Yeni Çıkanlar

KATEGORİ


Bir Osmanlı Paşasının Portresi: Hicaz Valisi Ahmed Râtib Paşa (1846-1913)
%30

Mehmet Korkmaz

Bir Osmanlı Paşasının Portresi: Hicaz Valisi Ahmed Râtib Paşa (1846-1913)

Kategori: Tarih

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Osmanlı İmparatorluğunun çalkantılı son asrında, bir devlet adamının portresi… Kaptan-ı Derya Mahmud Paşa’nın oğlu olan Ahmed Râtib, Bahriye Mektebi’ndeki başarısıyla babasının izinden gitti. II. Abdülhamid’in tahta çıkışıyla sarayın bendegân zümresine dâhil oldu. Padişahın güvenini kazanarak çok kısa süreliğine de olsa önce bahriye nazırı ardından Osmanlı’nın stratejik vilayetlerinden Hicaz’a vali olarak atandı. 15 yıl gibi uzun bir süre görev yaptığı vilayette Mekke emirleri, bedevi şeyhleri ve merkezî hükümetle kurduğu karmaşık ilişkiler, Paşa’yı hem güçlü bir idareci hem de kimi eleştirilerin odağı hâline getirdi. Müşir Ahmed Râtib Paşa’nın hayat hikâyesini merkeze alan bu eser, aynı zamanda geç dönem Osmanlı bürokrasisinin, merkez-taşra ilişkilerinin, hilafet siyasetiyle şekillenen Hicaz idaresinin ve bu dönemin dış politika gerilimlerinin bir panoraması. İngiliz nüfuzu karşısında Mekke emirleriyle kurulan kırılgan ittifaklar, hac organizasyonları, demiryolu projeleri, telgraf hattı tartışmaları ve İttihad-ı İslâm siyasetinin Hicaz’daki yansımaları, Paşa’nın görev süresinde İmparatorluğun karşılaştığı yapısal sorunların izdüşümleri olarak bu anlatıda yerini buluyor. Bir Osmanlı Paşasının Portresi: Hicaz Valisi Ahmed Râtib Paşa (1846-1913), titizlikle derlenmiş arşiv belgeleri, hatırat türü eserler ve dönemin basın kaynakları ile örülen bir biyografi, sadece bir valinin değil, bir devrin hikâyesi…

245,00 ₺ 350,00 ₺

Valilik Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Vilayet İdaresi
%30

Mehmet Güneş

Valilik Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Vilayet İdaresi

Kategori: Tarih

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Devletler, merkezî yönetimle etkin kontrol sağlayamadıkları topraklarda hiyerarşik alt birimler oluşturmuşlardır. Bu örgütlenme, zaman ve coğrafyaya göre farklılık göstermiştir. Üniter devletlerde merkezin taşra üzerindeki kontrolü esasken, federasyonlarda yerel yönetimlere geniş yetkiler tanınmıştır. Benzer şekilde, Osmanlı Devleti de genişleyen topraklarını yönetmek için merkez-taşra ilişkilerini düzenlemiş ve önceki devletlerin sistemlerinden yararlanarak idari, iktisadi ve askerî kurumlar tesis etmiştir. Sosyal ve ekonomik şartların el verdiği ölçüde merkezden yönetim anlayışını ülkede hâkim kılmaya çalışan klasik Osmanlı taşra idaresinde, merkezin gücünü merkez dışında temsil edecek beylerbeylik/eyalet adlı birimler teşkil edilip başlarına yüksek rütbeli beylerbeyi/valiler tayin edilmiş, bunlar da idari, askerî ve hukuki fonksiyonlara sahip daha küçük alt birimlere ayrılmıştır. Tanzimat dönemine kadar geleneksel yapısını büyük ölçüde koruyan bu taşra birimleri, Osmanlı’nın yenileşme hareketleri kapsamında revizyona tabi tutulmuş, önce 1840’ta ve ardından 1842’de yapılan idari düzenlemelerle modern bir yapılanma sürecine girmiştir. Nihayet, 1864 yılından itibaren yayımlanan kanunlarla birlikte üniter devletin merkezden yönetim ve denetim telakkisiyle hayata geçirilen ve vilayet, sancak, kaza, nahiye ve köy/mahalle birimlerinden oluşan yönetim sistemi, gelişerek Türkiye Cumhuriyeti’nin taşra yönetiminin esasını oluşturmuştur. Osmanlı’nın merkeziyetçi yönetim anlayışını devam ettiren taşra idaresinin Cumhuriyet’e uzanan serüvenini mevzuat ve uygulamalar üzerinden ele alan bu kitap, günümüzün il yönetimini bütün organlarıyla birlikte öğrenmek isteyenlerin istifade edebileceği kapsamlı bir çalışmadır.

