşa ve Rum İsyanı
İndirim %30

Zekeriya Kurşun

Nasuhzâde Ali Paşa ve Rum İsyanı

Kategori: Tarih

19. yüzyılda sanayileşmede ivme kazanan Avrupa devletleri denizlerde tahakküm kurarken Osmanlı bahriyesi bir yandan denizlerini savunmaya, diğer yandan milliyetçilik ateşiyle yanan imparatorluk tebaasını kontrol altına almaya çalışıyordu. İmparatorluğun en uzun yüzyılının başlarında, 1821 yılında Rum İsyanı patlak verince Akdeniz ve Adalar Denizi büyük bir savaş meydanı hâline geldi. II. Mahmud’un kaptanıderyası Nasuhzâde Ali Paşa, bu isyanın denizlere yansıyan alevleri arasında can vermişti. Nasuhzâde Ali Paşa ve Rum İsyanı, Karadeniz’de gazi, Akdeniz’de şehit olan bu mahir denizcinin hayat hikâyesini ve Rum İsyanına karşı verdiği mücadeleyi Osmanlı Arşiv belgeleri ile devrin ana kaynakları ve Avrupa gazeteleri üzerinden incelemektedir. Osmanlı modernleşmesi hakkındaki çalışmalarıyla maruf tarihçi Zekeriya Kurşun, bir Osmanlı kumandanının sıra dışı hayat hikâyesini, dönemin siyasi hesapları, paşalar arası rekabeti ve uluslararası siyasetini göz önünde bulundurarak akademik bir titizlik ve akıcı bir üslupla okura sunuyor.

134,40 ₺ 192,00 ₺

Beşir Ağa: Osmanlı Hareminin Baş Hadım Ağası
İndirim %30

Jane Hathaway

Beşir Ağa: Osmanlı Hareminin Baş Hadım Ağası

Çevirmen: Ahmet Fethi Yıldırım

Kategori: Tarih

Bu kitap, 18. yüzyılın önde gelen Osmanlı simalarından Hacı Beşir Ağa’nın Habeşistan’da başlayan, Osmanlı Kahire’si ve Hicaz’ından geçerek İmparatorluğun başkentine kadar uzanan, yaklaşık doksan yıllık hayat hikâyesini konu ediniyor. Hadım edilmiş siyahi bir köle olan Beşir Ağa, sarayın ve siyasetin en üst mertebelerine erişmiş; üç sultanın hareminde, birçok şehzadenin eğitiminde görev almıştır. Dârüssaâde ağalığı makamında 29 yıl boyunca kalan Beşir Ağa, İmparatorluğun siyasi ve askeri meselelerinde rol almış, sadrazamların tayininde bile söz sahibi olmuştur. Bugün Eyüp Sultan Türbesi’nin yanında medfûn olan Beşir Ağa, gerek bânisi olduğu külliye, kütüphane ve hayır eserleriyle gerek ilim ehlini himaye etmesiyle, Osmanlı ilim ve kültür hayatında da önemli bir kişiliktir. Osmanlı tarihçisi Prof. Jane Hathaway’in Beşir Ağa: Osmanlı Hareminin Baş Hadım Ağası başlıklı eseri, ülkemizdeki araştırmaların ihmal ettiği, oryantalist yaklaşımların istismar ettiği bu hayatı birincil kaynakları kullanarak yeniden inşa ediyor ve daha kapsamlı biyografilerin temelini atıyor.

93,80 ₺ 134,00 ₺

Leningrad: Kuşatılmış Bir Şehrin Trajedisi 1941 - 1944
İndirim %30

Anna Reid

Leningrad: Kuşatılmış Bir Şehrin Trajedisi 1941 - 1944

Çevirmen: Özgür Atılım Turan

Kategori: Tarih

8 Eylül 1941’de, Hitler’in orduları Sovyetler Birliğine saldırdıktan on bir hafta sonra, Leningrad kuşatma altına alınmıştı. Alman kuşatması iki buçuk sene boyunca devam etti. II. Dünya Savaşının, tarihçilerin dikkatinden kaçan bu cephesinde, neredeyse bir milyon Leningradlı açlığın pençesinde can verdi. Anna Reid; gün yüzüne yeni çıkmış günlükleri, kuşatmayı bizzat yaşamış tanıklarla yapılan mülâkatları, Sovyet devlet belgelerini ve daha birçok çeşitli kaynağı bir araya getiriyor ve okuyucusuna kuşatmanın her bir anını tüm gerçekliğiyle resmeden, etkileyici bir çalışma sunuyor. Ölürsün ve geçer, fakat bir dakika sonra yine gelir, yine ıslık çalar ve ölürsün, yeniden doğarsın, ferahlayarak iç çekersin, sonra yeniden ve yeniden ölürsün. Bu ne kadar sürecek?... Beni tek seferde öldürün, günde birkaç kez parça parça değil! Leningrad: Kuşatılmış Bir Şehrin Trajedisi 1941-1944; savaşı, askeri ya da siyasi tarih dilinin ötesinde, insan gözünden gösteren ve hissettiren sıra dışı bir eser.

217,00 ₺ 310,00 ₺

Sürgünde Muhalefet: Namık Kemal'in Hürriyet Gazetesi, 1868-1870
İndirim %30

Namık KemalZiya Paşa

Sürgünde Muhalefet: Namık Kemal'in Hürriyet Gazetesi, 1868-1870

Kategori: Tarih

Genç Osmanlılar Cemiyetinin liderlerinden Namık Kemal ve Ziya Paşanın öncülüğünde, Londra ve Cenevre’de çıkan Hürriyet gazetesinin 1868-1870 yılları arasında yayımlanmış 100 sayılık koleksiyonunun tamamının çeviri yazısının sunulduğu bu saygı kitabı, Türk modernleşmesinin en kritik evrelerinden Tanzimat döneminin entelektüel bir günlüğü niteliğinde. Türkiye’nin 150 yıllık fikir meselelerinin, buhranlarının ilk çetelesi Hürriyet gazetesini, yayımlanışının 150. yılında, sorduğu soruların ilk günkü yakıcılığını hissederek ilk kez tam takım olarak yeni alfabemizle sunuyoruz.

