Sanatı ve çağı anlamak için...

John Carey’in ‘Sanat Neye Yarar?’ı sanatı ve çağı, edebiyat ve sanat gözüyle sorulmuş sorularla yeniden okumak için berrak bir imkân. Din ve ahlak referanslarının dışında ‘Bir şeyin sanat eseri olduğunu söylemenin kişisel bir görüş’ olduğu fikrinden hareketle yola koyulan Carey’e göre ‘sanatın ne olmadığını bilmediğimiz sürece ne olduğuyla arasına bir sınır çekemeyiz’.
 
‘Geleneksel olarak belli deneyim türlerini dışladığı gibi, belli tipteki insanları da dışlayagelmiş’ sayılan sanat, bu gücünü nereden alır? Bir sanat eserine bakarken bizi etkileyen içindekiler mi yoksa bizi dışında tuttukları mıdır? Kestirmeden soracak olursak sanat nedir? Tam olarak sanattan ne anlamalıyız? Sanatın insanı incelttiği sözü ne dereceye kadar doğrudur? ‘Gerçek sanat eserinin doğru insan üzerinde doğru biçimde işlenmesi durumunda ne tür bir ruhsal etkiye yol açacağı konusu’ yeterince araştırılmış mıdır? Sanatın işlevini, din ve ahlak dışında, seküler bir bakışla düşündüğümüzde varacağımız sonuç, sorunlar nelerdir?
 
Eğer bir kitap hükümlerle değil böylesi sorularla ilerliyor hatta yeri geldiğinde kendisi ile çelişmeyi göze alıyorsa esaslı bir derde sahip demektir. John Carey, ‘Sanat Neye Yarar?’da din ve ahlak referanslarının dışında, ‘bir şeyin sanat eseri olduğunu söylemenin kişisel bir görüş’ olduğu fikrinden hareketle yola koyuluyor. Sanat eseri nedir ne değildir, sanat kavramı bugünkü anlamda ne zaman kullanılmaya başladı ve estetik kavramı hangi yüzyılda doğdu bunların rehberliğinde ilerliyor. Ona göre ‘sanatın ne olmadığını bilmediğimiz sürece ne olduğuyla arasına bir sınır çekemeyiz’. Müzik, felsefe, resim, mimari arasında gidip gelen Carey, Kant’tan Andy Warhol’a değin sanatın ne olduğuna dair görüş ve eserlerin röntgenini çekiyor.
 
HİÇBİR SANAT EDEBİYATLA REKABET EDEMEZ
 
Edebiyatı ayrı bir konuma yükseltiyor Carey. “Edebiyat diğer sanatlardan neden farklı ve üstün?” diye soruyor. Ona göre bunun sebebi edebiyatın ‘herhangi bir şeyi eleştirebilen yegâne sanat’ olmasıdır. Elbette diğer sanat dallarında da eleştiri vardır ama edebiyat hem düşünce içeriği hem de kendi kendisini eleştirebilme kabiliyeti bakımından farklıdır. Dahası ‘edebiyat bir fikir bankasıdır ve hiçbir sanat bu konuda onunla rekabet edemez’. Carey, bu görüşünü, ‘edebiyatın benlik ve bireysellik duygusunu’ hayal gücünü harekete geçirerek pekiştirmesine dayandırır. Ayrıca ‘hayati belirsizlik’ dediği, edebiyat metninden gelen imgeleme bağlı belirsizliğin okuru özgürleştirmesine vurgu yapıyor. İnsan, edebiyat yoluyla ‘dilsizliğe tıkılmak’tan kurtulur. Kişisel zevklere ve seçimlere kucak açabildiği için de sanat; ‘insanlık gibi sınır tanımaz ve hayal gücü gibi derindir’ ona göre.
 
Öte yandan sanat eserinin kutsanması görüşünü de eleştiriyor John Carey. “Sanatın kutsallığına ve ruhsallığına olan inancımızın ima ettiği gibi sanat gerçekten bir din olabilir mi?” Bu konudaki görüşleri kitap yayımlandıktan sonra hayli eleştirilmiş yazarın. Kitabın sonunda eleştirilere cevap verirken yeni açıklamalarda da bulunmuş. 18. yüzyıla gelinceye değin, ‘en iyi ihtimalle dinin hizmetinde’ olan sanatı, bu yönden kutsamak anlamsızdır Carey için.
 
Bilimin getirdiği doğrulara da atıflar yapan Carey, sanatın insan tekindeki karşılığından taraftır, kavramsal görüşlerden önce. ‘Sanat Neye Yarar?’, sanatı ve çağı, edebiyat ve sanat gözüyle sorulmuş sorularla yeniden okumak için berrak bir imkân.

E-Posta Adresiniz

Yeni çıkan kitaplar, kampanyalar ve tüm yeniliklerden haberdar edelim.

Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni’ni ve Gizlilik ve Çerez Politikası’nı okudum, anladım ve onaylıyorum.

Lütfen Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni ve Gizlilik ve Çerez Politikası metinlerini onaylayınız!