385,00 ₺ 550,00 ₺

Sêhi Bey Tezkiresi
%30

Sêhi Bey

Sêhi Bey Tezkiresi

Çevirmen: Mustafa İsen

Kategori: Klasik

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> İslam medeniyetinin dünya uygarlığına en önemli katkılarından biri biyografi alanına gösterdiği ilgidir. Bunun neticesi olarak 8. yüzyıldan itibaren çok sayıda farklı meslek mensubu için biyografik eserler kaleme alındı. Önce Arapça olarak yazılan bu eserler, sonra Farsça, 15. yüzyıldan itibaren de Türkçe olarak tanzim edilmeye başlamıştır. Önemli bölümü şairlerin hayat ve eser bilgilerine tahsis edilip tezkire olarak anılan bu eserlerin Batı Türkçesindeki ilk örneği, elinizdeki Sehî Bey Tezkiresi’dir (y. 1538). Osmanlı kültür tarihinde yetişen şair/yazarların hayatları ve eserleriyle ilgili bilgi sahibi olmanın mümkün hale geldiği, adeta ustadan çırağa geçen bir zanaat gibi gelişen bu geleneğin başlatıcısı Sehî Bey’dir. Edebî birikimin ustalarını bir araya getirme ihtiyacını fark eden Sehî Bey, bu eseri ile Osmanlı edebiyatında tezkire türünü başlatmış, hemen ardından yazılan benzer örneklerle tezkire yazımı hiç kopmadan yirminci yüzyıla kadar devam etmiştir. Elinizdeki çalışmada Anadolu sahasında yetişmiş 240 şair/yazar hakkında bilgiler bulunmakta ve şair/yazarların eserlerinden örnekler ortaya konulmaktadır. Sehî Bey Tezkiresi, özellikle yazarıyla çağdaş olan şairler hakkında verdiği bilgiler bakımından edebiyat tarihimizin önemli bir kaynağı olarak kullanılagelmiştir. Dil içi çeviri yoluyla günümüz okuyucusuna sunulan ve bu güncellemeye uygun olarak Erken Dönem Osmanlı Şairleri ismi ile elinize ulaşan Sehî Bey Tezkiresi’nin, alan meraklılarına katkı sağlayacağını düşünüyoruz.

259,00 ₺ 370,00 ₺

Maişet
%30

Ahmet Rasim

Maişet

Kategori: Edebiyat

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> “O zamanlarda kitap elinden düştü. Kütüphanesi bir arsa-i tenhai gibi kalarak dört ay evvel okumakta olduğu Muse’nin mecmua-i eş’ârı güya natıka-i hâlî [boş konuşma] imiş gibi açık, perişan bir surette yuvarlanmış, Hugo ihtiyar çehresi ile yüzükoyun kapanmış, hokkasında mürekkebi kalmamış, kalemi paslanmış bir hâlde odada mahpus kaldı.” Ahmet Rasim’in kaleminden çıkan bu dört anlatı — Maişet, Sabiha, Asabî Kız ve Derd-i Dil — geç Osmanlı İstanbul’unun gündelik hayatını, insan ilişkilerini ve değişen toplum yapısını büyük bir gözlem gücüyle yansıtıyor. Kimi zaman Boğaziçi’nde bir yalıda, kimi zaman sokakta bir kadınla, kimi zaman da içe dönük bir karakterin sessiz düşüncelerinde dolaşan bu metinler, hem dönemin ruhunu hem de bireylerin dünyasını yakından tanımamıza olanak sağlıyor. Yarım kalmış romanlar, kısa hikâyeler ve gerçek hayat sahneleriyle şekillenen bu derleme; İstanbul’u, aşkı, kadınları ve toplumsal dönüşümü anlatırken yer yer dokunaklı bazen de düşündürücü bir okuma deneyimi sunuyor. VakıfBank Kültür Yayınları’ndan çıkan bu kitap, Ahmet Rasim’in edebiyatına nüfuz etmek, onu döneminin içinde anlamlandırmak ve geç Osmanlı döneminin edebî panoramasına yakından bakmak isteyen okurlarını bekliyor.