476,00 ₺ 680,00 ₺

Tanzimat ve Meta-Tarih: Namık Kemal'in Tarih Anlatılarının Poetikası
İndirim %30

Emrah Pelvanoğlu

Tanzimat ve Meta-Tarih: Namık Kemal'in Tarih Anlatılarının Poetikası

Kategori: Tarih

Emrah Pelvanoğlu, bu kitapta, on dokuzuncu yüzyılın Osmanlı- Türk düşüncesinin tarihsel seyrini değiştiren ve modern Türkiye’nin entelektüel anlamda kurucu babası olarak kabul edilen Namık Kemal’in tarihi kavrayış biçimine yakından bakıyor ve yeni bir perspektif geliştirerek, okuru, Tanzimat Osmanlı’sının zihin dünyasında, poetik bir tarih gezintisine çıkarıyor. Giambattista Vico ve Hayden White’ın tarih felsefelerine ve bunun doğal bir yansıması olarak “metatarih” kavramına müracaat eden Pelvanoğlu, akademik bir sükûnet ve sabırla, Namık Kemal’in hem düşünsel arka planına hem de çağının koşulları içinde var etmeye çalıştığı romantik milliyetçi tarih yazımına odaklanıyor. Tanzimat ve Metatarih: Namık Kemal’in Poetikası, “kahramanlarını arayan bir çağ”ın hürriyet ve vatan sevdalısı yazarıyla okuru yüz yüze getiren, hatta okuru bu arayışların içine çeken bir kitap.

113,40 ₺ 162,00 ₺

Kuruluş: Mekteb-i Sultani'den Galatasaray Spor Kulübü'ne Türkiye'de Futbolun Erken Çağı (1904-1907)
İndirim %30

Melih Şabanoğlu

Kuruluş: Mekteb-i Sultani'den Galatasaray Spor Kulübü'ne Türkiye'de Futbolun Erken Çağı (1904-1907)

Kategori: Tarih

Osmanlı Türkiye’sine futbol nasıl geldi? Ali Sami Yen ilk hangi maçı izledi de futbolla tanıştı? Hangi top? Oyunun kuralları ne? Mekteb-i Sultani’de futbolun oynandığı ilk gün… Brütal futbol! Yaralılar var… Okulun camları kırılınca… Bir kulüp doğuyor. Kurucular kim? İstanbul Futbol Ligi’nin kuruluşu… İlk formanın siparişi, ilk maçın ayrıntısı, ilk ismin hikâyesi ve ilk logonun ortaya çıkışı… Galatasaray’ın ilk futbolcuları kimlerdi? Takıma dair ilk fotoğraf karesi… Kuruluş, spor tarihine, ama özellikle de Galatasaray’ın tarihine ömrünü adayan araştırmacı-yazar Melih Şabanoğlu’nun yıllarca süren çalışmalarının çok titiz bir ürünü. Türkçede bir benzerinin bulunmadığı bu hem çok ciddi hem çok eğlenceli kitap, yazarın Osmanlıca, Fransızca, İngilizce basılı yayınların yanı sıra şahsi mektuplardan, arşiv belgelerinden, dönemin insanlarının hatıratı ve sözlü tarih çalışmalarından elde ettiği bilgilerden derlenerek ortaya çıktı. Başta “Galatasaray ne zaman, nasıl ve kimler tarafından kuruldu?” sorusu gelmek üzere, okurlar, Galatasaray Spor Kulübü’nün kuruluş tarihine ve Türkiye’de futbolun erken çağına ilişkin merak ettikleri tüm soruların en doğru cevabına bu kitapla ulaşacak.

140,00 ₺ 200,00 ₺

Cumhuriyet Misyonerleri
İndirim %30

Serap Yolcu Yavuz

Cumhuriyet Misyonerleri

Kategori: Tarih

Siyaset bilimci Serap Yolcu Yavuz elinizdeki bu kitapta, 1930-1946 yılları arasında Türkiye’de “cumhuriyet misyonerleri” olması istenen gençliğin politik bir özne olarak konumlanışını inceliyor. Gençliğe yüklenen politik anlamın 19. yüzyıldan itibaren geçirmiş olduğu değişimi dikkate alarak ulus-devlet inşa etme sürecini yorumlayan yazar, Tek Parti döneminin önde gelen dergilerinden Çığır, Ülkü ve Varlık’ta çıkan yayınlara odaklanıyor ve Türk devlet elitlerinin “on yılda on beş milyon genç” yaratmakla duyduğu gururun toplumsal karşılığını mercek altına alıyor. Cumhuriyet Misyonerleri: 1930-1946 Arası Türkiye’de Bir Politik Özne Olarak Gençlik İnşası, son yıllarda Türkiye’de büyük ilgi gören disiplin toplumu ve bio-politika analizlerinin erken cumhuriyet dönemi Türkiye’sine ışık tutan bir örneği…

