Page 59 - VakıfBank Kültür Yayınları - Kitap Özetleri
P. 59
Lavrentiyev Kroniği
İlk Rus Tarihi
Keşiş Lavrentiyev
TARİH
Eser Adı: Lavrentiyev Kroniği
İlk Rus Tarihi
Yazar Adı: Keşiş Lavrentiyev
Çevirmen: Alihan Büyükçolak
Dizi Adı: Tarih
İlk Basım Tarihi: Şubat 2024
Sayfa Sayısı: 424
Kitap Boyutları: 12,5 cm x 15,5 cm
Arka Kapak Yazısı
“Bir halkın tarihi, onun Yaradan’ı ararken kat ettiği yolun
tarihidir. Bu yol, öyle bir yoldur ki halklar, bu süreçte
pek çok imtihandan geçer: yabancı kabilelerin istilaları,
esaret, vadedilmiş toprakların peşinde oradan oraya
sürgün hayatı, türlü türlü günahlar, yoldan çıkmalar,
adaletsiz ve sapkın hükümdarlardan çekilen eziyet ve
cefa… Fakat nihayetinde bu halk eğer salih bir halk ise o
zaman, Yaratıcı ile konuşabileceği kendine münhasır dilini,
kendisine ‘vadedilmiş toprak’larını teslim almak ve Yaratıcı
ile yeni bir ‘ahit’ yapmak şerefine nail olabilecektir.”
Elinizdeki kitap, Kiev’de 1110’lu yıllarda meydana getirildiği
çağa kadarki Rus yurdunun tüm tarihini ve Doğu Avrupa’da
“Rus” kavminin ve Rus Devleti’nin ne zaman ve tam olarak
nasıl meydana çıktığını yıllık kayıtlar biçiminde ortaya
koyan ilk sistematik kroniktir. Lavrentiyev Kroniği’nin
yazarı eserini, yukarıda alıntıladığımız Kitâb-ı Mukaddes’te
gördüğü taslağı taklit ederek inşa etmiştir. Şöyle ki eserde,
Kısa Özet Slavların, Nuh Peygamber’in oğlu Yafes’ten türedikleri ilan
edilmiştir. Putperest olduklarından, kader yolculuklarında
Elinizdeki kitap, Geçmiş Yılların Hikâyesi, Eski Rus tarihini çeşit çeşit musibetler gelmiştir başlarına: Yabancı
tasvir ederken Rus tarih yazımının kanonlarını ortaya kavimler-kabileler tarafından istila edilmişlerdir. Çoğu
koymuştur. Eski Rus ta¬rihine dair hemen her hikâye, zaman günah içinde bir yaşam sürmüşlerdir. Ayaklanmalar
Rurik’in gelişinden, ilk knezlerin hayatlarını sarmalayan ve iç kargaşa ortamından ötürü huzur yüzü görmemişlerdir…
efsanelerden, Peçeneklerle olsun Kıpçak¬larla olsun Fakat Slavlar, sonrasında havarilere denk görecekleri Kirill
Bizans’la olsun sair hasımlarla yapılan harplerin ve Methodius’un sayesinde, Yaratıcı ile konuşabilecekleri
tari¬hinden, Rusya’nın nasıl, ne zaman ve ne şartlarda vaftiz kendilerine has dillerini edinebilmişlerdir. Geriye ise
edildi¬ğinden, Kiev’in ve Novgorod’un kadim devirlerinden “vadedilmiş toprak”mışçasına Rus yurdunun sahibi olmak,
vs. az ya da çok tasvirler barındırır. Tüm bunlar hakkında onu baştan aşağı fethetmek ve yeryüzünde yayılmış olan
kavimlerin en yüce gayesi olan “Yaratıcı’nın kavmi olmak”
ana bilgi kaynak¬ları ise işte elinizde tutmuş olduğunuz mefkuresine erişmek kalmıştır. İşte tüm bu hikâyeyi ihtiva
bu ilk Rus kroniğidir. O olmaksızın, Rus tarihi ve Rus tarihini eden ve ilk Rus kroniği olarak nitelendirebileceğimiz bu
kavramak için verilen her uğraş eksik kalacaktır ve en eser olmaksızın, Rus tarihini kavramak için verilen her
nihayetinde o olmasaydı “Rus yurdu¬nun [tarihi] nereden uğraş eksik kalacak ve en nihayetinde “Rus yurdunun
başlamıştır?” sualinin peşine düşemeyecek, asla ve kat’a tarihi nereden başlamıştır?” sualinin peşine düşemeyecek
bu suale bir cevap veremeyecektik. ve dahası, bu suale bir cevap veremeyecektik.
47