203,00 ₺ 290,00 ₺

Para Pul Oldu
%30

Ali Akyıldız

Para Pul Oldu

Kategori: Tarih

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Osmanlı modernleşmesinin yapısal unsurlarından biri de kâğıt paranın toplum ve devlet hayatına girmesidir. Büyük askerî mağlubiyetlerin sıklaştığı ve siyasi problemlerin üst üste yığıldığı bir çağda, devlet artan giderlerini yeni bir finansal araçla karşılamaya çalıştı: kaime, yani kâğıt para. İlk uygulamalarda %12,5 gibi yüksek bir faizle basılan kaimenin zamanla faiz oranı giderek düştü ve karşılıksız kaimelerin piyasaya sürülmesiyle paranın pul olması kaçınılmaz bir hâle geldi. Kâğıt para geçici bir icat olarak kalmadı, modernleşme asrından Cumhuriyet Türkiyesi’ne dek gelişti, değişti. Devlet istediği kadar “kaime eşittir altın” formülünü ileri sürsün, piyasa kendi şartlarını kendi tayin etti; zira, halk, para deyince “şıkırtısı işitilen bir maden parçasını” anladığı için kâğıt paranın değeri kolayca sorgulanıyor, güvenilmez bir kâğıt parçası olarak kalıyordu. Osmanlı modernleşmesinin birçok veçhesini aydınlatan kitapların yazarı Prof. Dr. Ali Akyıldız’ın Para Pul Oldu, Osmanlı’da Kâğıt Para, Maliye ve Toplum adlı eseri, en uzun yüzyılda devletin ihtiyaçlarını karşılamak üzere çıkardığı kâğıt paranın tarihini incelerken, toplumun kâğıt para ile kurduğu ilişkiyi, ona karşı gösterdiği güvensizliği ve kâğıt paranın devlet için yarattığı sorunları derinlemesine bir arşiv çalışmasının ürünü olarak sunuyor. Devlet Arşivleri ve özel koleksiyonlardan titizlikle toplanmış, çoğu ilk defa gün yüzüne çıkan Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi kâğıt para görsellerinin eşlik ettiği bu kitap Osmanlı tecrübesinde kâğıt paranın sadece bir para politikası enstrümanı değil, aynı zamanda Osmanlı’nın kriz yönetiminde başvurduğu stratejik bir araç olduğunu da ortaya koyuyor; Tanzimat reformlarından Kırım Savaşı’na, 93 Harbi’ne ve Birinci Dünya Savaşı’na kadar yaşanan değişimlerin ve krizlerin tarihini kâğıt para penceresinden okumayı vadediyor. Seri numarasız kaimelerin devletin gizli para basmasına imkân sağlama, Galata bankerlerinin spekülasyonlarla güç kazanma ve Avrupa sermayesinin doğrudan müdahil olduğu yeni bir finansal düzenin ortaya çıkma süreçlerini titizlikle ele alan bu kitap, kalpazanlık, enflasyon ve vergilendirme gibi birçok bağlamda kâğıt paranın hikâyesini renkli ve akıcı bir anlatımla okura sunuyor. İktisat tarihi, maliye politikası, Osmanlı modernleşmesi ve Türkiye’nin sosyoekonomik dönüşümleriyle ilgilenen tarihçiler, araştırmacılar ve meraklı okurlar için vazgeçilmez bir kaynak.