162,40 ₺ 232,00 ₺

Cengiz Han
İndirim %30

Michal Biran

Cengiz Han

Çevirmen: Ahmet Fethi Yıldırım

Kategori: Tarih

Sadece Moğolların ve Orta Asya’nın değil, başta Çin ve İslam dünyası gelmek üzere, bütün tarihin seyrini etkilemiş bir isim Cengiz Han. Yirmi yıllık bir mücadeleyle, tarihin en geniş topraklarına hükmeden imparatorluklarından birini kuran ve İslam dünyasının 13. yüzyılda büyük bir fetret devri yaşamasına yol açan bu sıradışı adamın hayatı hakkında hâlâ çok az şey biliyoruz. Ortaçağ Moğol tarihi uzmanı Michal Biran bu kitabıyla, Cengiz Han’ın Asya ve İslam dünyası üzerinde hem yıkıcı hem de yapıcı etkileri olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Bir yandan kitlesel katliamlar, yıkım ve yağmacılıkla anılan Cengiz’in, bir yandan da Orta Asya Türk-İslam medeniyeti başta gelmek üzere büyük bir kültürel, siyasi, idari miras bıraktığını anlatıyor. Cengiz Han’ın olağanüstü yaşam öyküsünü, onun çocukluğundan liderliğini kabul ettirişine, fetihlerinden siyasi mirasına varıncaya kadar pek çok yönüyle anlatan bu kitap, tarihin hâlâ en çok merak uyandıran isimlerinden birine büyüleyici bir bakış…

106,40 ₺ 152,00 ₺

Gazâlî: İslam'ın Dirilişi
İndirim %30

Eric Ormsby

Gazâlî: İslam'ın Dirilişi

Çevirmen: İsmail Hakkı Yılmaz

Kategori: Tarih

Bu etkileyici kitap, İslam düşünce tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biri olan Ebu Hamid el-Gazâlî’nin (1058-1111) olağanüstü hayatını, fikirlerini ve ardında bıraktığı entelektüel mirası anlamak bakımından okurlara yepyeni bir pencere açıyor. Çok genç yaşlardan itibaren Bağdat’taki Nizamiye Medresesinde verdiği derslerle dönemin tüm âlimlerinin dikkatini çeken, yazdığı eserlerle İslam fıkhına çok önemli katkılar sunan, sonra yaşadığı manevi bir krizle her şeyden bir anda vazgeçip gönüllü sürgüne giden Gazâlî’nin entelektüel biyografisini sunan bu çalışma, saygın İslam tarihçisi Eric Ormsby imzasını taşıyor. Bu büyük âlimin yaşamının yanı sıra ortaçağ İslam düşünce geleneğine de yakından bakmak için Gazâlî: İslam’ın Dirilişi zihin açıcı bir başlangıç...

99,40 ₺ 142,00 ₺

Bağdat Paktı: İngiltere ile Amerika'nın Ortadoğu Savunma Politikaları, 1950-1959
İndirim %30

Behçet Kemal Yeşilbursa

Bağdat Paktı: İngiltere ile Amerika'nın Ortadoğu Savunma Politikaları, 1950-1959

Çevirmen: Nur Nirven

Kategori: Tarih

Prof. Dr. Behçet Kemal Yeşilbursa bu kitapta 1950’li yılların Ortadoğu coğrafyasına odaklanarak Bağdat Paktının ve Ortadoğu’daki İngiliz-Amerikan savunma politikalarının oluşum ve gelişim seyrini araştırıyor. Soğuk Savaşın tırmandığı 1950’lerin başlarında, Kuzey Atlantik Paktı (NATO) ile benzer amaçlar çerçevesinde kurulan Bağdat Paktının temelleri, yaşanan başarı ve başarısızlıklar, muhalif ülkelerin pakta karşı yürüttüğü mücadele ve daha pek çok unsur, kitapta bütüncül bir bakış açısıyla ele alınıyor. Çalışma, her ne kadar Soğuk Savaşta İngiliz-Amerikan dış politikasının Ortadoğu’da Sovyetler Birliği’ne karşı geliştirmeyi amaçladığı stratejiye odaklanıyor olsa da, paktın bölgesel üyelerinin İngiliz-Amerikan ittifakına dönük politikalarına ve paktın iç yapısına dair de oldukça zengin bir içeriğe sahip. Paktın kuruluşundaki amaçlara ve ardında bıraktığı sonuçlara ilişkin pek çok ayrıntıyla Bağdat Paktı, 1950-1959, gerek akademik titizliği, gerekse okurlarına sunduğu yeni perspektifle, çok önemli bir siyasi tarih çalışması.

156,80 ₺ 224,00 ₺

Sürgünde Muhalefet: Namık Kemal'in Hürriyet Gazetesi 1.Cilt 1868-1869
İndirim %30

Namık KemalZiya Paşa

Sürgünde Muhalefet: Namık Kemal'in Hürriyet Gazetesi 1.Cilt 1868-1869

Kategori: Tarih

Namık Kemal entelektüel anlamda modern Türkiye’nin kurucu babalarından biri; bıraktığı edebi, siyasi, kültürel miras bakımından belki de en önemlisidir. Yeni Osmanlı Cemiyeti üyelerinin Batı Avrupa’ya sürgüne gittiği yıllarda, 1868-1870 arasında, önce Londra’da, ardından da Cenevre’de Ziya Paşa ile beraber çıkarmış olduğu Hürriyet gazetesi, hem Kemal Beyin hem de Tanzimat dönemi Osmanlı-Türk düşünce dünyasını anlamak için asli bir önem taşır. Hürriyet gazetesinde, gerek Namık Kemal, gerekse Ziya Paşa, hâlâ önemini korumakta olan pek çok makale yazıp yayınlamış ve Türk siyasi kültürüne yeni kavramlar, yeni fikirler armağan etmiştir. VakıfBank Kültür Yayınları, yayın hayatının hemen başında, bu değerli birikimi Latin harfleriyle eksiksiz ve tam koleksiyon halinde yayımlıyor. Birinci cildi Haziran 1868-Haziran 1869 arasındaki ilk 50 sayıyı içeren, ikinci cildi ise Haziran 1869-Haziran 1870 arasındaki 51.-100. sayılardan oluşan Sürgünde Muhalefet: Namık Kemal’in Hürriyet Gazetesi, Türkiye’nin düşünce mirasını anlamak isteyenlere önemli bir kaynak...

