Türk Tarihinde İz Bırakan Kadınlar

Figüran değil, tarihi şekillendiren Türk kadını

VakıfBank Kültür Yayınları'nın, Türk Tarihinde İz Bırakan Kadınlar isimli kitabı okurlarıyla buluştu. Kitap, Türk tarihinin farklı dönemlerinde yaşamış ve tarihin akışına yön vermiş kadınların hayat hikâyelerini hem sosyo-kültürel hem de tarihsel bağlamda inceliyor.
 

VakıfBank Kültür Yayınları'nın tarih kitaplığı, Okan Yeşilot ve Bihter Gürışık Köksal'ın yayına hazırladıkları Türk Tarihinde İz Bırakan Kadınlar kitabı ile genişlemeye devam ediyor. Kitap her bir sayfasında tarih sahnesinde yer alan Türk kadınlarının figüran değil aksine tarihin akışını etkileyen, dönüştüren ve şekillendiren güçlü karakterler olduklarını gözler önüne seriyor. Zamana meydan okuyan bu özel kadınların tarihteki yerine dikkat çeken kitap, her biri alanında uzman akademisyenler tarafından kapsamlı bir perspektifle ele alınıyor.

DİLŞAD HATUN'NDAN HALİDE EDİP ADIVAR'A...

Bu kadınlar kitapta, her zorluğa karşı mücadele eden, cesaretleri ve zekâlarıyla tarih yazan ve hayatı peşlerinden sürükleyen kadınlar olarak karşımıza çıkıyor. Söz konusu kitapta okur, geçmişe uzanan bir yolculuğa çıkıp İslam öncesi Türk tarihi ve töresinde kadının sosyal statüsünden Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasına katkı sağlayan Bâciyân-ı Rûm'a, Türk tarihinde kadın velîlerden modernleşme sürecinde Osmanlı kadınına değin pek çok çarpıcı gerçekliğe tanıklık edecek. Alay'ın taçsız kraliçesi Kırgız kadınlarının simgesi Kurmancan Datka'dan Uygur tarihinin meşhur kadın kahramanı Dilşad Hatun'a, Milli Mücadele döneminin sembol kadınlarından Şerife Bacı'dan Osmanlı'da musikinin en önemli kadın bestekârlarından biri olan Dilhayat Kalfa'ya, Buhara Melikesi Kabac Hatun'dan Türk-İslam tarihi boyunca anne ve kızlarımızın adlarını taşıyarak şerefyâb oldukları Hz. Hatice'den Hz. Fâtıma'ya, Osmanlı tarihinin en güçlü ve en etkili kadınlarından olan Hürrem Sultan'dan Osmanlı hanedanı mensupları arasında yetişen tek kadın şair Âdile Sultan'a, maarifperver bir Türk kadını olan Hanife Hanım Melikova'dan Rusya Türkleri arasındaki kadın hareketinin önderi Şefika Gaspıralı'ya, Aziziye Kahramanı Nene Hatun'dan II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemi edebiyatının önemli temsilcilerinden Halide Edib Adıvar'a kadar Türk tarihinde iz bırakan kadınların hikâyesi bu arşivlik çalışmada bir araya getirilmiş.

KADINLAR TARİHİN OLMAZSA OLMAZ BİR PARÇASI

Biz de bu anlamlı çalışmayı editörlerinden Prof. Dr. Okan Yeşilot ile konuştuk. Önce kendisini daha yakından tanıyalım: "Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesiyim. 8 yıldır da Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü'nün müdürlüğünü yürütüyorum. Genel Türk Tarihi, Rusya-Türk Dünyası ilişkileri, Kafkasya Tarihi ve Azerbaycan Tarihi üzerine çalışmalar yapıyorum." Prof. Yeşilot kitabın çıkış hikâyesini şöyle anlatıyor: "Akademik hayata başladıktan ve doktora yaptıktan sonra Türk tarihine ve Türk Dünyasına yönelik yayınlar yapma konusunda gayretlerim oldu. Türk tarihinde İz Bırakan Kadınlar kitabı da bu yayınların olmazsa olmaz bir parçası olarak düşünüldü. Çalışmaya başladığımızda tarihimizin ilk döneminden Millî Mücadele'ye kadar mutlaka yer almasını düşündüğümüz kadınları belirleyip bu konuda çalışmalar yapmış hocalarımıza teklifte bulunduk. Onlar da bu kitaptaki makaleleri lütfettiler.

SAVAŞTA VE BARIŞTA ÜZERİNE DÜŞENİ BAŞARMIŞ

Şüphesiz tarihimizde iz bırakmış çok fazla kadın var. Bu isimler Türk kültüründe kadının ne kadar özel bir yere sahip olduğunu gösteriyor aynı zamanda. "Türk tarihinde ilk dönemden itibaren kadın toplumun ana direği olmuştur. Türk tarihinin ilk dönemlerinden Millî Mücadele'ye kadar geçen süreç içerisinde Türk tarihinde iz bırakmış ve gelecek nesillerin de bilmesini gerektiğini düşündüğümüz kadınları belirledik. Türk töresinde kadına hukuki olarak çok önemli haklar verilmişken, kadın-erkek arasında bir fark gözetilmemiştir." diyen Prof. Yeşilot, "Kadına özel hak ve sorumluluklar verilerek saygınlığı korunmuştur ve Türklerde kadınlar üst düzey siyasi görevlerde de bulunmuşlardır. Elde ettiğimiz bilgilerden hareketle Türk kadını tarihin her döneminde muasırlarına nazaran toplumsal yapının her katmanında çoğunlukla ileri bir konumu temsil etmiştir. Türk-İslam kültüründe 'Cennet annelerin ayakları altındadır' düsturu kadına verilen değerin en güzel ifadelerindendir. Türk kadını savaşta olduğu gibi barışta da üzerine düşeni en iyi şekilde başarmıştır. Millî Mücadele bunun örnekleri ile doludur." şeklinde konuşuyor.


*Bu yazı ilk olarak Akşam'da yayımlanmıştır.

E-Posta Adresiniz

Yeni çıkan kitaplar, kampanyalar ve tüm yeniliklerden haberdar edelim.

Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni’ni ve Gizlilik ve Çerez Politikası’nı okudum, anladım ve onaylıyorum.

Lütfen Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni ve Gizlilik ve Çerez Politikası metinlerini onaylayınız!