875,00 ₺ 1.250,00 ₺

Azerbaycan Şairi Nizamî
%30

Mehmed Emin Resulzade

Azerbaycan Şairi Nizamî

Çevirmen: Mehdi Genceli

Kategori: Edebiyat

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Nizâmî; ilinin, soyunun ve içinde yetiştiği kültür muhitinin öz evladıdır. “Yunanlılar dünyaya Homeros’u, İranlılar Firdevsî’yi, İtalyalılar Virgil’i vermişlerse biz de Nizâmî’yi vermişiz.” diye övünen Azerbaycan Türkleri haklıdır. Evet, medeniyet tarihinde kendine çok şerefli yer kazandıran bu eşsiz evladına Azerbaycan bütün varlığıyla minnettardır. Bunun gibi eserlerinde bunca idealleştirilen Türklük de şüphesiz Türk Nizâmî’nin büyük adıyla övünür; onun yüksek ruhunu rahmet ve şükranla anar! Klasik Türk-İslam şiirinin hem şekil hem de mana yönünden en başarılı şairlerinden kabul edilen Nizâmî-i Gencevî, kendisinden sonra yüzyıllarca süren bir etki yaratmıştır. Bu etkinin kaynağı, şairin kuvvetli lirizmi ve benzersiz söz ustalığına ilaveten sosyal konulara da kayıtsız kalmayarak topluma eserleriyle daha iyiye doğru yön gösterebilme kabiliyetidir. Dolayısıyla bu çok yönlü şair ve mütefekkiri her açıdan ele alabilmek meşakkatli ve oldukça fazla emek isteyen bir iştir. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucularından ve Türk fikir hayatının kıymetli aydınlarından Mehmed Emin Resûlzâde, ilk kez 1941 yılında yayımlanan Azerbaycan Şairi Nizâmî adlı eserinde bu büyük şairi; hayatı, eserleri, milliyeti, sanat prensipleri, fikrî kaynakları ve düşünce yapısıyla bir bütün olarak okuyucuya sunmuştur. Eserde, Nizâmî’nin yetiştiği coğrafya ve içinde bulunduğu muhitin İslam dünyasındaki önemi ve tarihi hakkında bilgi verilerek özellikle Türkçe-Farsça bağlamında şiir dili tartışmalarına da değiniliyor. Türk dünyasının hazinelerinden birinin kilidini açan bu eser, uzun bir süre sonra VakıfBank Kültür Yayınları aracılığıyla okuyucuyla yeniden buluşuyor.

336,00 ₺ 480,00 ₺

Dört Başkent Medeniyetin Kurucu Şehirlerine Seyahat: İstanbul, Kahire, Tebriz, Herat
%30

Emir Hüseyin Ebîverdî

Dört Başkent Medeniyetin Kurucu Şehirlerine Seyahat: İstanbul, Kahire, Tebriz, Herat

Çevirmen: Turgay Şafak

Kategori: Klasik

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> İstanbul genişlik bakımından dünya kadardır. Mümin ve kâfir orada emniyettedir. Göğün topları burcunu dövse onun üzerinden bir zerre toprak bile düşmez yere. Üç tarafı denizlerle çevrilidir, âlem iyisine de kötüsüne de hayrandır. Orada pek muazzam bir cami vardır, onun önünde durduğunda gökyüzünü göremezsin. Caminin adı Ayasofya’dır; gökyüzünden daha yücedir, tastamamdır. Manzum seyahatnamelerin en eskilerinden birisi, Feyzî mahlasını kullanan Emir Hüseyin Ebîverdî’nin Dört Başkent (Çâr Taht) adlı seyahatnamesidir. Ebîverdî; Osmanlı padişahı II. Bayezid’den Akkoyunlu hükümdarı Yâkub Bey’e, Şeybânî Han’dan Şah İsmail’e değin devrinin önemli hükümdarları ile görüşmüş; Molla Câmî’den Ali Şîr Nevâî’ye kadar döneminin önemli isimleri ile irtibat kurmuş, bu mühim isimlerin çevresinde yer almış bir şairdir. Ebîverdî, Dört Başkent (Çâr Taht) adını verdiği eserinin her bir bölümünde bir başkente yaptığı yolculuğu ve o ülkenin padişahıyla yaptığı görüşmeyi anlatmıştır. Şairin, 15. asrın sonlarında Memâlik-i Rum (Osmanlı Devleti) ve payitahtı İstanbul’dan Memâlik-i Arab (Memlükler) ve payitahtı Kahire’ye, Memâlik-i Azerbaycan (Akkoyunlular) ve payitahtı Tebriz’den Memâlik-i Horasan (Timurlular) ve payitahtı Herat’a yaptığı seyahatleri keyifle okuyacaksınız.