217,00 ₺ 310,00 ₺

Sürgünde Muhalefet: Namık Kemal'in Hürriyet Gazetesi 2.Cilt 1869-1870
İndirim %30

Namık KemalZiya Paşa

Sürgünde Muhalefet: Namık Kemal'in Hürriyet Gazetesi 2.Cilt 1869-1870

Kategori: Tarih

Namık Kemal entelektüel anlamda modern Türkiye’nin kurucu babalarından biri; bıraktığı edebi, siyasi, kültürel miras bakımından belki de en önemlisidir. Yeni Osmanlı Cemiyeti üyelerinin Batı Avrupa’ya sürgüne gittiği yıllarda, 1868-1870 arasında, önce Londra’da, ardından da Cenevre’de Ziya Paşa ile beraber çıkarmış olduğu Hürriyet gazetesi, hem Kemal Beyin hem de Tanzimat dönemi Osmanlı-Türk düşünce dünyasını anlamak için asli bir önem taşır. Hürriyet gazetesinde, gerek Namık Kemal, gerekse Ziya Paşa, hâlâ önemini korumakta olan pek çok makale yazıp yayınlamış ve Türk siyasi kültürüne yeni kavramlar, yeni fikirler armağan etmiştir. VakıfBank Kültür Yayınları, yayın hayatının hemen başında, bu değerli birikimi Latin harfleriyle eksiksiz ve tam koleksiyon halinde yayımlıyor. Birinci cildi Haziran 1868-Haziran 1869 arasındaki ilk 50 sayıyı içeren, ikinci cildi ise Haziran 1869-Haziran 1870 arasındaki 51.-100. sayılardan oluşan Sürgünde Muhalefet: Namık Kemal’in Hürriyet Gazetesi, Türkiye’nin düşünce mirasını anlamak isteyenlere önemli bir kaynak...

183,40 ₺ 262,00 ₺

Tarih Üzerine Bir Ders
İndirim %30

Lord Acton

Tarih Üzerine Bir Ders

Çevirmen: Kerem Başer

Kategori: Tarih

Bütün dünyada tanınmasına ve tarih alanındaki çalışmalarda sıkça anılmasına rağmen, ölümünün üzerinden geçen yaklaşık yüz yirmi yıl boyunca Lord Acton’ın (1834-1902) çalışmaları Türkçeye çevrilmemişti. VakıfBank Kültür Yayınları, liberal düşüncenin ve tarihçiliğin bu önemli isminin, 1895 yılında Cambridge Üniversitesi Tarih bölümünde açılış konferansı olarak verdiği dersi Tarih Üzerine Bir Ders adıyla Türkçeye kazandırıyor. Modern tarihi, Kolomb, Luther, Machiavelli ve Erasmus gibi isimlere atıfla 16. Yüzyıldan başlatan Lord Acton, yüzyıllara yayılan modernite deneyiminin tarihe ve tarihçilik meseleğine nasıl bir etkisinin olduğunu öğrencilerine anlatırken, genç tarihçi adaylarına birtakım önerilerde de bulunuyor. Tarih Üzerine Bir Ders, Acton’ın düşünce dünyası üzerinde büyük etkisi olan Alman Tarihçilik Okuluyla Victoria Çağı İngiliz tarihçiliğinin yaklaşımlarını bir araya getiren, zengin ve güvenilir kaynak kullanımının önemini vurgulayan, veciz sözlerle okurun dikkatini daima canlı tutan, derinlik sahibi bir eser...

63,00 ₺ 90,00 ₺

Sâdi: Hayatın, Aşkın ve Tutkunun Şairi
İndirim %30

Homa Katouzian

Sâdi: Hayatın, Aşkın ve Tutkunun Şairi

Çevirmen: İsmail Hakkı Yılmaz

Kategori: Tarih

Fars dilinin ve düşüncesinin en büyük dehalarından biri olan Sâdi Şirâzî hem yaşadığı on üçüncü yüzyılda hem de sonraki yüzyıllar boyunca sevginin ve bilgeliğin timsali olarak görülmüştür. İslam medeniyetinin edebiyat alanındaki birikiminden söz edilirken akla ilk gelen isimlerden biri olan Sâdi, insanlığa Bostan ve Gülistan gibi iki büyük abide eser bırakmıştır. Oxford Üniversitesi Şarkiyat Çalışmaları Fakültesi öğretim üyesi İranlı tarihçi Homa Katouzian bu küçük ama içgörülü eserde Sâdi’yi bütün yönleriyle ele alıyor ve Türkiye’deki okurlar için Sâdi’ye ve çağına yepyeni, capcanlı bir bakış açısı sunuyor.

112,00 ₺ 160,00 ₺

Kutsal Roma İmparatorluğu
İndirim %30

Barbara Stollberg-Rilinger

Kutsal Roma İmparatorluğu

Çevirmen: Mete Tunçay

Kategori: Tarih

Avrupa tarihinin büyük konu başlıklarından biri, Türkiye’de pek de anlaşılmamış olan Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu deneyimidir. Kutsal Roma İmparatorluğu ortaçağı boydan boya aşan, Reformasyon ve Vestfalya Barışından Napoléon Savaşlarına dek uzanan tarihi boyunca vassal Alman devletleri ve şehir devletlerinin gevşek bir birliği olarak varlığını sürdürdü. Hazır bir ordusu, net sınırları ve düzenli vergi politikaları bulunmayan bu sıradışı imparatorluk, elektörler meclisi tarafından seçilen bir lider etrafında, çeşitli Alman gelenekleri sayesinde yaşadı. Konunun yaşayan en önemli uzmanlarının başında gelen Barbara Stollberg-Rilinger bu kitapta kısa bir tarih sunsa da, İmparatorluğun siyasi kültürünü ve son derece dayanıklı kurumlarını maharetle ele alıyor ve İmparatorluğu, Avrupa Birliği gibi modern yapılarla karşılaştırmak yerine, başka hiçbir şeye benzemeyen siyasi bir organizasyon olarak değerlendiriyor. VBKY’nin Türkçeye Prof. Dr. Mete Tunçay’ın çevirisiyle kazandırdığı bu kitap Kutsal Roma İmparatorluğu hakkında Türkçedeki ilk çeviri eser olma özelliğini taşıyor.

