esrarengiz-istanbul-makale

“Esrarengiz İstanbul”un İzinde

Geçtiğimiz hafta gerçekleşen ‘Esrarengiz İstanbul’ kitabının heyecan dolu lansman etkinliğinde biz de oradaydık; sizler için atmosferi, detayları ve kitabın editörleriyle yapılan özel sohbetleri yerinde takip ettik.
 

Türk basınının önemli kalemlerinden Münir Süleyman Çapanoğlu, babasının yakın dostu olan ünlü edebiyatçı Ahmet Rasim’in etkisiyle çocuk yaşta gazeteciliğe ilgi duymaya başlamış ve bu tutkusunun izinden gitmiş. Gazetecilik serüvenine adım attığında, küçük yaşlardan itibaren üstadı olarak benimsediği Ahmet Rasim’in izlerini takip ederek kendi yolunu çizmiş. Hikâye ve romandan tarihe, mizahtan ilmî konulara kadar pek çok alanda yazabilen, çok yönlü bir kalem olan Çapanoğlu, yarım yüzyılı aşan meslek hayatı boyunca yüzden fazla gazete ve dergide binlerce yazıya imza atmış. VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluşan “Esrarengiz İstanbul” adlı kitap, Çapanoğlu’nun sağlığında kitap hâline getirilememiş bir çalışması. Şaban Bıyıklı ve Mehmet Berk Yaltırık tarafından yayına hazırlanan bu eser, Sultan II. Abdülhamid döneminden (1876–1909) başlayarak Meşrutiyet ve 1920’li yıllara uzanan bir zaman diliminde İstanbul’un yeraltı dünyasını, kabadayılarını, külhanbeylerini ve şehrin karanlık sokaklarını meraklısına akıcı bir dille sunuyor.

KARAKÖY’DE GEÇMİŞE YOLCULUK

Kısa süre önce VakıfBank Kültür Yayınları, bu önemli eserin lansmanını Karaköy’de düzenlenen bir tur ve ardından keyifli bir öğle yemeğiyle gerçekleştirdi. Rehber eşliğinde Karaköy sokaklarını adımlarken, bu tarihi semte dair aslında ne kadar az şey bildiğimi fark ettim. Tophane Çeşmesi’nin geçmişi, Surp Krikor Lusaroviç Kilisesi, Kılıç Ali Paşa Camii, Karaköy Palas ve daha birçok yapıyla ilgili öğrendiklerim son derece ilgi çekiciydi. Öğle yemeği sırasında ise kitabın editörleri Şaban Bıyıklı ve Mehmet Berk Yaltırık’la sohbet etme, merak ettiklerimizi sorma fırsatı bulduk. Kabadayıların argosu ve jargonu üzerine renkli anlatımları Mehmet Berk Yaltırık’tan dinledik; hangi semtte hangi kabadayı tiplerinin öne çıktığını ise Şaban Bıyıklı aktardı. Anlatılanlar öyle etkileyiciydi ki, kendimizi adeta bir film izliyormuş gibi hissettik.

ESRARENGİZ BİR KALEMİN İZİNDE

Benim için bu etkinlikteki en büyük kazanım, “Esrarengiz İstanbul” sayesinde Münir Süleyman Çapanoğlu’nun yazın dünyamızda ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu keşfetmek oldu. Kendisini bu kadar geç tanımış olmaktan ötürü içten içe bir mahcubiyet hissettim. Ancak bu kitap vesilesiyle böylesine kıymetli bir kalemi tanımış olmak büyük bir şans. Etkinlik sırasında ayrıca serinin ikinci kitabının “İstanbul Batakhaneleri” adını taşıyacağını öğrendim. Şimdiden merakla bekliyorum.

 

*Bu yazı ilk olarak No-26'da yayımlanmıştır.

İlgili makaleye gitmek için tıklayınız.

E-Posta Adresiniz

Yeni çıkan kitaplar, kampanyalar ve tüm yeniliklerden haberdar edelim.

Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni’ni ve Gizlilik ve Çerez Politikası’nı okudum, anladım ve onaylıyorum.

Lütfen Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni ve Gizlilik ve Çerez Politikası metinlerini onaylayınız!