175,00 ₺ 250,00 ₺

Rus Geceleri
%30

Vladimir Odoyevski

Rus Geceleri

Çevirmen: Nebi Mehdiyev

Kategori: Edebiyat

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Felsefi ve edebî diyaloglar ile kısa hikâyelerin benzersiz bir yapı içinde çerçevelendiği Rus Geceleri, modern edebiyatın ve Rus romantizminin erken örnekleri arasında biraz kıyıda kalmış olsa da Dostoyevski’nin, Gogol’un ve Tolstoy’un inşa ettiği büyük Rus romanının habercisidir. Felsefe, estetik, müzik, tarih, bilim ve din gibi çeşitli alanları kat eden Odoyevski, dört arkadaşın geceleri bir araya gelerek yaşam ve ölüm, eski ve yeni, basitlik ve karmaşıklık, Doğu ve Batı gibi temel dikotomiler ekseninde hayatın anlamına dair yaptığı tartışmalar üzerinden aslında kendi döneminin sosyal ve kültürel meseleleri ile birlikte insanlığın büyük sorularının da peşine düşer. Hem Alman romantiklerinin hem de Rus halk anlatılarının izlerini görmenin mümkün olduğu bu “tuhaf” roman, iç içe geçmiş hikâyelerle ütopyadan umutsuzluğa, bireysel yalnızlıktan toplumsal çıkmazlara uzanan sembolik ve felsefi bir manzara sunar. Rus düşünce ve edebiyat tarihinin en ilgi çekici isimlerinden Odoyevski’nin Rus Geceleri, hem dönemin düşünsel atmosferini hem de Rus edebiyatındaki erken modernizmin ipuçlarını görmek isteyenler için ıskalanmaması gereken bir eser.

245,00 ₺ 350,00 ₺

Müzik Defteri (Sayı 3)
%30

Müzik Defteri (Sayı 3)

Kategori: Sanat

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Uğur Ekren Editörün Sunuşu Hale Tetik Wagner ve Schopenhauer’de Aşk ve Kadınlar Öykü Yanık Richard Wagner’in Müziğindeki Leitmotiv Kavramı Üzerine Uğur Ekren Edebiyatta Richard Wagner: Èmile Zola, Marcel Proust ve Thomas Mann Nesrin Akan Nietzsche’de Wagner Etkisine Bir Bakış Namık Sinan Turan Wagner’de Aşkın İmkânsız Hâli “Tristan ve Isolde” Hale Tetik- Cemre Kamacıoğlu Wagner’in Hayatı ve Eserleri Üzerine Sedat Sonat Wagner Etkisi: Genel Bir Tablo Taslağı Öykü Kılıç Wagner Kaynakçası

168,00 ₺ 240,00 ₺

Gürcistan İmparatorluklar Arasında Bir Tarih
%30

Kaha Şengelia

Gürcistan İmparatorluklar Arasında Bir Tarih

Çevirmen: Harun Çimke

Kategori: Tarih

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Tarih boyunca Gürcistan, Kafkasya’nın büyülü coğrafyasında köklü bir kültür ve medeniyetin beşiği oldu. Gürcistan: İmparatorluklar Arasında Bir Tarih okuyucuyu bu toprakların binlerce yıl süren tarihine, uzun bir yolculuğa çıkarıyor… Taş Devri’nden günümüz modern Gürcistan’ına kadar uzanan bu eser, sadece tarihî bir anlatı değil, aynı zamanda Gürcü kültürünün, siyasî ve toplumsal yapısının, halkının, âdetlerinin ve dinî anlayışının derinlemesine bir incelemesidir. Antik Kolhis ve Kartli krallıklarından ortaçağlarda Gürcü feodal monarşisinin yükselişine, doğu ve batı olarak doğal sınırlarla bölünmüş, farklı etnik, dinî, sosyoekonomik yapıları bir çatı altında tutmaya çalışan hanedanların var olma çabalarına, Moğol ve Timur istilalarının kanlı ve karanlık günlerinden ilk birleşik Gürcü krallığına uzanan bir tarih… 16. yüzyıldan itibaren, Osmanlı, Safevî ve Rus imparatorlularının Kafkaslardaki çatışma sahası hâline gelen Gürcistan, dilini, kilisesini ve kültürünü müstakil tutmayı başarmış, iç bölünmeler ve dış müdahalelerin zorluklarını her dönem yaşamıştı. Harita ve renkli görsellerle desteklenin bu eser Gürcistan tarihinin önemli safhalarından Didgori, Krtsanisi savaşlarını, Kral Tamar idaresinde yaşanan “altın çağdan” 18. yüzyıl sonundan itibaren ülkenin Rus tahakkümü altına girmesini akıcı bir şekilde aktarıyor. Tüm bu dönemler boyunca sadece tarihsel olaylar değil, aynı zamanda Gürcü edebiyatının, sanatının, mimarisinin ve tarihyazımının zengin mirası ve önde gelen şahsiyetleri de okura sunuluyor. Roma, Bizans, Moğol, Osmanlı, Safevî ve Rusya gibi büyük güçlerle şekillenmiş, kültürel zenginlikleri ve tarihî dayanıklılığıyla dikkat çeken Gürcistan’ın hikâyesi, tarihçiler, akademisyenler ve Kafkasya’nın kadim halklarına ilgi duyan herkes için vazgeçilmez bir kaynak olacak.

