Yazanların Okuma Kültürü

Kimi Okudular Nasıl Yazdılar?

"Yazanların Okuma Kültürü" kitabı, Türk edebiyatının önemli yazarlarının kimleri okuduğunu ve kimlerden etkilendiğini derinlemesine inceliyor. Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay gibi büyük isimlerin okuma alışkanlıkları, yazarların entelektüel dünyalarını keşfetmek isteyenler için eşsiz bir kaynak sunuyor.
 

Yazarların kimleri okuyup nasıl yazdıklarını, kimlerden etkilendiklerini hep merak etmişimdir. Hep ‘ikiye böldüm’ biyografilerini, sevdiğim yazarları araştırırken: 1) Nerede doğup yaşadılar, ne işle geçindiler, başlarına neler geldi? 2) Kimleri okuyup beğendiler, kimlerden etkilendiler? Birinci soruyla nasıl bir insan, ikinci soruyla ‘nasıl bir okur’ olduklarını anlamaya çalıştım. Basit ve geçici olanla derin ve kalıcı olanı ayırma, entelektüel biyografiden ‘gündeliği’ ayıklama arzusu. Bu merak beni onların ‘öteki yazarlar hakkında’ söylediklerine, yazdıklarına götürdü sık sık. Düşünce dünyalarının ‘atlasını’ çıkartmak, öteki yazarların bu haritadaki koordinatlarını saptamak… Zeytinburnu Belediyesi’nin düzenlediği Kemal Tahir Sempozyumu’nda (2018) hayranı olduğum romancının ‘bir okur olarak portresini’ çıkartma çabamın altında da bu yatıyordu biraz.

Yalnız olmadığıma sevindim. VakıfBank Kültür Yayınları’ndan çıkan, editörlüğünü Mehlika Karagözoğlu Aslıyüksek’in üstlendiği ‘Yazanların Okuma Kültürü’ on bir yazarın (Halikarnas Balıkçısı, Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Melih Cevdet Anday, Behçet Necatigil, Tarık Buğra, Yaşar Kemal, Adalet Ağaoğlu, Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu ve Oğuz Atay) ‘kimleri okuyup kimlerden etkilendiklerini’ saptıyor. Her birisini bir başkası… Tanpınar’ı Abdullah Uçman, Oğuz Atay’ı Necip Tosun incelemiş meselâ.

Atay ve Tanpınar benim ‘dört büyük yazarımdan’ ikisi olduğu için (diğer ikisi kuşkusuz Kemal Tahir ve Orhan Pamuk) kitap elime geçer geçmez Uçman ve Tosun’un makalelerini okudum ilkin.

Oğuz Atay’ın ‘okuma ve yazma hâlleri’ üzerinde duran Necip Tosun birçok incelemeci gibi Atay’daki Dostoyevski, Kafka, Borges, tek kitabıyla (Oblomov) Gonçarov ve modern İngiliz edebiyatı etkisinin altını çizmiş: “Edebiyatında önemli bir rol açıcı işlev gören Nabokov’un, Joyce’un çevrilmediği dönemlerde bu yazarları okumuş, kendi edebiyatının temel taşları yapmıştır.” Fransız kültürünün Osmanlı/Türk modernleşmesindeki baskın gücü, Türk yazarların ‘İngiliz romancılığını’ ıskalamasına sebep olmuş olabilir. Necip Tosun uzun ve ayrıntılı yazısında kayda değer bir soru için ayrı bir başlık açmış: “Oğuz Atay, Tanpınar okumuş muydu?” Hatırlayacaksınız, birkaç ay önce bu köşede ben de aynı soruyu sormuş ve onun Tanpınar’ı ‘okumamış olduğunu’ iddia etmiştim: “Tanpınar’ın sağlığında yakınıp durduğu ‘sükût suikastını’ bitiren bu tartışmayı milat kabul edersek, ilk iki romanı (Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar) bundan birkaç sene önce basılmış bulunan Oğuz Atay’ın Tanpınar’ı, en azından o sıralar, ‘okumadığı’ kuvvetli bir olasılık.” (Oğuz Atay Tanpınar’ı okudu mu? Karar, 10 Kasım 2024) Tosun’a göre de cevap hayır: “1972’de, Mehmet Seyda bir yazısında ‘Tutunamayanlar’ı ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ ile ilişkilendirince aynı dergide kendisiyle yapılan söyleşide Oğuz Atay buna karşı çıkar ve ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü okumadığını açıklar: ‘Yanık Saraylar’la Saatleri Ayarlama Enstitüsü ilk okuyacağım eserler arasında olacak.”

Peki Abdullah Uçman yaptığı kazıda ‘Tanpınar’ın kaynaklarında’ kimlere rastladı? Elbette önce Ahmet Haşim ve Yahya Kemal. Hemen sonra Fransız sembolistler: Baudelaire, Mallarme, Valery, Nerval. Ve Marcel Proust. Ardından modern Batı klasikleri... Hocası Yahya Kemal vesilesiyle lezzetini tattığı şiir geleneğimiz: Galib, Nedim, Baki, Naili... Tanpınar’ın ölümün ardından terekesinden yalnızca ‘568 kitap’ çıkmış olması da tartışma konusu olmuş bir zamanlar. Bazı eleştirmenler bu sayıyı ‘zayıf’ bulmuş, kimileri de kitaplarını dostlarına verip alamamış ya da hediye etmiş olabileceğini öne sürmüş. Tanpınar’ın ‘dağınıklığı’ akla getirilirse her cevap tatmin edebilir bizi.

Kitapta, edebiyat tarihimizde okuma kültürü üzerine yapılmış ilk anketin (Ne okuyacağız? Vakit Gazetesi, 1930) yankıları üzerinde de durulmuş. Erken yaşta hayatını kaybeden gazeteci A. Sırrı Uzelli tarafından hazırlanan ankette, ‘alfabe devriminin’ sarstığı entelektüellerimizin görüşleri alınıyor: “Yeni harfleri öğrenerek yetişen yeni neslin birkaç sene sonra okuyacağı kâfi kitap bulamaması endişesini bertaraf etmek için ne gibi tedbirlere ihtiyaç vardır?” Anlaşılan değişen alfabeyle birlikte bir ‘kanon’ da oluşturulmak istenmiş.

Başta Mehlika Karagözoğlu Aslıyüksek olmak üzere ‘Yazanların Okuma Kültürü’ kitabında emeği geçen herkese teşekkür ediyor, sade bir okur olarak çalışmaya devam edilmesi gerektiğini, ciltler çoğalırsa külliyatın, yalnız ‘okur olmanın zevkini çıkaranlar’ için değil, ‘yazar adayı gençler’ için de vazgeçilmez bir başvuru kaynağı olacağını belirtmek istiyorum.

*Bu yazı ilk olarak Karar'da yayımlanmıştır.

E-Posta Adresiniz

Yeni çıkan kitaplar, kampanyalar ve tüm yeniliklerden haberdar edelim.

Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni’ni ve Gizlilik ve Çerez Politikası’nı okudum, anladım ve onaylıyorum.

Lütfen Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni ve Gizlilik ve Çerez Politikası metinlerini onaylayınız!