113,40 ₺ 162,00 ₺

İbn Tufeyl: Aklın Yaşamı
İndirim %30

Taneli Kukkonen

İbn Tufeyl: Aklın Yaşamı

Çevirmen: Zeliha Yılmazer

Kategori: Tarih

On ikinci yüzyıl İslam dünyasının, modern Batı felsefesini de etkileyen önemli ismi Endülüslü İbn Tufeyl’in hayatını, onun en önemli eseri kabul edilen Hay bin Yakzân üzerinden anlatan bu dikkat çekici biyografi Magrib’in entelektüel hayatına özgün bir bakış sunuyor. İslam fikir tarihi alanının önemli uzmanlarından biri olan Taneli Kukkonen, İbn Tufeyl’in yaşamını ve eserlerini ustalıkla incelerken, onun bir yandan tasavvufi ve siyasi bağlarını, bir yandan da Batı Müslümanlığının akılcılığını göz önüne seriyor. Daniel Dafoe’nun ünlü romanı Robinson Crusoe’ya ve diğer pek çok esere ilham veren Hay bin Yakzân’ın yazarına yakından bakmak isteyen bugünün okuru için İbn Tufeyl: Aklın Yaşamı bilgi dolu bir çalışma...

106,40 ₺ 152,00 ₺

Bir Osmanlı Müftsünün Gözünden Atina Tarihi
İndirim %30

Gülçin Tunalı

Bir Osmanlı Müftsünün Gözünden Atina Tarihi

Kategori: Tarih

VakıfBank Kültür Yayınları medeniyetimizin tozlu raflarda unutulan değerli bir eserini yaklaşık üç yüzyıl sonra okurların ilgisine sunuyor. 1688-1715 tarihleri arasında Atina’da yaşamış bir Osmanlı müftüsü olan Mahmud Efendi tarafından 1730’lu yılların sonunda kaleme alınan ve Atina’nın kadim tarihine dair yazılmış ilk Osmanlıca eser olma özelliğini taşıyan Târih-i Medînetü’l-Hukemâ, tarihçi Gülçin Tunalı’nın Ruhr Üniversitesi’ndeki doktora çalışmasının keşifleri ve yeni bulguları eşliğinde nihayet gün yüzüne çıkıyor. Athena’dan Sokrates’e, Perslerden Spartalılara değin pek çok kişi, konu ve olaya değinen bu kapsamlı eser, on sekizinci yüzyılın başlarındaki Osmanlı entelektüel dünyasına, o dünyanın kaynaklarına ve Müslüman âlimlerle Rum-Ortodoks âlimlerin fikir alışverişlerine, işbirliklerine ve kadim tarihe bakışlarına dair bize hayli ilgi çekici bilgiler sunuyor.

154,00 ₺ 220,00 ₺

Devlet Hava Yolları: Türkiye'de Sivil Havacılığın Doğuşu (1933-1956)
İndirim %30

Abdullah Nergiz

Devlet Hava Yolları: Türkiye'de Sivil Havacılığın Doğuşu (1933-1956)

Kategori: Tarih

Abdullah Nergiz, yurtiçi ve yurtdışındaki arşivlerden, ilgili kurumların evrakından ve kişisel koleksiyonlar dahil olmak üzere literatürdeki her türlü kaynaktan yararlanarak kaleme aldığı bu kitapta, Osmanlı-Türk modernleşmesinin dikkat çekici kurumsallaşma öykülerinden biri olan sivil havacılığın tarihine yakından bakıyor. Türk sivil havacılığının doğuş ve gelişim dönemini, milli kimlik inşası ve milli iktisat politikalarının bir uzantısı olarak ele alıp analiz eden Nergiz, çalışmasında, ilk yerli uçak fabrikası projesinden ilk uçak alımına, ilk havalimanı tesisinden ilk uçuş deneyimine kadar pek çok ilgi çekici konu başlığına yer veriyor. Devlet Hava Yolları: Türkiye’de Sivil Havacılığın Doğuşu (1933-1956) 1930’lardan 1950’lere dek değişen uluslararası siyasi arenada İngiliz, Alman ve Amerikan sanayii ile Türk havacılığı arasındaki ilişkilere de yer vererek okurlarına çok geniş bir perspektif sunuyor.

161,00 ₺ 230,00 ₺

Bir Osmanlı Maarif Nâzırının Portresi: Emrullah Efendi
İndirim %30

E. Vildan Türkan

Bir Osmanlı Maarif Nâzırının Portresi: Emrullah Efendi

Kategori: Tarih

Osmanlı-Türk kültür tarihinin ilgi çekici simalarından olan Emrullah Efendi (1858- 1914), dil ve felsefe konusundaki çalışmaları, İttihatçılığı, gazeteciliği, ansiklopedistliği, yazarlığı ve öğretmenliğiyle incelemeye değer bir hayat hikâyesi sunar. Bir Jön Türk aydını olarak yetişen Emrullah Efendi, adeta ateş denizinde mumdan gemilerin gezdiği zor bir dönemde Maarif Nezaretinin başına geçmiştir. “Tuba Ağacı Nazariyesi” adı altında işlediği fikirleri ölümünden sonra bile önemli tartışmalara konu olurken, nâzırlığı dönemindeki reformlar Cumhuriyetin eğitim politikalarına zemin hazırlamıştır. Fikirleri ve faaliyetleriyle olduğu kadar dalgınlığıyla da tanınan Emrullah Efendi, mizah dergilerinde karikatürlere konu olmuştur. Kendisine atfedilen “Mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim!” sözüyle yâd edilse de, Emrullah Efendi Osmanlı’nın son yıllarının eğitim, siyaset ve kültür hayatına yaptığı katkılarla hatırlanmayı hak etmektedir. E. Vildan Türkan’ın titiz çalışması, Emrullah Efendi ve dönemini bugünün okurları için daha yakından incelemekte ve Türk eğitim tarihine önemli bir not düşmekte.