385,00 ₺ 550,00 ₺

Yeni Hayat
%30

Füruğ Ferruhzad

Yeni Hayat

Çevirmen: Melikhan Kirazoğlu

Kategori: Edebiyat

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> “güneş ölmüştü ve kimse bilmiyordu o mahzun güvercinin kalplerden kaçan güvercinin adının iman olduğunu” On üç asırlık Fars edebiyatında kendine özgü bir yer edinen Füruğ Ferruhzad, geleneksel şiir anlayışına bağlı kalmakla birlikte, içerik ve biçim açısından yenilikçi bir yaklaşım sergileyerek bu gelenekten ayrılmıştır da... Klasik Fars şiirindeki aşk, onun dizelerinde farklı bir hafiflikle ve modern bir bakış açısıyla kendini gösterir. Şiirlerinde modernitenin narin ama sorgulayıcı sesi yankılanırken, fanilik, ümitsizlik ve yalnızlık gibi temalar durağan bir çerçevede kalmaz; aksine, sürekli değişen ve yeni anlamlara açılan bir hayat anlayışına dönüşür. Ferruhzad’ın sağlığında yayımlanan son şiir kitabı Yeni Hayat, onun bu dönüşümcü yaklaşımını en iyi yansıtan eserlerden biridir. Bu çeviri, modern İran tarihini hem kendi yaşamından hem de bir çocuğun gözünden okuyan, aşkı ve çıkmazları samimi ve sade bir dille anlatan bu büyük şairin başyapıtını, Türkçede yeniden diriltme girişimidir.

150,50 ₺ 215,00 ₺

Hinduizm’e Giriş
%30

Klaus K. Klostermaier

Hinduizm’e Giriş

Çevirmen: Bilal Baş

Kategori: İnsan ve Toplum

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Hinduizm, dünya üzerindeki en eski ve en köklü dinî geleneklerden biridir. Farklı inanç ve düşünce sistemlerinin iç içe geçtiği bu çok katmanlı yapı, zaman içinde dönüşerek ve gelişerek günümüze ulaşmıştır. Ancak bu köklü geleneği anlamak, Batılı din algılarının ötesine geçmeyi ve Hinduizm’in kendine özgü kavramsal dünyasına nüfuz etmeyi gerektiriyor. Klostermaier’in Hinduizm’e Giriş kitabı, bu geleneğe dair temel bilgileri anlaşılır ve sistematik bir çerçevede sunuyor ve kutsal metinlerden, ritüel ve ibadet pratiklerine, kast sisteminin tarihsel kökenlerinden Hinduizm’in modern dünyayla ilişkisine kadar geniş bir yelpazede konuları ele alıyor. Kitap ayrıca, Hinduizm’in Batı düşüncesiyle temaslarını ve modern dünyadaki dönüşümünü de inceliyor. VakıfBank Kültür Yayınları olarak okuyucuyla buluşturduğumuz bu eser, hem akademisyenler hem de konuya ilgi duyan genel okuyucu için kapsamlı bir giriş.

