André Laks

Felsefenin başlangıcına yolculuk

André Laks, ‘Presokratik Felsefeye Giriş’te, denilebilir ki, felsefenin başlangıç yüzyılına ilişkin yaklaşımları yerinden edip yeniden tanımlıyor. Yaklaşımında, Althusser’in etkisinin olduğunu söylemek mümkün.
 

Türkiye’de, felsefe ilgisi ve yönelimi, son yıllarda felsefenin başlangıç dönemine odaklanmış görünüyor. Özellikle Sokrates öncesi filozofların felsefesini, bu filozofların günümüze kalan fragmanlarının bir arada derlendiği çalışmalardan okurduk. Walther Kranz’ın ‘Antik Felsefe’ kitabı bizim öğrenciliğimizin tek kaynağı idi. (Sonra John Burnet’in ‘Erken Yunan Felsefesi’, yakınlarda ise Nietzsche’nin ‘Platon Öncesi Filozoflar’ kitabı da yayımlandı.) Bir-iki eksik olmakla birlikte bugün presokratiklerin felsefelerini dile getiren fragmanlar müstakil kitap olarak yayımlanmakta.

Antik Yunan felsefesine ilişkin bakış tarzımız, Alman felsefesinin bir keşfidir. Fransız felsefesi, Antik Yunan felsefesiyle pek ilgilenmez. İlgilendiği yerde, onu modern dünya içinde bir tasarı olarak inşa etmeye çalışır. Alain Badiou’nun ‘Platon’un Devleti’ kitabı gibi sözgelimi. Pierre Hadot, bu zaman meselesinde, Fransız felsefi geleneğine aykırı gibi durur; ama o da, Antik Yunan’dan çok, Antik Yunan sonrasına, Stoa’ya, Platinos’a, Hıristiyanlığın ilk yıllarına odaklanmış gibidir. Deleuze’un felsefe tarihçiliği, Descartes’la başlayan modern felsefeye ve onun filozoflarına odaklanır. Felsefe sanki durağan olandan çok hareket halinde olanı önemsemektedir. Zaman devre dışı kabul edilemez. Buradaki bir ayırıcı özellik de, Fransız filozoflarının, felsefe dışı bir maddeyi, Freud’u ve teorisini hesaba katarak olup bitene bakmışlardır. Bu bağlamda, arzu, insan biyolojisinin zamanı anlamına gelir. Oysa Antik Yunanlar, zamanın bir gerçeklik olarak varlığına inanmıyorlardı. Aristoteles, o muhteşem eseri ‘Fizik’te, zaman için “Önce ile sonra arasında, devinim sayısıdır” der. Antik Yunanların, insanı nasıl anladıklarını öğrenmek için edebi eserlerine, yani şiirlerine ve tragedya metinlerine bakmamız gerekir. Orada, arzu kavramının yerine, karakter/yazgı kavramı vardır. Antik Yunan metinleri karşısında yaşadığımız kültürel yabancılığın sanırım temel nedeni, arzuyu hesaba katmadan düşünemiyor oluşumuzdur.

Alman filozoflarının Antik Yunan felsefesine ilgisi, felsefenin Almanya’da yükselişiyle bakışımlıdır. Sözgelimi Heidegger’in yükselişi, aynı zamanda Antik Yunan felsefe kültürünün de yükselişidir. Antik Yunan felsefesine ilişkin adlandırmaların tarihi de, Alman felsefesiyle başlar. Alman filozofları, Antik Yunan filozoflarını hakikatin öncüleri olarak görürler. Dolayısıyla Antik Yunan felsefesiyle ilgili tarihyazımı çalışmaları, aynı zamanda, Almanların, bakış tarzlarının analizini de içerir.

Bugünlerde yayımlanan André Laks’ın ‘Presokratik Felsefeye Giriş’ kitabı da tam olarak bu bağlam ve sorunsal üzerine odaklanmaktadır. Başka bir deyişle Laks, denebilir ki, felsefenin başlangıç yüzyılına ilişkin yaklaşımları, yerinden etmekte ve yeniden tanımlamaktadır. Ona göre, ‘presokratik’ terimi modern bir yaratıdır. (Terimi, 18. yüzyılda ilk kullanan Alman felsefe tarihçisi J. A. Eberhard olmuş.) Laks’ın felsefenin ortaya çıktığı bu dönemdeki felsefi görüşler ile o görüşlere ilişkin yaklaşımları birbirinden söktüğü yaklaşımında, Althusser’in etkisinin olduğunu söylemek mümkün. Sözgelimi ‘natüralist Sokrates’ ile ‘hümanist Sokrates’ ayrımına ilişkin analizi, Althusser’in, ‘Marx İçin’deki genç Marx ve olgun Marx ayrımını yaparkenki analizini hatırlatıyor. Laks’ın kitabını, Kojin Karatani’nin ‘İzonomi ve Felsefenin Kökenleri’ kitabıyla birlikte okumak gerekir.

Laks, Nietzsche’nin bakış tarzıyla hesaplaşırken, onun, ‘muhteşem’ olarak nitelendirdiği bir Empedokles fragmanına değiniyor; onunla bitirelim: “Dünyanın düzeni, bir niyetin meyvesi değil, iki karşıt itkinin kör oyununun bir sonucudur. Kimi mümkün ve yaşama uyumlu formların ortaya çıkması, sayısız başarısız form ve yaşamın imkânsızlıkları arasında olur.”

PRESOKRATİK FELSEFEYE GİRİŞ

André Laks
Çeviren: İlhan Burak Tüzün
VakıfBank Kültür Yayınları, 2022
144 sayfa

*Bu yazı ilk olarak Hürriyet'te yayımlanmıştır.

E-Posta Adresiniz

Yeni çıkan kitaplar, kampanyalar ve tüm yeniliklerden haberdar edelim.

Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni’ni ve Gizlilik ve Çerez Politikası’nı okudum, anladım ve onaylıyorum.

Lütfen Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni ve Gizlilik ve Çerez Politikası metinlerini onaylayınız!