137,20 ₺ 196,00 ₺

Ekber Şah
İndirim %30

Andre Wink

Ekber Şah

Çevirmen: Uğur Gezen

Kategori: Tarih

Hindistan’ın ortaçağ ve yeniçağ tarihine dair zihin açıcı kitaplarıyla tanınan Wisconsin Üniversitesi öğretim üyesi André Wink, Güney Asya İslam tarihinin en önemli dönemlerinden birine, bölge tarihinin en önemli insanlarından biri olan Ekber Şah (1542-1605) üzerinden bakıyor. Kitap Ekber Şah’ın içine doğduğu dünyayı ustalıkla tasvir edip Babür İmparatorluğunun tarihsel arka planını verdikten sonra Ekber’in çocukluğundan tahta çıkışına, iktidar mücadelelerinden cihan hükümdarlığı iddiasına dek bütünlüklü bir anlatım sunuyor. Wink’in çalışması sadece Ekber Şah’ın yarım yüzyıllık görkemli hükümdarlığını değil, bölgesel gelişmeler ışığında hem Babür İmparatorluğunun altın çağını hem de Hint alt-kıtasının yüzyıllar içindeki tarihsel serüvenini de aydınlatmakta. Literatürdeki en güncel Ekber Şah biyografisi olma özelliğini taşıyan bu çalışma sadece akademik uzmanların değil, dünya tarihine meraklı herkesin kütüphanesinde yer almaya değer bir kaynak…

93,80 ₺ 134,00 ₺

Avrupa Hegemonyasından Önce: 1250-1350 Yılları Arasında Dünya Sistemi
İndirim %30

Janet Abu Lughod

Avrupa Hegemonyasından Önce: 1250-1350 Yılları Arasında Dünya Sistemi

Çevirmen: Cansen Mavituna

Kategori: Tarih

Ünlü Amerikalı tarihçi ve sosyolog Janet Abu-Lughod’un Immanuel Wallerstein’in “Dünya Sistemleri Teorisi”ni yeniden yorumladığı ezber bozan çalışması Avrupa Hegemonyasından Önce: 1250-1350 Arasında Dünya Sistemi, verili kabullerin aksine, modern dünya ekonomisinin kökenlerinin 16. yüzyıla değil, 13. yüzyıla dayandığını öne sürüyor. Avrupa’nın Brugge ve Venedik gibi liman şehirlerinden Horasan ve Moğolistan’a, Hint altkıtası ve Çin’den Bağdat ve Kahire’ye uzanan geniş kapsamlı ticari ve kültürel alışverişe odaklanan Abu-Lughod, bütünleşik bir sistem olarak ‘yüksek ortaçağ’ dünyasını masaya yatırıyor. Küresel ekonominin Avrupa-merkezli tarih yazımını eleştiren Abu-Lughod, Cengiz Han yasalarıyla şekillenen bu dünya sisteminin neden kısa sürede zayıflayıp yerini Avrupa hegemonyasına bıraktığına da yanıtlar arıyor. Avrupa Hegemonyasından Önce: 1250-1350 Yılları Arasında Dünya Sistemi, okurlarını ortaçağ Avrasya’sının birbirine bağlı dehlizlerinde kaybolmadan ustalıkla gezdiren, incelikle örülmüş detaylarla dolu bir çalışma...

238,00 ₺ 340,00 ₺

Bereketli İmparatorluk: Osmanlı Mutfağı Tarihi
İndirim %30

Priscilla Mary Işın

Bereketli İmparatorluk: Osmanlı Mutfağı Tarihi

Çevirmen: Ahmet Fethi Yıldırım

Kategori: Tarih

Türk mutfağı üzerine çalışmalarıyla tanınan araştırmacı Priscilla Mary Işın’ın bu kitabı, Osmanlı İmparatorluğunun uzun tarihi boyunca değişen, gelişen ve kendini sürekli yenilemeyi başaran yemek kültürü üzerinde duruyor. Orta Asya Türkleri, Abbasiler, Selçuklular ve Bizanslılar gibi Osmanlı mutfağının temelini oluşturan değişik yeme-içme geleneklerine genel bir bakışla başlayan kitap, bu zengin mutfak kültürünün etrafını saran adab-ı muaşeret kurallarına, aşçılara, lokantalara, kanunlara ve gıda ticaretine de yer vererek okurlarına panoramik bir bakış kazandırıyor. Arşiv belgelerinden şiirlere dek altı yüzden fazla birincil ve ikincil kaynaktan yararlanan ve yüz yirmi renkli görselle okurlarına canlı bir manzara sunan Bereketli İmparatorluk: Osmanlı Mutfağı Tarihi, bize, Osmanlı mutfak kültürünün, farklı toplumsal kesimlerin birikimini bir araya getirerek sosyal kimliğin inşasına katkı sağladığı mesajını veriyor.