238,00 ₺ 340,00 ₺

Osmanlı İstanbulu'nda Eşitsizlik
%30

M. Bedrettin Toprak

Osmanlı İstanbulu'nda Eşitsizlik

Kategori: İktisat

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Dünya ekonomilerinde yaşanan bölüşüm sorunu, eşitsizlikler üzerine yapılan çalışmaların hem sayısını hem de önemini artırmaktadır. İktisadi olarak neden dünyanın bazı bölgelerinin diğerlerinden daha iyi durumda olduğu sorusu, ilgili toplumların ekonomik yapılarını uzun dönemli incelemeyi gerektirir. Dünyada son birkaç on yılda gelişen iktisadi analizin merkezine doğru kayan bu araştırma sahası içinde Osmanlı dönemi üzerine yapılan çalışmalardaki eksiklik de göze çarpar. Elinizdeki eser bu eksikliği giderme motivasyonuyla kaleme alındı. Avrupa’da Sanayi Devrimi süreci yaşanırken Osmanlılar tarafında bu büyük dönüşümün dinamikleri ne durumdaydı? Yollar ayrılırken ortaya çıkan tablo belirli kurumsal/yapısal kökenler mi barındırıyordu yoksa Kuznets’in eşitsizlikler tezi mi etkiliydi? Bu büyük sorulara mütevazı fakat somut katkılar sunmayı amaçlayan uzun soluklu bir araştırmanın ürünü olan kitap, 18. yüzyıl Osmanlı İstanbulu’nda nüfusun karakteristiklerini, servetin yapısı ve bölüşümünü, servet eşitsizliğinin boyutlarını ampirik olarak ortaya koyuyor. Dönemin İstanbulu hangi sosyoekonomik gruplar ayrımında incelenebilir? Cinsiyet, din, unvan ve meslek gruplarına ilişkin servet yapıları nasıldı? Servet hangi kompozisyonlarda tutuluyordu? Miras hukuku serveti nasıl ve ne yönde dağıtıyordu? Tüm bunlar servet eşitsizliğini nasıl etkiliyordu? Bu soruların yanıtlarını Kadı Sicilleri içerisinde yer alan tereke defterlerinden oluşturulan veri seti yardımıyla analiz eden kitap, dönemin İstanbulu için pazar mekanizmasının eşitsizlikleri nasıl sınırladığını göstermeyi deniyor.

224,00 ₺ 320,00 ₺

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması TSRS Uygulama Rehberi
%30

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması TSRS Uygulama Rehberi

Kategori: İktisat

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Günümüzde sürdürülebilirlik, şirketlerin ve kurumların gündeminde önemli bir yer tutmakta, ekonomik başarıyla çevresel ve sosyal sorumluluğun birleştiği noktayı ifade etmektedir. Bu kitap, Türkiye’de ilk defa sürdürülebilirlik raporlama sürecini baştan sona tüm yönleriyle kapsayan ve uygulama örnekleriyle zenginleştirilmiş kapsamlı bir rehber niteliği taşımaktadır. 2024 yılından itibaren zorunlu hale gelen sürdürülebilirlik raporlaması çerçevesinde şirketlere ve kurumlara ihtiyaç duydukları bilgileri net, anlaşılır ve uygulanabilir bir formatta sunmaktadır. Kitap; sürdürülebilirlikle ilgili temel kavramlardan uluslararası raporlama standartları olan IFRS S1 ve S2’ye, emisyon yönetiminden kurumsal yönetişim ilkelerine kadar geniş bir içerik yelpazesine sahiptir. Kurumların sürdürülebilirlik raporlarını doğru, etkin ve şeffaf bir biçimde hazırlayabilmesi için gerekli teorik altyapının yanı sıra, Türkiye’den ve dünyadan örnek olaylar ve vaka analizleriyle içeriği somutlaştırmaktadır. Sakarya Üniversitesi ve VakıfBank iş birliği ile hazırlanan bu eser, akademisyenler, sürdürülebilirlik uzmanları, sektör çalışanları, şirket yöneticileri ve öğrenciler başta olmak üzere sürdürülebilirlik konusunda bilgi sahibi olmak ve uygulamalı çözümler üretmek isteyen herkes için değerli bir başvuru kaynağı olacaktır. Gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya inşa etme yolunda atılan bu önemli adıma katkıda bulunmak isteyen herkes için faydalı ve yol gösterici olacaktır.

392,00 ₺ 560,00 ₺

İstanbul'dan Londra'ya Şileple Bir Yolculuk
%30

Faik Sabri Duran

İstanbul'dan Londra'ya Şileple Bir Yolculuk

Kategori: Edebiyat

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Çarkçıbaşı tam bir Felemenkli tipi... Başında bir kalpağı ve bol şalvarı ile ayaklarında tahta ayakkabıları eksik... Mavi gözlü, şişman bir adam... Ağzına piposunu alınca tip daha tamamlanıyor. Kendine mahsus garip bir İngilizceyle bana Türklerden bahsediyor. “Balkanlılar içinde en çok Türkleri severim” diyor ve on yaşındaki çocuğunun Türkleri nasıl tasavvur ettiğini birçok jestler yaparak anlatıyor. Bu jestlere nazaran çocuğun hayalinde doğan Türk tasviri palabıyıklı, şalvarlı ve yatağanlı bir yeniçeri ağası olsa gerek. İstanbul’un hareketli limanından Londra’nın sisli kıyılarına uzanan sıra dışı bir yolculuk... Jules Verne ve Camille Flammarion gibi isimlerden etkilenerek coğrafyaya ve yazmaya ilgi duyan, bu ilgisini Sorbon Üniversitesi’nde coğrafya eğitimiyle pekiştiren Faik Sabri, Prof. Erich Obst ile İstanbul Üniversitesi’nde Coğrafya Enstitüsü’nü kurarak akademik alanda da öncü bir figür olarak karşımıza çıkar. Faik Sabri, “Telamon” adlı bir şileple çıktığı bu macerada, sadece bir coğrafyacı değil, aynı zamanda bir yazar ve düşünür olarak da yansıyor satırlara. İzmir’in canlı sokaklarından Pire’nin antik limanına, Amsterdam’ın kanallarından Londra’nın tarihi dokusuna uzanan bu rota, yazarın zengin deneyimleri ve derin gözlemleriyle hayat buluyor. Kitap, sadece coğrafi bir rotanın izinden gitmiyor, aynı zamanda farklı kültürlerin, insanların ve yaşam tarzlarının da kültürel haritasını çıkarıyor. VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle yayınlanan bu kitap, bir dönemin Avrupa’sına açılan bir pencere olmasının yanı sıra aynı zamanda bir yazarın iç dünyasına yapılan yolculuğu da gözler önüne seriyor.

238,00 ₺ 340,00 ₺

Voleybol Güncesi Vazgeçmek Yok!
%30

Elif Engür

Voleybol Güncesi Vazgeçmek Yok!

Kategori: Çocuk

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Voleybol diğer tüm takım sporlarından farklıdır. Voleybolda birbirinizle iletişim hâlinde olmanız gerekir. Diğer oyunlarda olduğu gibi topu alıp tek başınıza ilerleyemezsiniz. Topa iki kez vuramazsınız, bir kere dokunup arkadaşınıza vermek zorundasınız. Yani voleybolda bencilliğe yer yoktur. VakıfBank Voleybol Okulu’nda yaşanan hayali maceralarla dolu serinin ilk kitabı takım olmak, kazanmak ve kaybetmek hakkında düşünmenizi sağlayacak.

168,00 ₺ 240,00 ₺

Divan: Bektaşî Edebiyatının Son Klasiği
%30

Gurbi

Divan: Bektaşî Edebiyatının Son Klasiği

Çevirmen: H. Dursun Gümüşoğlu & Erdoğan Ağırdemir

Kategori: Klasik

<strong>Arka Kapak Yazısı:</strong> Diler isen ki hidâyet bulasın Hakk Te‘alâ’dan ‘inâyet bulasın Terk it a‘dâyı bidâyet bulasın Rabbün özinde nihâyet bulasın Gam degüldür gide dünyâ kala dîn Gam oldur kim kala dünyâ gide dîn Gurbî, 18. yüzyıl Osmanlı edebiyatı ve tasavvuf düşüncesinin önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen, hem şiirleri hem de tasavvufi görüşleriyle döneminin entelektüel ve manevi atmosferine derinlemesine nüfuz eden bir şair ve mutasavvıftır. Sırbistan’ın kadim şehri Yenipazar’da (Novi Pazar) doğan bu gönül eri, ömrünün yetmiş beş yılını Anadolu, Rumeli, Edirne ve Bosna’nın manevi ikliminde geçirdi. Kendini daima gurbette hisseden şair, bu hüznü “Gurbî” mahlasıyla ölümsüzleştirdi. Seyyid Ali Sultan Dergâhı’nda Muhammed Musli Baba’dan nasip alarak Bektaşîliğe intisap etti ve bu yolun önemli bir temsilcisi oldu. 1722’de Bosna’da kaleme aldığı Dîvân’ı; Hz. Muhammed’e, Ehl-i Beyt’e, dört halifeye, Hacı Bektaş-ı Veli’ye ve özellikle Hz. Ali’ye duyduğu derin muhabbeti etkileyici bir üslupla yansıtır. Onun şiirleri, tasavvufun incelikleriyle örülü, felsefi bir derinlik taşır. Bu kitap, edebiyat ve tasavvuf meraklıları için vazgeçilmez bir kaynak...

364,00 ₺ 520,00 ₺

E-Posta Adresiniz

Yeni çıkan kitaplar, kampanyalar ve tüm yeniliklerden haberdar edelim.

Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni’ni ve Gizlilik ve Çerez Politikası’nı okudum, anladım ve onaylıyorum.

Lütfen Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni ve Gizlilik ve Çerez Politikası metinlerini onaylayınız!