170,80 ₺ 244,00 ₺

Özgürlüğün Tarihi Üzerine İki Deneme
İndirim %30

Lord Acton

Özgürlüğün Tarihi Üzerine İki Deneme

Çevirmen: Ahmet Fethi Yıldırım

Kategori: Tarih

On dokuzuncu yüzyıl İngiliz düşünce tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Lord Acton, engin bilgi birikimiyle özgürlüğün tarihi üzerine eğiliyor. Acton’ın “Antikçağda Özgürlüğün Tarihi” (1877) ve “Hıristiyanlıkta Özgürlüğün Tarihi” (1878) adlı iki denemesi, Avrupa medeniyet tarihinde insan özgürlüğünün ve toplumsal hürriyetin kökenlerini ve gelişim seyrini analiz ediyor. Lord Acton, Solon’un Atina’sından Reformasyon Çağının Avrupa’sına, oradan İngiliz ve Fransız Devrimine uzanan panoramik bakış sunuyor bize. Ahmet Fethi Yıldırım’ın dilimize çevirdiği Özgürlüğün Tarihi Üzerine İki Deneme, Lord Acton’ın zihin açıcı tespitleri ve derinlikli kavrayışıyla, okurların dikkatle okuyacağı bir metin…

63,00 ₺ 90,00 ₺

Yüzyıllık Sorun: Musul Vilayeti
İndirim %30

Davut Hut

Yüzyıllık Sorun: Musul Vilayeti

Kategori: Tarih

Osmanlı İmparatorluğunun tarih sahnesinden çekilmesinin ardından geçen yüz yıllık zaman diliminde Ortadoğu coğrafyasının kaderine yön veren kimi şehirler olmuştur. Etnik, dini, siyasi gerilimleri bünyesinde taşımasıyla bölgesel ve küresel çatışmalara yol açma potansiyeli taşıyan bu şehirler, bir yandan da büyük çeşitlilik arz eden kültürleri, zengin tarihsel birikimleri veya fiziki imkânları dolayısıyla bölgesel barışa giden yolun uğrak noktasıdır. Bu bakımdan Kudüs ve Beyrut gibi şehirlerin yanı sıra, Musul vilayeti de adeta Ortadoğu’nun mikrokozmosu gibidir. Zekeriya Kurşun ve Davut Hut’un konuya dair bilgi birikimleri ve akademik tecrübeleri sonucunda şekillenen bu kapsamlı eser, Musul’un tarihsel arka planından siyasi ve demografik karmaşasına, kültürel iç içeliğinden uluslararası siyasette yüz yıldır çözülemeyen bir düğüm olma vasfına varıncaya dek pek çok önemli konu başlığına yer veriyor. Alanının saygın uluslararası otoritelerinin makaleleriyle uzman Türk akademisyenlerin çalışmalarının bir araya geldiği Yüzyıllık Sorun: Musul Vilayeti (Tarih, Toplum ve Siyaset) uluslararası hukuk, ekonomi-politik, tarih ve aktüel siyaset zaviyesinden Musul vilayeti ve Musul sorununu değerlendiren nitelikli bir çalışma.

252,00 ₺ 360,00 ₺

Osmanlı Vakıf Hukukuna Giriş: Ahkâm-ı Evkāf
İndirim %30

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır

Osmanlı Vakıf Hukukuna Giriş: Ahkâm-ı Evkāf

Kategori: Tarih

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır (1878-1942), Osmanlı’dan Cumhuriyete uzanan döneme yakından tanıklık etmiş, İslam dünyasının modernleşme sürecindeki önemli siyasi, sosyal, iktisadi ve kurumsal tecrübelere şahit olmuş ve söz konusu dönemin deneyimlerini entelektüel düzeyde derin tahlil ve tenkitlere tâbi tutmuş bir Osmanlı âlimidir. Elmalılı’nın geniş ilgi alanı içinde İslam toplumsal düzeninde çok önemli bir yer tutan vakıf müessesesi de bulunmaktadır. Osmanlı Vakıf Hukukuna Giriş: Ahkâm-ı Evkāf adlı bu eser onun 1910-1914 yılları arasında, İstanbul’daki Mekteb-i Mülkiye’de vakıf hukuku üzerine verdiği derslerin kaydını ihtiva etmektedir. Hamdi Çilingir’in yayına hazırladığı ve vakıf hukuku hakkında son derece zengin tahliller içeren bu eser, Elmalılı’nın klasik ve modern vakıf meselelerine yaklaşımını ortaya koymaktadır. Vakıfların birey, toplum ve devlet için faydaları ile ilim ve fikir hayatına katkıları gibi pek çok meseleyi ele alan Ahkâm-ı Evkāf, sadece vakıf hukukuna dair tespitleriyle değil, siyasi, felsefi ve psikolojik tahlilleriyle de geniş bir entelektüel zenginliğe sahiptir.

151,20 ₺ 216,00 ₺

Amerika ve Modern Türkiye'nin Oluşumu
İndirim %30

Ali Erken

Amerika ve Modern Türkiye'nin Oluşumu

Çevirmen: Ebru Kılıç

Kategori: Tarih

Marmara Üniversitesi öğretim üyesi ve 20. yüzyıl tarihçisi Ali Erken’in, alanında yazılmış ilk kitap olma vasfına sahip bu eseri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından hız kazanan modernleşme ve Batılılaşma çabalarında Amerika ile girilen kültürel ve bilimsel ittifakı ele alıyor. Eğitim ve yüksek öğrenimdeki reformlarda yer tutan Amerikan etkisini detaylandıran çalışma, Türk siyasi, edebi, akademik kültürüne damga vuran pek çok isim yetiştirmiş olan Robert Kolej’den ODTÜ’ye, iş idaresi ve işletme eğitiminden Amerikan tipi mühendislik ve tıp fakültelerine varıncaya dek Türkiye’deki zihniyet değişiminin izini sürüyor. Kitap ayrıca Rockefeller ve Ford vakıflarının 1945’ten itibaren Hür Dünyanın parçası olan Türkiye’ye nasıl ve neden büyük miktarlarda bilimsel çalışma fonları verdiğini ve Türkiye’yi Sovyetler Birliği karşısında nasıl daha Batılı kılmaya çalıştığını da inceliyor. Amerika ve Modern Türkiye’nin Oluşumu: Bilim, Kültür ve Siyasi İttifaklar, Türk-Amerikan ilişkileri tarihine ve Batı dünyasının Türk siyasi düşünce kültürü üzerindeki etkisine dair çok önemli ve benzersiz bir eser.

147,00 ₺ 210,00 ₺

Şah Abbas: İran'ı Yeniden Şekillendiren Hükümdar
İndirim %30

Sholeh Quinn

Şah Abbas: İran'ı Yeniden Şekillendiren Hükümdar

Çevirmen: Zeliha Yılmazer

Kategori: Tarih

Safevî İmparatorluğunun altın çağını yaşatan hükümdar Şah Abbas olsa gerek. Büyük dedesi Şah İsmail’in temellerini attığı devleti, erken modern dönemin büyük bir imparatorluğu haline getiren Şah Abbas’ın hayatı, 16 ve 17. yüzyıllar İran tarihinin adeta bir özü gibi. Cihanın Yarısı kabul edilen Isfahan’ın baştan inşası, yeni ve korunaklı bir başkent haline getirilmesi, Şah’ın Noktavî dervişleri ile ilişkisi, On iki İmam Şiiliğinin resmî din haline getirilmesi gibi birçok farklı tema bu küçük cilde ustalıkla sığdırılmış. Erdebil’de bir tarikat şeyhinin soyundan gelen Şah Abbas’ın Isfahan’dan Meşhed’e yalın ayak yürümesi, müneccimbaşısının tavsiyelerine uyması gibi ayrıntılar, onun hayatını renklendiren unsurlar arasında. Batı’da Osmanlı cephesinden, doğuda Özbek cephesine, Babür şahları ile dostluktan, Avrupalı misyonerlerle din tartışmalarına kadar geniş bir yelpazede Şah Abbas’ın sürükleyici hayatını bir solukta okuyacaksınız.

88,20 ₺ 126,00 ₺

Zayıfların İmparatorlukları: Avrupa Yayılmacılığının Gerçek Hikâyesi ve Yeni Dünya Düzeninin Kuruluşu
İndirim %30

J. C. Sharman

Zayıfların İmparatorlukları: Avrupa Yayılmacılığının Gerçek Hikâyesi ve Yeni Dünya Düzeninin Kuruluşu

Çevirmen: Fahrettin Biçici

Kategori: Tarih

Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi J. C. Sharman, Batı hakimiyetinin damga vurduğu modern dünya düzeninin ve küresel sistemin kuruluşuna dair geleneksel tarih anlatısını eleştirel bir gözle ele alıyor ve yeniden yorumluyor. Sharman, iddia edilenin aksine erken modern dönemde Avrupalıların mutlak bir teknolojik ve askeri üstünlüklerinin olmadığını ortaya koyarak, erken modern dönemin Avrupa-dışı büyük imparatorluklarının nihai gerileyişlerinin Avrupa’da ortaya çıkan bir “askeri devrim” tezi ile açıklanamayacağını öne sürüyor. Avrupa’nın küresel yayılımını, yerel güçlerle iş birliği, Amerika kıtasında salgın hastalıklar ve Avrupalıların Asyalı ve Afrikalı büyük güçlerle aralarındaki siyasi ve stratejik farklılıklardan kaynaklanan denizlerdeki üstünlüğü ile açıklıyor. On dokuzuncu ve erken yirminci yüzyıldaki Avrupa hegemonyasının dünya siyasi tarihi açısından geçici ve istisnai bir dönem olduğu ve yirmi birinci yüzyılda Asyalı güçlerin tekrar yükselmesinin belki de eski normlara bir dönüş olarak görülebileceği teklifinde bulunuyor. Zayıfların İmparatorlukları: Avrupa Yayılmacılığının Gerçek Hikâyesi ve Yeni Dünya Düzeninin Kuruluşu sadece uzmanların değil, dünya tarihine meraklı kitapseverlerin de ilgiyle okuyacağı bir eser.

168,00 ₺ 240,00 ₺

III. Abdurrahman: İlk Kurtuba Halifesi
İndirim %30

Maribel Fierro

III. Abdurrahman: İlk Kurtuba Halifesi

Çevirmen: Firdevs Bulut Kartal

Kategori: Tarih

III. Abdurrahman (891-961), en meşhur Endülüs Emevi hükümdarlarındandır. Bu şöhretin sebeplerinden biri de Endülüs’te “halife” unvanını kullanan ilk hükümdar olmasıdır. Abbasi ve Fatımi halifelerinden sonra, bu çağın üçüncü müstakil halifesi olan III. Abdurrahman, parçalanmış Endülüs’te Müslüman isyancılara karşı büyük seferler düzenlemiş, İber yarımadasının kuzeyinde Hıristiyan krallarla ve Akdeniz’i kontrol altına almaya çalışan Fatımilerle aynı anda çatışmıştır. Onun devrinde kurulan Medînetüzzehrâ şehrindeki saray, Endülüs kültürünün mihenk taşlarından ve anıtsal yapılarından biridir. Hükümranlığı sırasında III. Abdurrahman Endülüs’ün tamamını kontrol altına almış, Kurtuba’yı çağının en büyük şehirleriyle rekabet edecek hale getirmiştir. İspanya Ulusal Araştırma Konseyinin Ortadoğu Çalışmalarında kıdemli araştırmacısı Maribel Fierro’nun titizlikle kaleme aldığı ve İngilizcede III. Abdurrahman hakkında yazılmış ilk biyografi kitabı olan bu eser, Türk okuru için de son derece bilgilendirici bir çalışma. III. Abdurrahman: İlk Kurtuba Halifesi, Batı İslam tarihinin bu dönemine giriş yapmak isteyen okurlar için önemli bir eser...

103,60 ₺ 148,00 ₺

E-Posta Adresiniz

Yeni çıkan kitaplar, kampanyalar ve tüm yeniliklerden haberdar edelim.

Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni’ni ve Gizlilik ve Çerez Politikası’nı okudum, anladım ve onaylıyorum.

Lütfen Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni ve Gizlilik ve Çerez Politikası metinlerini onaylayınız!